 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
7. Hukuk Dairesi
E:1974/3583
K:1975/2634
T:12.05.1975
- YÜRÜRLÜKTEN KALDIRILAN TAPULAMA YASASININ 37/SON MADDESİNİN UYGULAMA OLANAĞI
* ÖZET:26.7.1972 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren Toprak ve Tarım Reformu Öntedbirler Yasasının 23. maddesiyle Tapulama Yasasının 37. maddesinin son fıkrası yürürlükten kaldırılmışsa da, olayda tapulama tesbiti Toprak ve Tarım Re. formu Ön tedbirler Yasasının yürürlüğe girdiği tarihten çok önce yapılmış ve böylece uyşmazlık çıkarılmış bulunmasına göre yürürlüğe ait aksine bir yasal hüküm bulunmadığı için .Tapulama Yasasının 37. maddesi son fıkrasının kaldırılmasına dair olan bu yasa hükmünün olaya uygulama olanağı yoktur.
(1617 s. Top. ve Tarım Ref. Önted. K m. 23, 24)
(766 s. Tapulama K. m. 33,37,54)
Taraflar arasında tapulama tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtayca incelenmesi istenilmekle temyiz isteğinin kanuni süresinde olduğu anlaşıldı. Tetkik raporu ve dosyadaki kağıtlar okundu. Tetkik Hakiminin açıklaması dinlendi. Gereği görüşüldü:
Tapulama sırasında 1316 parsel sayılı 1 hektar 6600 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz mal, irsen intikal eden zilyedliğe ve harici taksime dayanılarak 21/224 payı A. 0. ve geri kalan paylar M. M. oğlu T. mirasçıları adlarına tesbit olunmuştur. Bu tesbite itiraz eden davacılar, nizalı parselin ortak miras bırakanları M. M. den 46 intikal ettiğini, kendilerinin de bu parselde paydaş bulunduklarını iddia etmişlerdir. Mahkemece nizalı parselin delicelikten aşılanarak zeytinlik haline getirildiği ve zilyedlikle iktisap edilemiyeceği sonucuna varılmış, hazine adına tesciline karar verilmiştir. Hüküm davalılar vekili ile davacılardan Ü. tarafından temyiz edilmiştir. Nizalı parselin deliceliklerin aşılanması suretiyle zeytinlik haline getirildiği mahkemece toplanan delillerle tesbit edilmiştir. 766 sayılı Tapulama Kanununun 37. maddesinde: Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunup kamu hizmetlerine tahsis olunmayan taşlık ve delicelik araziden 27.3.1950 tarihinden önce masraf ve emek sarfıyla bağ, bahçe, meyvelik, zeytinlik veya tarla haline getirilmek suretiyle ihya edilmiş gayrimenküllerin hazine adına tesbit ve tesçil olunacağı, ihya edenlerle kanuni veya akdi haleflerinin tutanakta ve kütüğün beyanlar hanesinde gösterileceği, bu gibi taşınmaz mallar üzerinde hazine tarafından Çiftçiyi Topraklandırma Kanununun o yerde tatbik edilinceye kadar ahara temliki tasarrufta bulunamıyacağı gibi ihya edenlerle haleflerinin zilyedliklerinin ihlal olunamıyacağı, bu yönün tapulama tutanağında belirtileceği ve kütüğün şerhler hanesine de işaret olunacağı, anılan maddenin son fıkrasında ise bu maddede yazılı gayrimenküller hakkında şartları uygun bulunduğu takdirde 33. madde hükmünün uygulanacağı öngörülmüştür. 1617 sayılı Toprak ve Tarım Reformu Öntedbirler Kanununun 23. maddesiyle anılan 766 sayılı Tapulama Kanununun 37. maddesinin son fıkrası yürürlükten kaldırılmıştır. Ancak kaldırmaya dair olan bu hüküm 24. madde gereğince 26 Temmuz 1972 tarihinde yayınlanmak suretiyle yürürlüğe girmiştir. Tapulama tesbiti ise 16.6.1956 tarihinde yapılmıştır. Böylece anılan kanunun yürürlüğe girmiş olduğu tarihten çok önce uyuşmazlık çıkarılmış bulunmasına göre yürürlüğe ait aksine bir kanuni hüküm bulunmadığı için sözü edilen 766 sayılı Tapulama Kanununun 37. maddesinin son fıkrasının kaldırılmasına dair olan bu yasa hükmünün olaya uygulama olanağı bulunmamaktadır. Mahkemece tarafların iddia ve savunmaları çerçevesinde ibraz ve ikame ettiği deliller değerlendirilip gerekirse gerçek hak sahibinin tesbiti yönünden Tapulama Kanununun 54. maddesi uyarınca araştırma genişletilmek suretiyle toplanacak deliller de değerlendirilerek sonucuna göre hüküm tesis olunmak gerekirken, sözü edilen yasa hükmüne aykırı olarak yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün bozulmasına, ve 766 sayılı Tapulama Kanununun 73. maddesi uyarınca harç alınmasına mahal olmadığına 12.5.1975 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.