 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
E: 1974/8470
K: 1975/11073
T: 28.10.1975
DAVA : Davacı; avukatı bulunan davalının görevini savsaması yüzünden zarara uğradığını ileri sürerek 50000 lira tazminatın alınmasını istemiştir.
KARAR : Yapılan yargılama sonunda; sabit olmayan davanın reddine karar verildiğine ilişkindir.
Şuf'a hakkı Medeni Yasanın 658. maddesinde açıklandığı üzere satışın gerçekleştiğinin öğrenildiği günden başlıyarak bir ay içinde açılır. bu bir aylık süre paydaşın satışının öğrenildiği günde başlıyarak 10 yıl içinde payı satınalana karşı kullanılmazsa hak düşürücü süre gerçekleşir ve artık bir daha bu konuda dava açılamaz. Gerçekten; şimdiki davacımızın paydaşı olduğu taşınmazdaki öteki paydaş, payını 1952 yılında 3. kişiye satmış ve 10 yıllık hak düşürücü süre 1962 yılında sona ermiştir. Buna rağmen davacı paydaş 1952 yılında açtığı davada davasını payı satınalana değil, payını satana yöneltmiştir. O halde şimdiki davamızın davacısı olan paydaş şuf'a hakkının doğduğunu biliyordu. Buna rağmen payı satınalana karşı bu hakkı kullanmamıştır. Böylece 10 yıllık süre geçtikten sonra şimdiki davalımızı uygun dava açılmak üzere vekil seçmiştir. Fakat kendisi 10 yıllık müddeti geçtikten sonra dava açılmasına kalkıştığı için ve böylece hak esasen düştüğünten davalı avukatın ileri sürüldüğü gibi 1963 yılında aldığı vekaletname ile dava açmaması yüzünden zarar doğmuş değildir. zarar vekaletnamenin alındığı ve davalı avukata yeniden dava açması buyruğu verildiği günde esasen hak düşürücü süre dolmuş olduğundan doğmuştur. Bu nedenle avukata karşı açılan tazminat davasının reddi doğrudur.
SONUÇ : Gösterilen nedenle doğru olan kararın ONANMASINA ve aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 28.10.1975 gününde oybirliğiyle karar verildi.