 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
7. Hukuk Dairesi
E:1974/5821
K:1975/5054
T:01.10.1975
- BİR YERİN ORMAN SAYILIP SAYILMAMASINI SAPTAMAK GÖREV VE YETKİ - KESİN HÜKÜM - KAZANILMIŞ HAK
ÖZET : 1744 saydı yasa ile 6831 saydı yasada yapılan değişiklik sonucu bir yerin orman sayılan yerlerden olup olmadığını saptamak, Adalet Mahkemelerinin görev ve yetkisine dahil edilmiştir. Bu hüküm bir usül hükmü olduğu için geriye doğru yürür. Değişiklikten önce Tarım Bakanlığının o yerin orman olduğunu belirtme biçimindeki idari tasarrufu aleyhine Danıştay'a açılan dava reddedilmiş ise de, kanun koyucu ormanın saptanması usulünü değiştirdiğinden Danıştay kararı da ortadan kalkan idari tasarrufa bağlı olarak etkisiz hale gelmiştir. Bu nedenle bir kesin hükmün varlığından ve kazanilmış haktan söz edilemez. Tapulama Mahkemesi, hükmü ile uyuşmazlık konusu yerin orman olup olmadığım belli edecektir.
(6831 s. OK. m. m. Geçici 1-d. 1744 s. k.)
(766 s. Tapulama K. m. 2)
Taraflar arasında tapulama tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle temyiz isteğinin kanuni süresinde olduğu anlaşıldı. Tetkik raporu ve dosyadaki kağıtlar okundu. Tetkik Hakiminin açıklaması dinlendi. Gereği görüşüldü:
Tapulama sırasında 221 parsel sayılı 13450 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz mal, tapu kaydına dayanılarak Mehmet adına tesbit edilmiştir. İtirazı Tapulama Komisyonunca red olunan davacı Orman İdaresi parselin orman sayılan yerlerden bulunduğunu ileri sürerek dava açmıştır. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 6831 sayılı Kanunun geçici 1 nci maddesinin 1744 sayılı Kanunla değiştirilmesinden sonra bir yerin orman sayılan yerlerden olup olmadığını saptamak, Adalet Mahkemelerinin görev ve yetkisine dahil edilmiştir. Bu hüküm, bir usul hükmü olduğu için geriye doğru yürür. Ve elde bulunan bu davada da gözetilmesi zorunludur. Herne kadar 1744 sayılı Kanun yürürlüğe girmeden önce Tarım Bakanlığının o yerin orman olduğunu belirtme biçimindeki idari tasarrufu aleyhine Danıştay'a açılan dava reddedilmiş isede, değişiklikten önce sözü edilen kanun hükmü gereği ormanın saptama usuliyle sözü edilen Danıştay kararı ilgilidir. Kanun koyucu ormanın saptanması usulünü değiştirince Danıştay kararı da ortadan kalkan idari tasarrufa bağlı olarak etkisiz hale gelmiş olur. Bu bakımdan nizalı taşınmazın orman olup olmadığı yönünden bir kesin hükmün varlığından ve kazanılmış haktan söz edilemez. Tapulama Mahkemesi hükmü ancak nizalı yerin orman olup olmadığını belli edecektir. O halde mahkemece Orman Bakanlığından gerekçeli mütalaa alınmalı, gerekçeli mütalaanın arazi durumuna uygun olmadığı sonucuna varıldığı ya da incelemeye değer ciddi bir itiraz ileri sürüldüğü takdirde yerinde keşif yapılıp orman işlerinde uzman bilirkişi aracılığıyla nizalı taşınmazın orman olup olmadığı saptanmalı ve orman ise o zaman Tapulama Kanununun 2. maddesi uygulanmalıdır. Mahkemece bu yönden zuhul olunması isabetsiz, temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve 766 sayılı Tapulama Kanununun 73. maddesi uyarınca harç alınmasına mahal olmadığına 1.10.1975 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.