 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
7. Ceza Dairesi
E: 1974/707
K: 1974/723
T: 13.02.1974
DAVA : Dernekler Kanununa muhalefetten sanık Tekin'in hareketine uyan 1630 sayılı kanunun 66. maddesinde yazılı para cezasının aşağı haddini menciine ödediğinden bahisle hakkında takibat icrasına mahal olmadığına dair EMİRDAĞ C. Savcılığı'ndan verilen 28.11.1973 tarihli karara vukubulan itirazın reddine ilişkin Bolvadin Ağır Ceza Mahkemesi başkanlığınca ittihaz edilen 14.12.1973 günlü karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığı'ndan verilen 7 Şubat 1974 tarih ve 3799 sayılı emre müsteniden dava dosyası C.Başsavcılığının 8.2.1974 tarih ve 89 sayılı tebliğnamesiyle daireye verilmekle okundu :
Mezkür tebliğnamade :
Dernek tüzüğünü kanuni müddeti içinde günlük bir gazete ile yayımlamamaktan sanık Tekin'in hareketine uyan 1630 sayılı Kanunun 66. maddesinde yazılı para cezasının aşağı haddi gösterilmemiş olmasına göre; 1696 sayılı kanunun ek 5. maddesi hükmünün tatbikine yer bulunmadığı gözetilmeden ve bu itibarla takipsizlik kararına vukubulan itirazın kabulü yerine, reddinde isabet görülmediğinden CMUK.nunun 343. maddesi gereğince mezkür hükmün bozulması lüzumu yazılı emre atfen ihbar olunmuştur.
Gereği görüşülüp düşünüldü :
KARAR : Para cezalarının aşağı ve yukarı hadleri genel olarak TCK.nun 19 ve 24. maddelerinde tanımlanmış olmakla birlikte kanun koyucununu özel amacı güderek bunlarda indirme ve çoğaltmayı öngördüğü hallerde de değişik sınırlamalar getirdiği ve 1696 sayılı kanunun ek 5. maddesindeki "Aşağı ve yukarı hadleri gösterilmiş ise" Sözcüğünün bu özel durumlar da içinde olmak üzere bütün halleri kapsayan bir taraf mahiyetini haiz olduğu ve cümleden olarak sözü edilen maddenin uygulanabilmesi için açıkça iki sınır tayin edilmiş olması gerekmediği ve aksine düşünceye yer verildiği hallerde maddenin uygulanabilmesine karşılık genel tanımlamadaki daha aşağı hallerde uygulanamaması gibi kanun koyucunun arzu etmeyeceği bir çelişkiye düşüleceği ve davaların azaltılması ile işlerin çabuklaştırılması düşüncesine dayalı bir tedbir niteliğindeki hükmün uygulama sahasının çok daraltılmış olacağı gibi dava açıldıktan sonra mahkemelerce yapılan uygulamalara da eş düşmeyeceği görülüp anlaşıldığından yazılı emre dayanan ihbarnamedeki düşünceye iştirak edilmemiştir.
Bu itibarla ; İsteğin reddine 13.2.1974 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.