Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1974/11-909
K: 1976/2515
T: 15.09.1976
  • AĞIR TAŞIT EHLİYETNAMESİ (SÜRE KOŞULU)
ÖZET: Trafik Yasasının 26/A maddesinde yer alan ve süreye ilişkin olan değişik metin, 18.5.1967 de yürürlüğe girmiş olup, davacı şoför bu değişiklik ten önce aldığı ağır taşıt ehliyetnamesine dayanarak sigorta ettirilen aracı, süre koşulu ile bağlı olmaksızın kullanabilir.
(6085 s. Trafik K m. 26/A)
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara Asliye 3. Ticaret Mahkemesince davanın reddine dair verilen 21/5/1973 gün ve 89 -61 sayılı kararın incelenmesi davacı avukatı tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 20/9/1973 gün ve 3098 - 3397 sayılı ilamiyle, (Her ne kadar 866 sayılı Yasa 18/5/1967 gününde yürürlüğe girerek, Karayolları Trafik Kanununun 26 ncı maddesi hükmünü tadıl etmiş ve poliçe tarihinden sonra 7/7/1971 tarihinde tanzim edilerek sigorta akti yapılmış ve genel şartlarının 3. maddesinin (a) bendinde "sigortalı vasıtanın Trafik Kanun hükümlerine göre gereken ehliyetnameyi haiz olmayan bir kimse tarafından kullanılması esnasında vukua gelen ziyan ve hasarların sigorta teminatı dışında kalacağı" hükmü yer almış ve olayda sözü edilen araçlar için 1199 5 yıllık ağır vasıta ehliyetini haiz olmak gereği Trafik Kanunu yukarıda anılan 26. maddesinde kabul edilmiş ise de, 866 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesinden önce davacı şoförünün aldığı ağır vasıta ehliyetnamesi ile sigorta edilen aracı olay tarihinde şoför olarak kullanabileceği yetkili makamlarca kabul edildiği ve müktesep hak tanıdığı, bu makamların dosyada mevcut yazılarından anlaşılmış ve davacı istihdam edenin, trafik nizamlarını uygulamada görevli mercilerin talimatı dahilinde hareket etmesi ve şoförünün ehliyetnamesinin Trafik Kanununa uygun olup olmadığını aracını ona teslim edip edemiyeceğini tayin etmesi muktazi bulunmasına göre, bu yöne matuf davalı sigortacının savunmasının reddedilerek işin esası hakkında bir karar verilmesi...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Temyiz eden ve duruşma isteyen: Davacı vekili.
6085 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 866 sayılı Yasa ile değişik 26. maddesinin (A) bendi hükmünce şoför veya sürücü ehliyetnamesi veya şoför adayı belgesi almak için "... istiap haddi 36 yolcuyu geçen otobüs veya remorklu ağır taşıtları kullanabilmek için en az 5 yıllık ağır vasıta ehliyetnamesine sahip olmaları" şarttır. Sözü edilen kanunun değişik metni 18/5/1967 gününde yürürlüğe girmiş olup davacı şoförün bu değişiklikten önce aldığı ağır vasıta ehliyetnamesi ile sigorta ettirilen aracı olay tarihinde kullanabileceği ve kendisine kazanılmış hak tanındığı dosyada mevcut yetkili makamların yazılarından anlaşılmaktadır. Diğer taraftan sigorta poliçesinin genel şartlarının 3/A maddesinde "sigortalı vasıtanın Trafik Kanununun hükümlerine göre gereken ehliyetnameyi haiz olmayan..." denilmek suretiyle Trafik Kanunu hükümlerine atıf yapılmış, 5 yıllık süreye atıfta bulunulmamış ve şoförün bu kanuna göre ehliyeti haiz bulunduğu da keza yetkili makamlarca tanınmıştır. Bu nedenlerle mahkemece Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen özel daire bozma kararına uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Direnme kararı bozulmalıdır.
Sonuç: Temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının yukarıda ve özel daire bozma kararında açıklanan nedenlerle Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 429 ncu maddesi uyarınca (BOZULMASINA) 15/9/1976 gününde oyçokluğu ile karar verildi.
MUHALEFET ŞERHİ:
Uyuşmazlığın çözümü, 6085 sayılı Kara Yolları Trafik Kanunun 866 sayılı Yasa ile değişik 26/A maddesinde öngörülen beş yıllık koşulun olanakları uygulanıp uygulanamayacağı hususunun tayininde bağlı bulunmaktadır. Bu hususun tesbiti yasaların zaman içerisinde uygulanmaları esasları üzerinde durulmasını zorunlu kılar. Ünlü Fransız Hukukçusu Rubier tarafından belirtilen bu esaslara göre: Yeni bir yasa yürürlüğe girdiği tarihten itibaren, mahkemelerde bakılmakta olan bütün davalarda uygulanır; temel kural budur, ancak kazanılmış hak teşkil eden hususlar bu kuralın istisnasını oluşturur. Diğer taraftan kamu düzenine tallük eden bir konuda ise bakılmakta olan dava açısından kazanılmış haktan söz edilemez. Buradan hareket ettiğimizde yeni bir yasa olması itibariyle bakılmakta olan bu davada 866 sayılı Yasa ile getirilen değişikliğin uygulanması gereği kabul olunmalıdır. Diğer taraftan ehliyet koşulları doğrudan doğruya kamu düzenini ilgilendirmekte olup davacının değişik metnin yürürlüğe girmesinden sonraya ilişkin olarak kazanılmış hakkından söz edilemez. Kuşkusuz yasaları uygulama durumunda bulunan idarenin de yasayı yorumlama yetkisi vardır, ancak bu yorum yasalara resen uygulamakla görevli olan yargı mercilerini bağlayamaz. Şu halde yetkililer Trafik Kanununu yorumlayarak davacıya kazanılmış hak tanımaları mahkemeyi bağlayamayacağı gibi, aracın eylemli olarak uzun süre yasaya göre geçersiz koşullar altında kullanılması dahi bu konuda kazanılmış hak sağlayamaz. Bu hukuki esasları aykırı görüş kamunun yararı için öngörülen yasal tedbirlerin kazanılmış hak istisnaları nedeniyle sınırlı da olsa uygulanamaması sonucunu doğurur. Bundan ise kamu düzeninin bozulacağı tartışma götüremiyecek kadar açıktır.
Şu hususta ayrıca belirtilmelidir ki, sigorta poliçesinde sadece Karayolları Trafik Kanununa atıfla getirilmemiş, ayrıca "beş yıl" kaydı da açıkça belirtilmiştir. Kaldı ki bu özel belirtmeye gerek de yoktur. Zira Ceza Hukukunda kanunu bilmemek mazeret sayılmaz kuralı bunun dışındaki hukuk dallarında "herkesin yasalar bildiği" kuralına dönüşmektedir. O halde beş yıllık koşulun davacı tarafından bilmediği faraziyesi dahi davacı lehine hukukça geçerli bir Sonuç meydana getiremez.
Bu nedenlerle mahkemenin isabetli olan direnme kararı onanmalıdır.
Üye (T. O.)
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini