 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1974/275
K: 1974/440
T: 09.12.1974
DAVA : Öldürmeye teşebbüsten sanık S.Ö.'in yapılan yargılaması sonunda; 1803 sayılı Af Kanununun 1/A maddesi gereğince suç vasfı yönünden eski hükümde ısrar olunmasına ve kamu davasının ortadan kaldırılmasına ilişkin (ÇANKIRI) Ağır Ceza Mahkemesi'nden verilen 5.6.1972 günlü hüküm katılanın temyizi üzerine Yargıtay 1. Ceza Dairesince incelenerek 10.5.1973 gün ve 3488/1869 sayılı ilamıyla bozulup yerine geri çevrilmiştir. İlk hükümde direnmeyi kapsayan 13.6.1974 günlü son hüküm katılan tarafından temyiz edilmiş ve koşulu da yerine getirilmiş olduğundan dosya C. Başsavcılığının hükmün bozulması istemini bildiren 22.11.1974 gün ve 1/3424 sayılı tebliğnamesiyle 1. Başkanlığa gönderilmekle Ceza Genel Kurulunca okundu gereği konuşulup düşünüldü :
KARAR : Öldürmeye teşebbüsten sanık S.Ö'nin TCK.nun 456/4, 457/1 ve 51/2 maddeleri gereğince hükümlülüğüne ilişkin mahkeme kararını özel daire, sanığın aynı anda tabancasını çekerek mağdur İ.i'belinden diğer mağdur Y. da sağ Fossa ilyakadan yaralamış ve silahlı tecavüzüne müteaddit atışlarda devam etmiş bulunmasına olayda kullanılan aletin niteliğine ve serbestçe yaptığı atışta seçtiği isabet nahiyelerine göre her iki eylemde de aynı (öldürmek) kastı altında hareket ettğininin kabulü yerinde olacakken sonuca bakarak sanığın Y.'a karşı olan eyleminin yaralama olarak nitelendirilmesini yasaya aykırı olarak bozmuş mahkeme ise bozmanın yasaya uygun bulunmadığını ileri sürürek ve ayrı bir gerekçe göstermeksizin evvelki kararında direnmiş, kamu davasının af nedeniyle ortadan kaldırılmasına karar vermiştir.
1 - Sürülen birbirine karışması nedeniyle mağdur İ. ile sanık arasında meydana gelen kavgaya mağdur Y.'un evden bir sopa alıp gelerek İ. lehine dahil olduğu mağdurlara başka yardımcıların da gelmesi üzerine kaçmayı tercih eden sanığın kardeşi D.'u Y.un bıçakla yaralaması üzerine, her iki mağdura karşı tabancasını çekip tevcih ederek beş altı el ateş ettiği İ.'i belinden (sonradan bu yara sonucu ölmüştür). Y.'u da sağ fossa ilyakadan 10 cm. ara ile kurşunun geri çıkmasını tevlit edecek surette yaraladığı dosya iddia tanıklık ve raporlar kapsamında anlaşılmaktadır.
Olayın açıklanan bu seyrine, kardeşini Y.'un bıçaklanması üzerine geri dönen sanığın öldürmeye elverişli bir alet olan tabancası ile her iki mağdura müteaddit el ateş ederek her ikisini de aynı hayati bölgelerden yaralamış olmasına, (sonradan i. aldığı bu yaradan ölmüştür.) Mahkemece, İ.'e karşı olan eylemde kastın öldürmek olduğu kabul edildiği halde yaralama kastını açıklayacak hiç bir sebep olmadığı gözönünde tutulmayarak, Y.'un yarasının sathı ve merminin mücerret vücuda paralel seyredip bir kaç cm. dışarıdan gitseydi isabet bile etmeyecekti gibi bir düşünce ile ve mağdurun 10 gün işi ve gücünden kaldığına bakılarak, oluşa uymayan bir gerekçe sonucu eylemin öldürme kastı ile işlendiğinin kabulü yerine yaralama olarak nitelendirilmesi dosya münderecatına ve toplanan delillere aykırı görülmüştür.
Bu itibarla müdahilin temyiz itirazlarının kabulü ile usul ve yasaya uygun bulunan özel daire bozma ilamında uyulacağı yerde mahkemenin S.'ın Y.'a karşı eyleminin yaralama olduğu yolundaki evvelki kararda direnmeye ilişkin hükmünün bozulmasına karar verilmelidir.
2 - Çoğunlukla karşı olan görüş ise; olayın seyrine aynı eylemde mağdurun birine karşı olan kastının öldürmek olması diğer mağdura karşı da aynı kast altında hareket ettiğinin kabulüne bir sebep olamayacağına yara ve atış adedine göre eylemi yaralama olarak nitelendirir direnme hükmü usule ve yasaya uygun bulunduğundan bozulmasına karar verilmesi gerektiği yolundadır.
SONUÇ : Açıklanan nedenle tebliğnamedeki istek gibi direnme hükmünün BOZULMASINA 9.12.1974 gününde üçte ikiyi geçen çoğunlukla karar verildi.