 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
6. Ceza Dairesi
E: 1974/5318
K: 1974/5813
T: 11.10.1974
DAVA : M.Ö.nün koyunlarını açıkta gütmekte olan çoban A.Ü. yü silahla tehdit ederek iki adet koyunu gasp etmekten ve ruhsatsız tabanca taşımak suretiyle 6136 sayılı kanuna muhalefetten sanık K.O.nun hakkında bozmaya uyularak yapılan duruşma sonunda : Suçları usulen sabit olduğundan TCK.nun 497, 525, 31, 33. maddelerine tevfikan 15 sene ağır hapsine, işleniş tarihi itibariyle 1803 sayılı Af yasasının 2/B. maddesi gereğince cezasının beş senesinin tenziliyle 10 sene ağır hapsine ve cezası kadar genel güvenlik gözetimi altında bulundurulmasına, müebbeten amme hizmetlerinden memnuiyetine ve hapis cezası süresince kanuni kısıtlılık halinde bulundurulmasına ve 6136 sayılı kanuna muhalefet suç da 1803 sayılı Af yasasının 1/A. maddesi kapsamına girdiğinden TCK.nun 97. maddesi gereğince ortadan kaldırılmasına ve koyun bedeli olan 200 lira maddi tazminatın sanıktan alınarak müdahil M.Ö.ye verilmesine dair NİĞDE Ağır Ceza Mahkemesi'nden verilen 12.6.1974 tarihli hükmün temyizen tetkiki sanık vekili tarafından istenilmiş ve para depo edilmiş olduğundan dava evrakı sanık vekili tarafından sonradan verilen duruşma istekli temyiz layihasıyle birlikte C.Başsavcılığı yüksek makamından bozma isteyen 26.9.1974 tarihli tebliğname ile 3.10.1974 gününde daireye verilmekle okunarak gereği düşünülüp görüşüldü :
KARAR : Süresi geçtikten sonra sanık vekilinin vaki mürafaalı inceleme isteğinin reddine,
Sanığın geceleyin silahla tehdit etmek suretiyle yağma suçunu işlediği toplanan bütün deliller karar yerinde tetkik ve münakaşa edilerek, kabul oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun olarak kanuni niteliği tayin ve sanığın savunması gerektirici sebeplerle reddedilerek uygulama yapılmış olmasına göre sanık vekilinin temyiz itirazları TCK.nun 495. maddesi genel olarak yağma suçunun unsur ve şartlarını açıklamış olup aynı kanunun 497. maddesinin uygulanmasında da bu unsur ve şartların bulunması gerektiği 497. maddenin önce gelen maddelere atıfta bulunmasıyla açıklanmış olduğuna göre TCK.nun 497. maddesinin uygulanmasında isabetsizlik bulunmadığından olayda TCK.nun 495/2. maddesinin uygulanması gerektiğine ilişen tebliğnamedeki düşünce yerinde görülmemiştir. Ancak :
1 - Suçun işlendiği tarihte yürürlükte bulunan TCK.nun 497. maddesinde yazılı cezanın 10 sene ağır hapisten başladığı, en aşağı haddin üstünde ceza tayini, halinde bunun nedeninin karar yerinde açıklanması gerektiğinin düşünülmemesi,
2 - Kabul bakımından 1803 sayılı Af Yasası'nın 7/B. maddesi açıklığına göre feri ve mütememim cezalarla mahkumiyetin sonuçlarını da kapsamak üzere tamamının affedildiğinin düşünülmemesi,
Bozmayı gerektirmiş sanık vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, ve depo parasının geri verilmesine 11.10.1974 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.