 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
7. Hukuk Dairesi
E:1974/8304
K:1975/7423
T:10.12.1975
- ESKİ ESER
- KAMU MALI
- GERİYE DOĞRU YÜRÜME
* ÖZET:Uyuşmazlığın çıktığı tarihte yürürlükte bulunan Asari Atika Nizamnamesinin 4. maddesi uyarınca taşınmaz mal niteliğindeki bütün eski eserler devletin kamu mallarındandır. Bir toprakta taşınmaz mal niteliğinde eski eserin bulunduğu bilinmese de böyle bir eserin meydana çıkmasıyla orası kamu mallarından olur.
Eski Eserler Yasasının 8. maddesine göre taşınmazın bünyesinde eski eserleri barındıran bir yer olup olmadığı yönünden Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulunun görüşü (mütalaası) alınmak ve bu kurulun kararına göre işlem yapmak gerekir. Usule ait bu hüküm genel kural uyarınca geriye doğru yürür.
(29.Sefer.1324 ve 10.4.1322 (1906) tarihli Asari Atika Niz. m. 4)
(1710 s. Eski Es. K. m. 8)
Taraflar arasında tapulama tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle temyiz isteğinin kanuni süresinde olduğu anlaşıldı. Tetkik raporu ve dosyadaki kağıtlar okundu. Tetkik Hakiminin açıklaması dinlendi. Gereği görüşüldü:
Tapulama sırasında 1771 parsel sayılı 27300 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz mal 1770 sayılı parsele uygulanan vergi kaydı miktar fazlası olarak hazine adına tesbit edilmiştir. İtirazı Tapulama Komisyonunca red edilen davacı M. A. taşınmazı satın aldığını ve 30 - 40 seneden beri zilyed olduğunu ileri sürerek süresinde dava açmıştır. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Nizalı parsele uygulanan vergi kaydının batı sınırı Kale olarak gösterilmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın nizalı parselin eski 475 eserleri barındıran bir yer olup olmadığının tesbiti ile çözümlenmesi gerekmektedir. Uyuşmazlığın çıktığı tarihte yürürlükte bulunan 29. Sefe. 1324 ve 10 Nisan 1322 (1906) tarihli Asari Atika Tüzüğünün 4. maddesinde (memalik de hükümete ait bulunan arazi ile efrat ve cemaatı muhtelifelerin uhdelerindeki emlaki arazide mevcudiyeti bilinen veyahut atiyen keşfedilecek olan her nevi abidat ve asari atikayı ve menkule ve gayrimenkullerin cümlesi devletin malıdır.) denilerek bütün menkul ve gayrimenkullerdeki eski eserlerin devletin malı olduğu kuralı benimsenmiştir. Bu hüküm sözü edilen Tüzüğün 4. maddesinin koymuş olduğu bu kurala göre taşınmaz mal niteliğindeki bütün eski eserler devletin kamu mallarındandır. Bir toprakta taşınmaz mal niteliğinde eski eserin bulunduğu bilinmese de böyle bir eserin meydana çıkması ile orası kamu mallarından olur. Yasa hükmü bu şekilde belirlendikten sonra nizalı taşınmazın eski eserleri barındırıp barındırmadığı yönünün tesbiti gerekir. Bu yönün Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu kararı ile belli edilmesi zorunludur. Sonradan yürürlüğe giren Eski Eserler Kanununun 8. maddesinde de (taşınmaz eski eserler Milli Eğitim Bakanlığının turizm alanında uzman kişilerin de içinde bulunduğu uzman tesbit kurulları tarafından ayrılır ve tasnif ve gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu tarafından onandıktan sonra tapu kütüğündeki beyanlar hanesinde "eski eserdir" kaydı yazılarak tescil ve ilan olunur. Bu ayırma ve tasnif sırasında resmi daire ve kurumlara tahsis edilmiş taşınmaz eski eserler var ise, daire ve kurumun da görüşü alınır.) hükmü yer almıştır. Usule ait bu hüküm genel kural uyarınca geriye doğru yürür. Bu itibarla taşınmazın bünyesinde eski eserleri barındıran bir yer olup olmadığı yönünden gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulundan mütalaa alınmak ve bu kurulun vereceği karara göre işlem yapılmak gerekirken bu esaslar gözönünde tutulmadan yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve 766 sayılı Tapulama Kanununun 73. maddesi uyarınca harç alınmasına mahal olmadığına 10.12.1975 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.