 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
7. Hukuk Dairesi
E:1974/8539
K:1976/3571
T:10.03.1976
- GERİ VERİLECEK ORMANLAR
- BEDELİN İADESİ
- TESCİL
* ÖZET:Evvelce orman idaresi tarafından kamulaştırıldığı halde sonradan yapılan orman kadastrosu sırasında orman kapsamı dışında bırakılmasına değer verilerek 4785 sayılı yasaya göre yapılan tescil işleminin geçersizliğine ve uyuşmazlık konusu parselin ilk tapu kaydı maliki adına tesciline karar verilmesi doğrudur. Ancak, devletleştirme karşılığı alınmış olmasına göre, bu bedel aynı miktar ve taksitler/e ödenmek kaydiyle taşınmazın tesciline karar verilmesi gerekir.
(5658 s. OK. na Bazı maddeler eklenmesine dair K. na Ek. K. m. 1)
Taraflar arasında tapulama tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca duruşmalı olarak incelenmesi taraflarca istenilmekle dosyadaki bütün kağıtlar okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşüldü:
Tapulama sırasında 19 parsel sayılı 28256 metrekare miktarındaki taşınmaz mal hazinenin dayandığı 28.5.1963 tarih 5 nolu tapu kaydı muhtevası isede, Asliye Hukuk Mahkemesinde davalı olduğu belirtilerek malikhanesi açık bırakılmak suretile tesbit edilmiştir. Daha önce davacı Hüseyin tarafından davalı hazine hasım gösterilmek suretiyle Asliye Hukuk Mahkemesine açılan meni müdahale, tapu iptali ve tescil davası birlikte tapulama başlayıp taşınmazın tutanağı tanzim edildiğinden bahisle görev yönünden red ve dosya Tapulama Mahkemesine tevdi olunmuş tur. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davacı Hüseyin, davalılar hazine, Orman İdaresi ve Süleyman tarafından temyiz edilmiştir.
1 Mümeyyiz davalılardan Süleyman evvelce Marmaris Asliye Hukuk Mahkemesinde açtığı ve 1962/104 esas sayı ile devam eden davasında:
Evvelki kayıt maliki bayii Hüseyin'i hasım tayin etmek suretiyle satışa konu edilen nizalı parselin istimlak edilerek tapu kaydının iptaline karar verildiğini iddia etmiş ve 11.046,52 lira tazminat parasının tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilerek istem gibi karar verilmiş ve hüküm derecattan geçerek kesinleşmiştir. Bu durumda mümeyyiz davalının nizalı parsel ile bir ilgisi kalmamıştır. Mahkemece genel mahkemenin bu kesin hükmüne değer verilerek hüküm tesisi isabetli olup, mümeyyiz davacının temyiz itirazı bu itibarla yerinde değildir.
2 - Davacı Hüseyin vekili vekalet parasına ilişkin temyiz itirazından vazgeçtiğinden bu hususta karar ittihazına gerek bulunmamıştır.
3 - 766 sayılı Tapulama Kanununun 40. maddesine göre taşınmaz üzerinde arzın malikinden başkasına ait muhtesat mevcut ise, muhtesatın cinsi ve ihdas tarihi tutanağı, iktisap sebebi sütununda izah suretiyle muhtesatın sahibi tutanağın ve kütüğün beyanlar hanesinde gösterilir. Mahkemece, kanunun bu hükmü gözönünde tutularak dava konusu parselin üzerindeki ev ve müştemilatın davalı Süleyman'a aidiyetine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Mümeyyiz davacı Hüseyin vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazı bu itibarla yerinde değildir.
4- Orman İdaresinin temyiz itirazına gelince; nizalı parselin sonradan yapılan orman kadastrosu sırasında orman tahdidi dışında bırakıldığı, orman tahdit harita ve mazbatası, mahallinde yapılan uygulama ve uzman bilirkişinin krokisi ve düşüncesiyle tesbit edilmiştir. Mahkemece nizalı parselin evvelce orman idaresi tarafından istimlak edilmesine rağmen sonradan orman kapsamı dışında bırakılmasına değer verilerek 4785 sayılı Kanuna göre yapılan tescil işleminin geçersizliğine ve nizalı parselin ilk tapu kaydı maliki H. E.. adına tesciline karar verilmesi isabetlidir.
Gerçekten 5658 sayılı Kanunun 1. maddesinde: "4785 sayılı Kanunla devletleştirilmiş ormanlardan: Devlet ormanları içinde olmayan ve etrafı tarla, bağ, bahçe gibi kültür arazisi, özel orman, şehir, kasaba ve köy merası ve Orman Kanununun 1. maddesine göre orman sayılmayan yerlerle çevrili olmak şartıyla devlet ormanlarından tamamen ayrılmış bulunan köy, belediye tüzelkişiliklerine ve gerçek kişilere ait ormanların sahipleri veya mirasçıları istedikleri takdirde geri verilir." hükmü yer almış bulunmaktadır. Davacı H. Eren Marmaris Asliye Hukuk Mahkemesinde 1968/25 esas sayılı ile derdest olup görevsizlikle Tapulama Mahkemesine intikal eden davasında; nizalı parselin hazine namına müesses tapunun iptali ve dava konusu mahallin adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Bu itibarla Orman İdaresi vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazı yerinde değildir. Ancak, 5658 sayılı Kanunun 1. maddesinin müteakip fıkrasında:
İade edilecek ormanlardan devletleştirme karşılığı ödenmemiş bulunanların bir işleme tabi tutulmaksızın sahiplerine intikal edeceği ve devletleştirme bedeli kısmen veya tamamen ödenmiş bulunan ormanların bu bedel aynı miktar ve taksitlerle ödenmek üzere yazıyla müracaatları halinde sahipleri adına tapuya tescil edilebileceği öngörülmüştür. Davacının devletleştirme sırasında, devletleştirme karşılığını almış olmasına göre, kanunun yukarda anılan hükmü gereğince bu bedelin ödenmesi kaydı ile taşınmazın tesciline karar verilmek gerekirken, bundan zuhul edilmesi isabetsiz ve Orman İdaresinin temyiz itirazı bu itibarla yerindedir.
Sonuç: Yukarda 1 numarada gösterilen gerekçelerden dolayı mümeyyiz S. Çoban'ın ve 3 numarada gösterilen gerekçeden dolayı mümeyyiz H. Eren vekilinin yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile aleyhlerindeki hükmün ONANMASINA ve 766 sayılı Tapulama Kanununun 74. maddesi uyarınca 10 lira onama ilam harcının adı geçenlerden alınmasına ve 4 numaralı bentte belirtilen nedenlerle Orman İdaresinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün gösterilen nedenlerle BOZULMASINA ve Yargıtay duruşmasında kendilerini vekil marifetiyle temsil ettiren hazine ve Orman İdaresi için takdir olunan 1000 er lira vekalet ücretinin mümeyyizünaleyh H. Eren'den alınarak adı geçen davalılara verilmesine, 766 sayılı Tapulama Kanununun 73. maddesi uyarınca bozma için harç alınmasına mahal olmadığına 10.3.1976 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.