 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
5. Hukuk Dairesi
E: 1974/5315
K: 1974/5621
T: 13.06.1974
DAVA : H.I.Z. İ. L. vekili avukat B.M. ile T.T. arasındaki ana gayrimenkulün dış cephesinde davalı tarafın yapılan tadilatın eski hale getirilmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Tadilatın eski hale getirilmesine, davalıya üç aylık süre tanınmasına dair Karşıyaka Sulh Hukuk Hakimliği'nden verilen 6.5.1974 gün ve 661/414 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili avukat O.E. tarafından süresi içinde verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Davacılar, apartmanın bütününe ilişkin estetiği bozacak şekilde, alüminyum konstriksüyona gireceğini bildirerek, balkon ve cephe pencerelerinin kasalarını söktüğünü ve balkon duvarlarını yıkıp kapı ve pencere çerçevelerini de genişletmiş olduğunu öne sürerek taşınmaz malın dış cephesinde davalı tarafından yapılan değişikliklerin eski hale getirilmesini dava etmişlerdir.
Mahkemece iki defa bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. İlk bilirkişi raporunda, davalı taraftan yapılacak işlemlerin estetik görüşünde bir değişikliğe sebep olmayacağı belirtildiği gibi ikinci bilirkişi raporunda da bazı kısımlara dikkat edildiği takdirde, alüminyum yapılmasının umumi görüş, ahenk ve estetiğe cüz'i de olsa tesiri olmayacağı, şartlara uyulursa binanın bütünlüğünün bozulmayacağı ve planlanmış olan iş tadilat niteliğini taşımadığı bildirildiği halde, mahkemece el atmanın önlenmesine ve üç ay içinde ortakların muvafakatı ve gerekli işler sağlanamazsa eski hale getirilmesine karar verilmesi, bilirkişilerin mütalaalarına aykırıdır.
Ancak, Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 19. maddesinin 1. fıkrasında "kat maliklerinin anagayrimenkulün mimari durumu ile güzelliğini titizlikle korumağa mecbur oldukları açıklanmıştır. Bilirkişi incelemesinin de bu açıdan yapılması ve davalı tarafından yapılan ve yapılması istenilen işlerin sözü geçen 19. madde hükümlerine aykırı bir durum yaratıp yaratmayacağı hususlarının raporlarla açıkça belirtilmesi gerekir. Bu itibarla mahkemece bilirkişilere bu noktaların ikmal ettirilmesi veya yeniden bir bilirkişi incelemesi yaptırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi icap eder.
SONUÇ : Davalının temyiz itirazları bu bakımlardan yerinde görülmekle hükmün yukarıda yazılan nedenlerle Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA 13.6.1974 gününde oybirliğiyle karar verildi.