 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
7. Hukuk Dairesi
E: 1974/1068
K: 1974/3063
T: 25.01.1974
- TAPULAMA TESBİTİNDEN SONRA DAVA AÇIL MASI
- TAŞINMAZIN ORMAN SAYILAN YERLERDEN OLUP OLMADIĞININ SORUŞTURULMASI
ÖZET: 1 - Sulh Hukuk Davasının tapulama tesbitinden sonra açıldığı dava dilekçesinde belirtilmiştir. 0 halde sözü edilen dava Tapulama Mahkemesine devri gereken bir dava niteliğini taşımayıp komisyona sevki gereken bir itiraz niteliğini taşımaktadır.
2- Orman tahdit ve kadastrosuna bağlı tutulmuş bulunan yerlerde taşınmazın orman sayılan yerlerden olup olmadığı, orman tahdit harita ve mazmatasının uygulanmasıyla saptanır.
3-6831 sayılı yasayı değiştiren 1744 sayılı yasanın geçici 1. maddesiyle kadastro görmemiş olan ormanların belli edilmesi usulü değiştirilmiş olup, bu yetki adalet mahkemelerinin görevine dahildir.
(766 s. Tapulama K m. 50, 60)
(6831 s. OK. (1744 s. K.d.g.) m. 1)
Taraflar arasında tapulama tesbitinden mütevellit davadan dolayı verilen hükmün Yargıtay'ca duruşmalı olarak tetkiki davalı V. Ş. ve arkadaşları vekili ile müdahil M. N. Ç. ve arkadaşları vekili taraflarından istenilmekle duruşma için tayin olunan 21.5.1974 salı günü belli saatte temyiz eden V. Ş. ve arkadaşları vekili Avukat C. KM. N. Ç. ve arkadaşları vekili Avukat C. O. ile aleyhine temyiz istenilen Maliye Hazinesi vekili Avukat M. t. ile Orman İdaresi vekili Avukat F. M. geldiler, huzurlarıyla duruşmaya başlandı. Aleyhine temyiz olunanların temyiz müddeti hakkında bir diyecekleri olup olmadığı soruldu. Temyiz dilekçelerinin müddeti içinde verildiği görüldü. Hazır bulunan tarafların şifahi izahatı dinlendikten sonra duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyadaki bütün kağıtlar okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşüldü:
Tapulama sırasında 162, 164, ve 167 parsel sayılı taşınmazlar tapu kaydına ve haricen satın almaya, 163 parsel sayılı taşınmaz tapu kaydına dayanılark A. K. ve paydaşları adına tesbit edilmiştir. Çmarlı KÖYÜ ve Hazine temsilcileri belirtilen 4 parça taşınmaza ve H. U. 164 parsel sayılı taşınmaza değişik sebepler ileri sürerek itiraz etmişlerdir. Komisyonca davalı olduklarından bahisle yetkisizlik kararı verilmiştir. Tesbitten sonra M. Ç. ve arkadaşları tarafından M. A. K. aleyhinde Sulh Hukuk Mahkemesine açılan el atmanın Önlenmesi davası taşınmaz tapulamaya tabi tutulmuş olduğundan bahisle görev yönünden red ve dosya tapulama mahkemesine tevdi olunmuştur. M. N. Ç. ve arkadaşları duruşma sırasında tapu kaydına dayanarak davaya katılmıştır. Mahkemece tevhit edilerek taşınmazların orman sayılan yerlerden olmaları nedeniyle tesbit dışı bırakılmaları cihetine gidilmiş ve hüküm davacı M. N. Ç. ve arkadaşları vekili ile davalı V. Ş. ve arkadaşları vekili tarafından temyiz edilmiştir. Tapulama Komisyonunca nizalı parseller hakkında Sulh Hukuk Mahkemesinde aynı yer hakkında dava bulunduğundan söz edilerek yetkisizlik kararı verilmiştir. 1963/732 sayılı Sulh Hukuk davasının tapulama tesbitinden sonra açıldığı dava dilekçesinde belirtilmiştir. 0 halde sözü edilen dava Tapulama Kanununun 50. maddesine göre Tapulama Mahkemesine devri gereken bir dava niteliğini taşımamaktadır. Bu dava Tapulama Kanununun 60. maddesi gereğince komisyona sevki gereken bir itiraz niteliğini taşımaktadır. Ancak, mahkemenin tensip kararında Asliye Mahkemesinde görülmekte olan bir davaya da ayrıca işaret edilmiştir. 0 halde mahkemece bu dava dosyası araştırılmalı, nizalı parseller ile ilgili ve Tapulama Mahkemesine devri gereken bir dava niteliğini taşıyıp taşımadığı saptanmalıdır. Böyle bir dava yok ise, yukarda açıklandığı üzere Sulh Hukuk Mahkemesine açılan dava nedeniyle inceleme yapılıp bir karar verilmek üzere dosyanın Tapulama Komisyonuna devri sağlanmalı ve Tapulama Komisyonunca verilecek karara karşı dava açıldığı takdirde Tapulama Mahkemesince işe el konulmalıdır. Mahkemece bu yönden zuhul olunması isabetsiz olduğu gibi kabul biçimine görede; Yapılan inceleme eksiktir. Zira orman tahdit ve kadastrosuna bağlı tutulmuş bulunan yerlerde taşınmazın orman sayılan yerlerden olup olmadığı, orman tahdit harita ve mazbatasının uygulanmasıyla saptanır. 0 halde mahkemece Orman İdaresinden o bölgede orman tahdidi yapılıp yapılmadığı sorulmak ve tahdit yapılmış ise tahdit harita ve mazbatası getirilip yerine uygulanmak suretiyle nizalı parsellerin orman olmadığı belli edilmelidir. O yerde orman tahdit ve kadastrosu yapılmamış olduğu saptandığı takdirde sonradan yürürlüğe giren 1744 sayılı olup 6831 sayılı Orman Kanununu değiştiren kanunun geçici 1. maddesi ile kadastro görmemiş olan ormanların belli edilmesi usulünü değiştirdiği ve bu yetkinin Adalet Mahkemelerinin görevine dahil edildiği ve usulle ilgili bu hükmün geçmiş olaylara da uygulanacağı göz önünde tutularak sözü edilen 1744 sayılı kanunla değişen geçici 1. madde hükmüne göre işlem yapılmalıdır. Her ne kadar Orman Bakanlığının belirtme işlemine karşı ilgili tarafından Danıştay'a açılan dava reddedilmiş isede; Danıştay kararı, idari tasarrufun doğru olup olmadığını saptayan bir karar niteliğini taşıdığı ve ormanı belirtme işleminin idarenin yetkisi içinde bulunmasına bağlı olarak hüküm ve sonuç doğuracağı ve tapulama davası süre gelirken 1744 sayılı kanunun bu yetkiyi Adalet Mahkemesine vermiş 've yargı yolunu değiştirmiş bulunmakla artık idari tasarrufun tapulama davasına etki yapmıyacağı nedeniyle ona bağlı olarak Danıştay kararı sonuç doğurmaz hale geleceğine göre bu yön, 1744 sayılı kanunun geçici 1. maddesinin mahkemece uygulanmasına bir engel olmayacağı düşünülmelidir.
Bu nedenlerle yerinde olan temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında avukatla temsil edilen müdahil davacı taraf ile davalı olan kişiler yararına takdir edilen 1000 lira avukatlık parasının aleyhine temyiz edilenlere yükletilmesine, 766 sayılı Tapulama Kanununun 73. maddesi uyarınca harç alınmasına mahal olmadığına 2 1.5.1974 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.