 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
8. Hukuk Dairesi
E: 1974/160
K: 1974/2736
T: 28.05.1974
- TTREF. ÖNTEDBİRLER YASASI VE TAPULAMA YASASI İLİŞKİSİ
ÖZET: Tapulama Yasasının 97. maddesine göre tapu/ama bölgeleri dışındaki yerlerde umumi hükümler dairesinde açılan davalarda da zilyetlikle edin/m (iktisap) koşullarının (şartlarının) tapulama yasasında öngörüldüğü biçimde gerçekleşip gerçekleşmediğini araştırılması zorunludur. 1617 sayılı yasanın 20. maddesi Tapu/ama Yasasının 33. maddesini değiştirmiş ve zilyetlikle edin/m (ikti sap) hususunda bir kısım kayıtlandırmalar (takitler) getirmiştir. Yasada öngörülen bu şartların zilyetlikle edinim iddialarında kendiliğinden (resen) gözetilmesi gerekir. Orman işletme Müdürlüğü ve bölge şefliği dava - konusu yerin orman sayılan yerlerden olup olmadığını belirtmeye yetkili değildir. Bu yönün Orman Bakanlığından sorulması veya o bölgede orman tahtidi yapılıp kesinleşmişse tahdit mazbata ve haritası mahalline uygulanmalıdır.
(766 s. Tapulama K m. 97, 33)
(1617 s. TTREF. Ön Tedbirler K m. 20)
A. Ş. vekili avukat İ. K. ile Hazine avukatı F. Ç. Hacıbozlar Köyü Muhtarlığı aralarındaki tescil davasının yapılan yargılaması sonunda Dava konusu taşınmazların davacı adına tapuya tesciline dair Burhaniye Asliye Hukuk Hakimliğinden verilen 20.10.1973 gün ve 156/ 320 sayılı hükmün süresinde Yargıtayca incelenmesi davacı avukatı ve Hazine avukatı tarafından istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
Dava açıldığı tarihde 1617 sayılı Toprak ve Tarım Reformu On Tedbirler Kanunu yürürlüğe girmiştir. Anılan kanunun 3. maddesinde istisna hükümleri yaz edilmiş ve kanunun kapsamı dışında kalan taşınmazların niteliği belirtilmiştir. Ancak dava; taşınma79 zın tapuya kayıt ve tescili davasıdır. Bu durumda keyfiyetin Medeni Kanunun 639. maddesi ve 766 sayılı Tapulama Kanunun 97. maddesi delaletiyle 33. maddesi çevresinde mütalaa olunması ve o dairede araştırma ve inceleme yapılması gerekir. Tapulama Kanununun anılan 97. maddesinde; bu kanunun 1. maddesinde yazılı yerler dışında bulunan taşınmazlar hakkında da umumi hükümlere göre açılmış ve açılacak davalarda bu kanunun 33. ve 42. maddelerinin uygulanması öngörülmüştür. Bu madde hükmilne nazaran tapulama bölgeleri dışındaki yerlerde umumi hükümler dairesinde açılan davalarda da zilyedlikle iktisap şartlarının tapulama kanununda öngörüldüğü biçimde gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılması lazım ve zaruridir. 1617 sayılı Toprak ve Tarım Reformu Ön Tedbirler Kanununun 20. maddesi; tapulama Kanununun 33. maddesini değiştirmiş ve zilyedlikle iktisap hususunda bir kısım takyitler getirmiştir. Bu durumda anılan maddede öngörülen şartların gerçekleşip gerçekleşmediği hususunun araştırılması ve incelemenin o dairede yapılması gerekir. Bahsi geçen maddenin 1. fıkrasında yüz ölçümü 20 dönümü kadar olan taşınmazlardaki zilyedliğin isbatı bilirkişi mütalaası ve şahadete bağlanmış, 5. fıkrasında yüz ölçümü 20 dönümden ziyade olan taşınmazların iktisabı için zilyedliğin vergi kaydı vesair delillerle teyidi zorunluğu belirtilmiştir. Anılan maddenin 4. fıkrasında; bir tapulama bölgesinde münhasıran zilyedlikle iktisap edebileceği taşınmazlar yüzölçümünün 50 dönümü geçemiyeceği şeklinde tahdidi bir hüküm yaz edilmiştir. Kanunda öngörülen bu şartların zilyedlikle iktisap iddialarında resen nazara alınması gerekir. Bu yönler toprak ve tarım reformu uygulamasıyla ilgili değildir. Toprak ve Tarım Reformu Ön Tedbirler Kanununun 3. maddesi reform uygulamasını ilgilendirir. Ayrıca Orman İşletme Müdürlüğü veya bölge şefliği dava konusu mahallin Orman sayılan yerlerden olup olmadığı hususu belirtmeye yetkili değildir. Bu yönün orman bakanlığından sorulması veya o mıntıkada orman tahdidi yapılıp kesinleşmişse tahdit mazbata ve haritasının mahalline uygulanması, tahdit mazbata ve haritasından dava konusu yerle ilgili karar ve pafta örneğinin celbolunup dosyası ile birleştirilmesi ve mütehassıs bilirkişiye tanzim ettirilecek krokide keyfiyetin belirtilmesi gerekir. Bu itibarla yukarda açıklanan hususlar gözönünde tutulmak suretiyle araştırma ve inceleme yapılmak, bu cümleden olarak orman ile ilgisi bulunup bulunmadığı açıklanan şekilde araştırılmak, davacının o tapulama bölgesinde zilyedlikle iktisap eylediği taşınmaz mevcud olup olmadığı, var ise miktarı sorulmak, dayanılan vergi kaydı gereği gibi yerine uygulanmak sınırları gözönünde tutulmak suretiyle kapsamı belli edilmek, vergi kaydı muhtevası olan kısım ile kayıt dışında kalan kısım üzerindeki zilyedlik araştırılmak tarafların iddia ve savunmaları gözönünde tutularak sonucuna göre bir karar verilmek gerekirken bundan zubul ve aksine düşüncelerle yazılı yüküm tesisi isabetsiz ve davalı hazinenin temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulü ile hükmün (BOZULMASINA) ve temyiz dilekçesinde yersiz alınan 6750 kuruş peşin harcın istek halinde iadesine 28.5.1974 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.