Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
YARGITAY
8. Hukuk Dairesi
E:1974/2911
K:1974/2290
T:07.05.1974
  • ADLİ TATİLDE SÜRE
  • TOPRAK VE TARIM REFORMU
  • UYGULAMASINDA YETKİ
ÖZET : Dava, Asliye Mahkemesinde görülen yazılı usule tabi ve adli tatilde görülüp incelenme. sine karar verilmemiş bir tescil davasıdır. 0 halde kanun yolları ve karar düzeltme süreleri yününden HMUK.nun 177. maddesine tabidir.
Medeni Yasanın 639. maddesinde öngörülen hükümler 1757 sayılı Yasayla doğrudan doğruya ilgilidir. Dava konusu taşınmaz 1757 sayılı yasanın il, maddesi uyarınca Reform uygulama bölgesi ilan edilen Urfa hudutları içerisindedir. Mülkiyet uyuşmazlığım o bölgede bu gibi uyuşmazlıkların çözmek için kurulmuş olan Tapulama Mahkemelerinde karara bağlanması sürat ve yargılama usulündeki değişikliğin amacına uygundur.
(1086 s. HMUK m. 176, 177)
(1757 s. TTRef. K m. 164, 167)
ET. M. D. ve H. M. 0. vekili avukat R. t. ile Hazine avukatlığı, (Karaköprü) Köyü Muhtarlığı aralarındaki dava hakkında Urfa Asliye Hukuk Hakimliğinden verilen 12.7.1973 gün ve 639/658 sayılı hükmün, dairenin 28.3.1974 gün ve 7576/1452 sayılı ilamile (BOZULMASINA) karar verilmişti. Süresi içinde davacılar avukatı tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş, olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü.
1 - 30.4.1973 tarih ve 1711 sayılı yasa ile, H.U.M.K.nun 10. maddesi değiştirilmiş ve bu kanuna bazı maddeler eklenmek suretiyle yeni hükümler getirilmiştir. H.U.M.K.nun 176. maddesi de değişen maddeler arasındadır. 1711 sayılı yasanın geçici maddesine göre, 176. maddede vaki değişiklik, kanunun yürürlüğünden önce mevcut dava ve işlere de uygulanır. Anılan maddenin değişiklikten önceki haline göre, adli tatil sırasında görülebilecek dava ve işler, çok geniş ve genel nitelikte sayılmış olup yeni metindeki ayrıntıları ve açıklığı muhtevi değildir. Yeni kanunun 176. maddesinde adli tatilde ne gibi dava ve işlerin görüleceği eski metne nazaran daha etraflı ve açık belirtilmiş ve bunlar 12 bent halinde sıralanmıştır.
Karar düzeltmesine konu teşkil eden dava, Asliye Mahkemesinde görülen bir tescil davası olup, yazılı usule tabidir. Davanın adli tatilde görülüp incelenmesine karar verilmiş değildir. Bu durumda kanun yolları ve karar düzeltme süreleri bakımından aynı Kanunun 177. maddesine tabi olması gerekir. H.U.M.K.nun değişik 176. maddesinde, 7201 sayılı tebligat kanunu hükümlerinin saldı olduğu belirtilmiş olup sözü edilen kanunun 33. maddesinde her türlü davada, tebligatın resmi ve adli tatil günlerinde yapılmasını öngören hükmü saklı tutulmuştur. Önemli bir yenilik olarak dava temyiz, yenileme, cevap dilekçelerinin alınması, ilamlarının verilmesi olanaklı hale getirilmiştir. Aslının bu değişiklikten önce de tebliğ ve benzeri işlemler yapılmakta idi.
Adli tatil içinde tebligat yapılmasında ve kanun yolları için tayin ve tasrih olunan sürelerin işleyeceğinde hiçbir tereddüt mevcut değildir. Ancak 1711 sayılı yasa ile hiç bir değişikliğe tabi tutulmayan H.U.M.K.nun 177. maddesinin halen yürürlükte olduğuna göre sorunun, bu madde çerçevesinde mütalaası gerekir. Bu madde adli tatilde görülmesi gerekmeyen dava ve işler için kanunun tayin ettiği sürelerin, ara verme (adli tatil) içinde bitmesi halinde, ayrıca bir karar vermeğe lüzum olmaksızın tatilin bittiği günden itibaren 7 gün uzatılmış sayılacağını hükmün altına almıştır. Konumuz olan ve Asliye Mahkemesinde gör:ilen dava hakkında verilen hüküm adli tatil içinde tebliğ edilmiştir. Hazine tarafından temyiz dilekçesi 15 günlük süre geçtikten sonra ve fakat adli ara verme içinde 4.9.1973 tarihinde verilmiştir. 15 günlük temyiz süresi geçmiş olmakla beraber temyiz eden Hazine anılan 177. madde ile tanınan 7 günlük ek süreden faydalanmaktadır. Bahsi geçen maddede temyiz süresi adli tatil içerisinde bittiği takdirde tatilin hitamından itibaren sürenin 7 gün uzatılmış sayılacağı açıklanmıştır. Kanunun bu açık hükmüne göre hazinenin temyiz isteği süresindedir. Düzeltme istemi açıklanan nedenlerle yerinde değildir.
2- 1757 Sayılı Toprak ve Tarım Reformu Kanununun 164 ve 167. maddelerinin olayda, uygulama yeri bulunmadığı hususundaki düzeltme isteklerine gelince:
1961 Anayasasının 37-41 ve 52. maddelerine göre, Devlet Demokratik yollarla Toprağın verimli olarak işletilmesini gerçekleştirmek, topraksız olan veya yeter toprağı bulunmayan çiftçiye toprak 61 sağlamak, halkın gereği gibi beslenmesini, tarımsal üretimin toplunun yararına uygun olarak artırılmasını sağlamak, toprağın kaybolmasını önlemek, tarım ürünlerini ve tarımla uğraşanların emeklerini değerlendirmek için gerekli tedbirleri almak; ekonomik ve sosyal hayatı; Adalete, tarım çalışma esas ve koşullarına ve herkes için insanlık onuruna yaraşır bir yaşama ortamına ulaştırmak görevleriyle yükümlüdür.
Bir kamu hizmeti olarak, bunların yerine getirilmesi ve toprak insan ilişkilerinin düzenlenmesi konusu, Cumhuriyet'in kurulmasından bu yana Devletin başlıca sorunu olmuştur. Devlet, Anayasa' nın yüklediği bu borcu yerine getirmek amacıyla, 1973. 1977 yıllarına ait, üçüncü 5 yıllık kalkınma planı ilkelerinden yararlanmak suretiyle 1757 sayılı Toprak ve Tarım Reformu Kanununu yürürlüğe koymuştur. Anayasa'nın 37, 41 ve 52. maddelerinden hareket eden 2. maddede yasanın amaçları; toprağın verimli işletilmesi, tarımsal üretimin artırılması, tarımının ve emeğinin değerlendirilmesi ve bunun gerçekleştirilmesi için tarımsal yapının kurulması, hiç topraksız ve az topraklı çiftçi ailelerinin insanlık onuruna kavuşturulması için topraklandırılmaları, donatılmaları ve örgütlenmeleri şeklinde saptanmış ayrıca, tarım kesiminde; toprak mülkiyetindeki dengesizliğin giderilmesi için mülk güvenliğinin sür'atle sağlanması, kiracılık ve ortakcılığın düzene sokulması, dağılmış arazisinin toplulaştırılması, parçalanmanın önlenmesi ve insan, toprak ilişkilerinin düzene sokulması amaç olarak benimsenmiştir. Bu hususların temini bakımından Hukuk Sistemimize bir kısım yeni hükümler getirilmiş, mera . yayla gibi kamu malları hukuki yönden açıklığa kavuşturulmuştur. Amaçların gerçekleştirilmesi bakımından toprak rezervi. olduğu gibi saklı tutulmak istenmiş, uygulamayı etkileyecek tasarruflar belli sürelerle sınırlanmış ve bazen de yasaklanmıştır. Uyuşmazlıkların çözümlenmesi şekle bağlanmıştır. Reform bölgelerinde bu kanun ve bu kanunla ilgili diğer kanunlardan doğan uyuşmazlıkların çok çabuk halli, için özel bir yargılama sistemi getirilmiş ve bu işlerle tapulama mahkemeleri görevlendirilmiştir.
Davaya konu teşkil eden taşınmaz 1757 sayılı kanunun 11. maddesine göre Reform uygulama bölgesi ilan edilen Urfa hudutları içerisindedir. Karar kesinleşmediğine göre mülkiyet uyuşmazlığına yönelen bu dava görülmekte (derdest) olan dava sayılır.
1757 sayılı yasanın 167. maddesi (uygulama bölgesinde genel mahkemelerde görülmekte olan veya mercilerinden bozularak geri çevrilmiş ve bu kanunun veya bu kanunla ilgili diğer kanunların 62 uygulamasından doğan her türlü uyuşmazlıklara ait dava dosyaları ve bunlara ilişkin kayıt ve belgeler görevli mahkemeye devrolunur) hükmünü ihtiva etmektedir. Aynı maddede, görevli mahkemenin o yerdeki tapulama mahkemesi olduğu belirtilmiştir. 1757 sayılı yasanın 19. maddesinde Toprak ve Tarım Reformu Müsteşarlığı emrine geçecek araziler belirtilmiştir. Başka bir madde de yıllanma yoluyla taşınmaz mülkiyetinin kazanılması düzene sokulmakta, tasarruf ve devri önlenmektedir.
Şu durumda Medeni Kanunun 639. maddesinde öngörülen hükümler 1757 sayılı kanunla doğrudan doğruya ilgili bulunmaktadır. Mülkiyet uyuşmazlığı meydana geldiğine göre bu çekişmenin o bölgede bu kabil uyuşmazlıkları çözmek için kurulmuş olan tapulama mahkemelerinde karara bağlanması, sür'at ve yargılama usulündeki değişikliğin amacına uygun düşmektedir. 0 itibarla bu yasanın 164 ve 167. maddelerinin uygulanmaması gerektiğine dair düşünce ve itiraz hukuki himayeye şayan bulunmamıştır.
Sonuç: Yukarda açıklanan nedenlere ve H.U.M.K.nun 440. maddesinde yazılı hallerden hiç birine dayanmıyan düzeltme isteğinin (REDDİNE) ve sözü geçen kanunun 442. maddesi gereğince takdiren 100 er lira para cezasının düzeltme isteyenlerden alınarak hazineye irat kaydına 7.5.1974 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06
  • Kısmi Kabul ve Kısmi Red Kararından Sonra 3/4 oranından indirimli icra vekalet ücreti 
  • 26.04.2025 09:11


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini