 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
6. Ceza Dairesi
E: 1974/8108
K: 1974/1466
T: 14.03.1974
DAVA : Dursunbey Sosyal Sigortalar Kurumunda diş tabibi bulunduğu sırada sigortalı bulunan bazı kimselerin dişlerini çekmediği halde çekmiş ve bazı kimselerin de dişlerini çekerek dolgu yapmadığı halde dolgu yapmış gibi göstererek sahte evrak ve fatura tanzim etmekten sanık A.K. hakkında yapılan duruşma sonunda: Suçları usulen sabit olduğundan T.C.K.nun 339/1, 80, 59. maddelerine tevfikan ve neticeden iki sene onbir ay ağır hapsine dair BALIKESİR Ağır Ceza Mahkemesi'nden verilen 4.6.1973 tarihli hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki sanık vekili tarafından istenilmiş ve para depo edilmiş olduğundan dava evrakı C. Başsavcılığı yüksek makamından onama isteyen 11.10.1973 tarihli tebliğname ile 15.10.1973 gününde daireye verilmekle yapılan duruşmalı inceleme sonunda:
4792 Sayılı Kanunla kurulmuş olan İşçi Sigortaları Kurumu ile 26.7.1971 günlü sözleşme yaparak bu kurumun diş hekimliği görevini kabul eden sanık A.K.nin sözleşme hükümleri gereğince Nisan 1972 ayı içinde yapmış olduğu hizmetlerin ücretini almak üzere düzenlediği ve kuruma verdiği 29.4.1972 günlü sigortalı hastalara ait raporda ve buna dayanılarak düzenlediği aynı günlü faturada usulüne uygun vizite kağıtları ile kendisine müracaat eden Ö., R., A., H., S., C., A., Z. adlı hastalardan bir kısmında dişlerine dolgu yapmadığı halde dolgu yapmış gibi bazılarında da çekmiş olduğu diş adedini gerçek miktarından yüksek göstermek suretiyle fazla ücrete müstehak gibi gösterdiği; hüküm yerinde açıklanan adları geçen tanıkların soruşturma safhalarındaki yeminli şahadetleri, bu hastaların devlet hastanesi diş tabibi tarafından yapılan muayeneleri sonunda ifadelerine uygun şekilde verilen raporlar münderecatı, sanığın müevvel ikrarı olmasına, 506 sayılı kanunun 118 ve 123. maddelerine göre kurumun, kanunun kendisine vermiş olduğu sağlık hizmetlerini yapabilmek için gerçek veya tüzel kişilerle sözleşme yapabileceği ve hastalık yardımından yararlanacak olanların kurumca tesbit edilecek belgelerle müracaat edenleri muayene ve tedavi ile yükümlü bulunduğu, 4792 sayılı İşçi Sigortaları Kurumu Kanununun 1. maddesine göre kurumun, tüzel kişiliği haiz bir devlet kurumu olup, 21/son. fıkrası ile de kurumun malları devlet malı ve 7. maddesinde de kurumun memur ve hizmetlilerin devlet memuru sayılacakları kabul edilmiş bulunmaktadır.
Kamu kuruluşu olan ve malları da devlet malı sayılan kuruma, sözleşme ile bağlanmış olmak yukarıda yazılı hükümler muvacehesinde hukuki statüsünü değiştirmeyeceği ve sözü edilen hükümlerle T.C.K.nun 279. maddesine göre memur ve ifa ettiği görevin de kamu görevi olduğu kabul ve zaruri bulunduğuna ve daire ile Ceza Genel Kurulunun öteden beri içtihatları da bu yolda belirmiş olmasına göre sanığın bu sıfatı ve düzenlediği vesikaların da hukuki bir sonuç doğurması itibariyle resmi vesikadan sayılması da gözönünde tutularak yapılan uygulamada da kanuna aykırı bir yön bulunmadığından sanığın temyiz itirazları ile müdafii avukatın duruşmalı inceleme sırasındaki savunmaları yerinde görülmediğinden reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA ve depo parasının gelir kaydına 14.3.1974 günü oybirliğiyle karar verilip Yargıtay C. Başsavcı yardımcısı K. E. hazır olduğu halde sanık ve müdafiinin yokluklarında açıkça tefhim olundu.