Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E: 1974/230
K: 1974/412
T: 23.09.1974
DAVA : Ekonomik ve sosyal nizamı ortadan kaldırmak maksadiyle propaganda yapmaktan sanık M.B.nin yapılan yargılaması sonunda; beraetine ilişkin ÇANKIRI Ağır Ceza Mahkemesi'nden verilen 11.10.1972 günlü hüküm C.Savcısının temyizi üzerine Yargıtay 1. Ceza Dairesince incelenerek 7.2.1973 gün ve 4984/413 sayılı ilamıyle bozulup yerine geri çevrilmiştir.
İlk hükümde direnmeyi kapsayan 4.6.1974 gün ve 13/69 sayılı son hükmün Yargıtay'ca incelenmesi C.Savcısı tarafından istenilmiş olduğundan dosya C.Başsavcılığı'nın hükmün onanması istemini bildiren 11.7.1974 gün ve 8/5195 sayılı tebliğnamesiyle 1. Başkanlığa gönderilmekle Ceza Genel kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü :
KARAR : Mahkeme kararlarının özel dairelerce bozulması üzerine C.Başsavcılığı'nca vaki itiraz ile konuyu Ceza Genel Kurulu inceleyip bir sonuca varıldığında verilen karar kesinlik arzetmez. Zira CMUK. nun 326/1. maddesi muvacehesinde mahkemelirin bozulan kararlara karşı ısrar hakları vardır ve ancak mahkemelerin ittiaz ettikleri ısrar üzerine Ceza Genel Kurulunca verilen kararlar kesindir.
Böylece itiraz sonu genel kurulun verdiği karar kanuni bu kuralı değiştiremiyeceği ve mahkemenin bu ahvalde ısrar kararı verebileceği kabul edildiğinden hükmün Ceza Genel kurulunca görüşebileceğine oybirliğiyle karar verilerek yapılan incelemede :
Gizli komünizm cemiyetine girmek suretiyle TCK.nun 141/1. maddesi delaletiyle 141/5. maddesine muhalefetten sanık M. B.nin bereatine ilişkin mahkeme kararını özel daire eylemin 141. maddenin kapsamından komünizm propogandası yapmak şeklinde sübuta erdiği nedeni ile yasaya aykırı bularak bozmuş, C.Başsavcılığı da buna karşı usulün 322. maddesine göre mahkeme hükmünün onanması gerektiği yolunda itirazda bulunmuş, Yargıtay Ceza Genel Kurulu da 18.6.1973 gün ve 194/477 sayılı kararı ile mevcut; deliller muhtevasına göre sanığın komünizm propogandası yapıldığı tesbit edilen yazıları yalnız okuyup bulundurmakla yetinmediği sınırı aşarak gizli yollarla sözü edilen suç niteliğinde fikri yayma maksat ve gayesini güder, propaganda yaptığı yolunda kanaata vararak çoğunlukla itirazın reddine karar vermiştir.
Böylece her ne kadar sanığa isnad edilen suç; sevk'e nazaran TCK.nun 141/5. maddesi ise de, özel daire bozması ve itiraz üzerine verilen Ceza Genel Kurulu kararı muhtevasına göre, TCK.nun 142. maddesi içinde mütalaa edilmiş ve konu bu açıdan incelenmiştir.
1 - 1803 sayılı Af Kanunun 1/A maddesi kanunların suçu tesbit edilen asıl maddesinde üst sınırı oniki yılı geçmeyen hürriyeti bağlayıcı bir ceza ile cezalandırdığı fiiller hakkında takibat yapılamıyacağı genel bir af kuralı olarak tesbit etmiştir.
Yukarıdaki açıklamalardan da anlaşılacağı gibi Yargıtay Özel Daire Bozması ve buna karşı yapılan itirazı red eden Ceza Genel Kurul Kararı ile sanığın işlediği kabul edilen suç için öngörülen asıl madde, TCK.nun 142/1. maddesi olarak tesbit edilmiş ve bu maddenin ise üst sınırı olarak on yıl ağır hapis cezası ihtiva ettiği anlaşılmış bulunmaktadır.
Gerçi eylemin, olayımızda olduğu gibi, neşir vasıtası ile işlendiği takdirde verilecek cezanın yarı nisbetinde artırılacağı 142/6. maddede beyan edilmekte ise de maddenin bu fıkrası suçu tesbit eden asıl madde olmayıp, asıl maddenin kanuni şiddet sebebini teşkil ettiği aşikardır. Nitekim maddenin son bendi de bir indirme sebebini kapsamaktadır. Af Kanunu uygulanmasında her ikisinin de nazara alınmaması suçu teşkil eden asıl madde olan 142/1. maddenin esas alınması 1803 sayılı Af Kanunun 1/A maddesi ruh ve amacına uygun görülmüştür.
Nitekim gerek vazife hususunun tayininde ve gerekse zamanaşımı uygulalamarında da ötedenberi Yargıtay'ın görüşü bu yolda tebellür etmiş bulunmaktadır.
Bu itibarla eylem işleniş tarihine ve niteliğine göre 1803 sayılı Af kanunun kapsamından kaldığından esası incelenmeksizin kamu davasının sözü edilen Af kanunun 1/A ve TCK.nun 97. maddeleri gereğince ortadan kaldırılmasına karar verilmelidir.
2 - Çoğunluğa karşı olan görüş : 1803 sayılı Af Kanunun 1/A maddesi kanunların suçu tesbit eden asıl maddesinde cezanın üst sınırının 12 yılı geçmemesi halinde takibat yapılamayacağını öngörmüştür. Olayımızda ise eylem neşir vasıtası ile komünizm propagandası yapmaktan ibaret olarak tesbit edilmiş ve bu tavsif kesinleşmiş bulunduğundan böylece fiilin asıl maddesi TCK.nun 142/1. maddesi delaletiyle aynı maddenin 6. bendi ve kapsadığı cezanın üst sınırının ise onbeş yıl ağır hapis olduğu anlaşılmaktadır.
Kanun koyucu bu maddeyi düzenlerken bir çok maddelerde yapıldığı gibi teknik olarak 6. bendin kapsamına üzerindeki bendlerin hepsini almış ve bu suçların neşir vasıtası ile işlenmesi halinde ayrı ayrı her fıkranın kapsadığı suçları sıralayıp ayrı ayrı ceza tertip etmektense bir tekinde o fıkralara atıf yapmakla yetinmiştir. Böylece olayımızda suçu neşir vasıtası ile komünizm propogandası yapmaktır ve asıl maddesi de TCK.nun 142/6. bendidir.
Bu nedenlerle de cezanın üst sınırı 12 yıldan fazla olduğundan eylemin 1803 sayılı Af kanunun 1/A maddesi içinde değil 1/C maddesi çerçevesinde mütalaa edilmesi gerekeceğinden işin esasının Genel Kurulca incelenmesi gerekir.
SONUÇ : Açıklanan nedenlerle tebliğnamedeki isteğe aykırı olarak sanık M.B.hakkındaki kamu davasının esası incelenmeksizin 1803 sayılı Af Kanunun 1/A ve TCK.nun 97. maddeleri gereğince ortadan kaldırılmasına 16.9.1974 gününde üçte iki çoğunluk sağlanamadığından 23.9.1974 gününde çoğunlukla karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Clicking Here TLO lookup 
  • 02.05.2025 08:42
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini