 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1974/91
K: 1974/217
T: 15.04.1974
DAVA : Geceleyin müşteki M.G. nin evinden Z.Y.K. tarafından çalınan radyoyu bilerek satın almaktan sanık K.B.'nin yapılan yargılaması sonunda; suçu usulen sabit olduğundan T.C.K.'nun 512, 522. maddelerine tevfikan üç ay hapis ve yüzelli lira ağır para cezaları ile hükümlülüğüne ilişkin (Eskişehir) 1. Asliye Ceza Mahkemesinden verilen 12.12.1973 günlü hüküm sanığın temyizi üzerine Yargıtay 6. Ceza Dairesince incelenerek onanmasına dair verilen 5.3.1974 gün ve 1040/1293 sayılı ilama karşı C. Başsavcılığınca 6. Ceza Dairesinin onama kararının kaldırılarak hükmün bozulması istemini bildiren 15.3.1974 gün ve 4 sayılı itiraz yazısıyla dosya 1. Başkanlığa gönderilmekle Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Hırsızlık malı bilerek satın almaktan sanık K.B.'nin T.C.K.nun 512 ve 522. maddeleri gereğince takdiren ve teşdiden mahkumiyetine ilişkin mahkeme kararının, özel dairece; asıl faile verilen cezanın üçte birinin geçirildiğinden bahisle hüküm bozulması yolundaki tebliğnamedeki isteğin reddiyle, onanmasına karar verilmiştir.
C. Başsavcılığı itirazında özetle; 647 sayılı Kanunun 1712 sayılı Kanunla değişen 5. maddesi, para cezası ödenmezse C. Savcısı kararı ile bir gün 10 liradan sayılarak hapsedilir deniliyorsa da, bu hüküm TCK.nun 19. maddesindeki nisbet kaidesini değiştirmiyeceğine, Ceza Genel Kurulunun 27.6.1966 tarihli ve 418/198 sayılı kararı 647 sayılı Kanunun tadiline rağmen halen geçerliliğini muhafaza ettiğine ve para cezası üç lira bir gün sayılırsa bu takdirde asıl cezanın üçte biri geçirmiş olacağından özel daire onaması kaldırılarak hükmün tebliğnamedeki istek gibi bozulmasına karar verilmesi istenmiştir.
1 - Cezaların infazı hakkındaki 647 sayılı Kanunun 5. maddesinin 1712 sayılı Yasa ile değiştirilerek, TCK'nun 19. maddesinin 3 ve müteakip fıkralarındaki esasların çok az değişiklikle bu maddeye alınmış olmasına ve ayrıca para cezalarının hapse tahvil edilemiyeceği kuralının da kaldırılmış bulunmasına, böylece 19. maddedeki yerine getirmede para cezasının ödenmemesi halinde üç lira için bir gün hapse çevrileceği kaidesi yerine 10 lira için bir gün hapse çevrilme esasının kabul edilmesine ve umumiyetle son hükmün leyhte olduğunun da anlaşılmasına göre TCK'nun 19. maddesindeki nisbet kaidesinin değiştiğinin ve bu maddenin yerine getirme ile ilgili hükümlerinin uygulanma imkanının kalmadığının kabul edilmesi gerekmektedir.
Bu sebeple mahkemenin asıl fail hakkında tertip ettiği cezanın üçte birinin aşılmadığını kabul eden Özel daire onama kararında yasaya aykırı bir yön görülmediğinden C. Başsavcılık itirazının reddine karar verilmelidir.
2 - Çoğunluğa karşı olan görüş ise; suç tarihine, 647 sayılı Yasayı değiştiren 1712 sayılı Yasanın sonradan yürürlüğe girmiş bulunmasına, o tarihte yürürlükte olan TCK.nun 19. maddesine göre hesaplandığında sanık hakkında TCK.'nun 512. maddesine göre teşdiden tertip olunan cezanın asıl fail için verilen cezanın üçte birini aştığının anlaşılmasına ve 27.6.1966 gün ve 4/418-198 sayılı Genel Kurul Kararının halen geçerliliğini korumasına göre, itirazın kabulüne karar verilmesi gerektiği yolundadır.
SONUÇ : Açıklanan nedenle C. Başsavcılık itirazının reddine, 15.4.1974 gününde üçte ikiyi geçen çoğunlukla karar verildi.