 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
E : 1974/13360
K : 1976/1157
T : 05.02.1976
- 507 SAYILI YASAYA GÖRE GENEL KURUL
- ESNAF VE KÜÇÜK SANATKARLAR YASASINDA KURAL BULUNMAMASI
- GENEL KURULUN BAŞKA GÜNE BIRAKILMASI KOŞULU
- AFAKİ İYİ NİYET KURALINA AYKIRILIK
ÖZET : 1-507 sayılı (Esnaf ve Küçük Sanatkarlar Yasası) nın uygulanmasında, Yasada açık kural yoksa Dernekler ve Medeni Yasanın uygulanması gerekir.
2-507 sayılı Yasada kural bulunmadığından; Dernekler Yasasına göre bu derneğin ilk toplantısında çoğunluk olmazsa ikinci toplantının gelenlerin bütünüyle sürekli olarak yapılması, ancak gündemdeki konuların konuşulmasının bitmemesi halinde bir kez için toplantının geri bırakılması olanağı vardır. Bu kuralın amacı, bunun dışındaki nedenlerle toplantının geri bırakılması olanağının bulunmamasıdır. Toplantı yerinin 6500 ü aşkın üyenin katılmasına olanak vermiyecek biçimde düzenlenmiş olması afaki iyi niyet kuralına aykırı olduğundan, ikinci toplantıda seçilen Başkanlık Divanınca yer yetersizliği yönünden genel kurulun bir ay gibi uzun bir süreye bırakılması Yasanın amacına aykırıdır.
(743 s. MK m. 2)
(1630 s. Dernekler K m. 19, 20, 75/2)
(507 s. Esnaf Ve Küçük San. K m. 13, 14/2)
Dava: İstanbul Minibüsçüler Esnaf Derneği üyesi bulunan davacılar; ilk defa çoğunluk bulunmaması nedeniyle 25.3.1973 gününde yapılan kongrenin divan heyetinin 507 Sayılı Yasanın 17 ve dernek statüsünün 19. maddeleri hükümlerine aykırı olarak kurulduğunu; 25.3.1973 günlü ilk toplantının yasal bir neden ve zorunluk yok iken keyfi gerekçelerle 28.4.1973 gününe talik edildiğini; 28.4. 776 j 973 günlü ikinci toplantının yeniden seçilecek divan heyeti marifetiyle yapılması gerekirken eski heyetle ve toplantı nisabı aranmadan yapıldığını; başka derneğe kayıtlı olan kişilerin oy verdiklerini ileri sürerek kongrenin iptalini istemişlerdir; davalı dernek ise davanın hiç bir yasal dayanağının bulunmadığını, kongrenin yasa hükümlerine uygun olarak yapıldığını savunarak davanın reddini istemişlerdir.
KARAR: Yapılan yargılama sonunda; mahkeme ise, bilirkişi raporuna' dayanarak davanın reddine karar vermiştir.
Temyiz eden: Davacılar avukatı.
Temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan 'sonra dosya incelendi, gereği konuşuldu:
İstanbul Kamyonet ve Minibüsçüler Esnaf Derneğinin olağan genel kurul toplantısının 20.3.1973 salı günü saat 10 da Aksaray Valide Camii Sokağı 65 numaradaki dernek binasında yapılacağı ve o gün toplantı yapmak için gerekli yasal çoğunluğun bulunmaması halinde ilk toplantının 25.3.1973 günü saat 10 da Aksaray İnkılap Caddesi Saydan Düğün Salonu'nda yapılacağının diğer yasa] koşullar da yerine getirilmek suretiyle iki gazete ile ilan edildiği, keyfiyetin ayrıca yerel mülkiye amirine yazı ile bildirildiği, ancak 20.3.1973 gününde çoğunluk sağlanamadığı için toplantının yapılamadığı ve önceden yapılan ikin gereğince bu kerre çoğunluk aranmaksızın 25.3.1973 gününde ilk toplantının yapılmaya başlandığı ve fakat gündem icra edilirken üyelerin hal gelmekte olduğu ve salonun ise iştirak eden ve edecek olan üyeleri alabilecek genişlikte olmadığı ve kongrenin de bu suretle maddeten devamına imkan olmadığı cihetle, divana seçilmiş bulunan ve yukarıda zikredilen heyetin kongreyi başka bir zamanda KONGRENİN YAPILABİLECEĞİ BİR SALONUN TAYİN VE TESBİT EDİLMEK ÜZERE gerekçisiyle ilk toplantının geri bırakıldığı, bunun üzerine aynı kongre divanının ikinci toplantının 28.4.1973 gününde Vatan Caddesi Luna Park Gazinosunda saat 9 da yapılmasının kararlaştırıldığı ve gerekli davet, ilan ve ihbar işlemlerinin yapıldığı ve anılan günde de toplantının yapıldığı, dosya içeriğinden, mevcut belge ve tutanaklardan anlaşılmaktadır.
1 - Davalı Dernek, 507 Sayılı (Esnaf ve Küçük Sanatkarlar Kanunu) hükümlerine göre kurulmuş, tüzel kişiliği haiz kamu kurumu niteliğindeki bir meslek kuruluşudur. Derneğin statüsü anılan yasaya göre düzenlenmiştir. 507 Sayılı Yasada, Medeni Yasa hükümlerine ve dernekler Yasasına bir atıf yapılmamıştır. Ancak 50 sayılı Yasada herhangi bir konuda boşluk bulunduğu takdirde bu boşluğu Madeni Yasa ve Dernekler Yasası hükümlerince doldurulacağında kuşku yoktur. Yalnız Dernekler Yasası 75. maddesinin 2. fıkrası hükmüyle (Mesleki kuruluşların, özel kanunlarında hüküm bulunmayan hallerde Dernekler Kanununun 35, 36, 37, 39 ve 42. maddelerine ve bunlarla ilgili müeyyidelere tabi olduğu) açıkça belirlenmiş, bu maddeler dışında kurulmuş yasası olan meslek kuruluşlarının Dernekler Yasası hükümlerine tabi olmıyacağı zımmen kabul edilmiştir. 0 halde, konunun salt 507 Sayılı Yasa hükümleri çerçevesinde halli ve fakat, kuruluş yasalarında boşluk bulunduğu takdirde bu boşluğun Dernekler Yasası ve Medeni Yasa hükümlerinin ışığı altında doldurulması gerekmektedir.
2-507 sayılı Yasa, ve bu yasaya göre düzenlenen dernek statüsünde olağan genel kurul toplantılarının nasıl ve ne şekilde yapılacağı ve çağrı yöntemi toplantının yeri ve zamanı, toplantı yeter sayısı 13 ve onu izleyen madde (Statünün 16 ve müteakip madde) hükümlerinde açık ve seçik olarak gösterilmiştir.
İncelenen dosyaya ve tutulan tutanaklarla, bilirkişi raporuna göre; davalı derneğin genel kurulunun olağan toplantısı için yasa hükümlerine uygun olarak çağrıda bulunulduğu, yasal bütün koşulların yerine getirildiği, ancak 20.3.1973 günü dernek 'binasında yapılması gereken toplantının (toplantı yeter sayısı yani 6321 üyeden dörtte birinin) hazır olmaması nedeniyle 507 Sayılı Yasanın 14. maddesinin 2. fıkrası hükmüne uyularak geri bırakıldığı anlaşılmıştır. 2. toplantı ise, yine önceden ve usulüne uygun olarak yapılan işlem sonucu bu kerre dernek merkezinde değil de bu yerden daha büyük olduğu anlaşılan bir düğün salonunda 25.3. 1973 günü saat 10 da 770 kişi ile başlamıştır. Bu sayı 6321 kayıtlı üyesi bulunan derneğin onda birinden fazla olması nedeniyle yeterlidir. Usulüne uygun olarak toplantı başlamış, hükümet komserinin de hazır bulunduğu toplantıda öncelikle (başkanlık kurulu) seçilmiştir. Böylece fiilen teşekkül etmiş olan genel kurul ve başlamış bulunan ikinci toplantının, evvelce düzenlenmiş olan gündem çerçevesinde aralıksız olarak yapılması ve ancak gündemdeki konuların bitmemesi halinde (507 Sayılı Yasada bir hüküm bulunmadığından) Dernekler Yasasının 19. maddesinin son fıkrası hükmünce bir defaya mahsus olmak üzere geri bırakılması gerekir.
Oysa olayda, başkanlık kurulu seçiminden sonra, genel kurul toplantısı; yukarıda giriş bölümünde belirtildiği gibi "toplantının yapıldığı salonun küçük olduğundan, kayıtlı üyelerin devamlı olarak toplantıya geldiğinden ve salonun gelen üyeleri istiap edemeyeceğinden bahisle sonra belirlenecek bir güne bırakıldığı, 25.3.1975 günlü tutanak münderecatından anlaşılmaktadır.
Davacılar iptali nedenlerinden biri olarak bu yönü ileri sürmüşlerdir.
Gerçekten, gerek yasalarda ve gerekse doktrinde kabul edilen ana kural; dernek toplantısının, derneğe kayıtlı olan bütün üyelere, toplantının amacını, yeri ve zamanını ve toplantıda görüşülecek hususlar çok önceden bildirmek suretiyle bütün üyelerin toplantıya katılmalarını mümkün olduğu kadar sağlamaktır. O halde, derneğe kayıtlı her üyenin, toplantıya ilgi gösterip gelmesi yasanın amaçladığı bir yöndür. Dernek üyeleri için toplantıya katılmak bir hak, hatta yasal bir görev iken, zorunlu başka hiç bir neden bulunmadığı halde toplantının makul ve mantiki hiç bir yönü olmayan nedenlerle geri bırakılması asla mümkün değildir ve Medeni Kanunun 2. maddesinde öngörülen dürüstlük kurallarına da aykırı bir davranıştır. Nitekim Dr. Ergun Özsunay, (Medeni Hukukumuzda Tüzel Kişiler - 3. Bası İstanbul 1974 - Sayfa 136) açıkça "toplantı gün ve saatinin uygunluğu ya da uygunsuzluğuna ilişkin çekişmeler, fikrimce dürüstlük kuralına göre (MK. 2) çözüme bağlanmalıdır" demekle konunun önemine deyinmiş ve özellikle toplantının gerek yeri, gerekse gün ve saatinin bütün üyelerin toplantıya katılmalarını sağlıyacak şekilde saptanması gerektiğini açık bir dille belirtmiş bulunmaktadır. O halde, toplantının yerinin de aynı dürüstlük kuralına göre tesbitine zorunluk vardır. Evvelemirde, davalı dernek 1965 yılında kurulmuş ve o günden beri faaliyette bulunan bir demektir. Bu itibarla toplantının yapılacağı salonun istiap haddinin önceden düşünülmesi mümkündür. Bununla beraber bütün dernek üyelerinin katılmasına müsait bir salonda toplantının açılması gerektiği yönü de ileri sürülemez. Bu bakımdan toplantıların mümkün olduğu kadar gelmesi olanağı bulunan üyeleri alabilecek salonlarda yapılması düşünülmelidir. Nitekim, 1630 Sayılı Dernekler Yasasının 20. maddesinin 1. fıkrasında yer alan (genel kurul toplantıları, dernek merkezinin bulunduğu yerden başka bir yerde yapılamaz) şeklindeki buyurucu hüküm, yukarıda belirtilen nedenlerle doktrinde eleştirilmiş bulunmaktadır. (Ergun Özsunay - age - 135 vd.).
Yazılı nedenlerle 25.3.1973 günlü toplantının yapıldığı yer dürüstlük kurallarına uygun olarak seçilmemiştir. Böyle bir yerde toplantının başlatılması nedeniyle gelen üyelerin çoğu toplantıya ve dolayısiyle başkanlık divanı seçimine katılmamışlardır. Hiç olmazsa, katılamamış olmaları muhtemeldir. Bu kabul, 25.3.1973 günlü tutanak münderecatına uygun bir sonuçtur. Çünkü, divan kurulu, bakanlık komseri ve iki üye tarafından tutulan tutanakta bu yön açık ve seçik olarak saptanmıştır. Hal böyle iken, bir taraftan 25.3.1973 günlü toplantıda yapılan başkanlık divanı seçimini geçerli saymak, diğer taraftan toplantıya devamlı ve aralıksız yeni üyelerin geldiğinden bahisle bu durumda salonun yetersizliği nedeniyle toplantıya devam edilemeyeceğini kabul ile toplantıyı ertelemek ve müteakip toplantıyı da aynı başkanlık divanı ile yürütüp bitirmek bir çelişkidir. Yasanın amacına aykırı bir davranıştır.
Bundan başka, 25.3.1973 günlü tutanakta toplantının ertelenmesi için gösterilen nedenlerle, müteakip toplantıda tutulan 28.4. 1973 günlü tutanakta gösterilen nedenlerin birbirini tutmaması yönü de kuşku ile karşılanması gereken bir husustur ve ikinci tutanakta yazılı talik nedenlerinin kabulüne olanak görülmemiştir.
Şu durum karşısında, 25.3.1973 günlü toplantının yasal hiç bir nedene dayanmadan başka güne bırakılması, böylece o gün gelen üyelerin toplantıya katılmalarının önlenmesi, toplantı yerinin dürüstlük kurallarına uygun olarak seçilmemiş olması, gündemin yalnız başkanlık divanı seçimi ile ilgili hükmü yerine getirilip müteakip maddelerin görüşmesinin geri bırakılması yasaya aykırı görülmüş bu bakımdan kongrenin yasa hükümlerine uygun olduğu yolundaki bilirkişi raporuna dayanan mahkeme hükmünün bozulması yönüne gidilmiştir.
Sonuç: Temyiz olunan kararın gösterilen nedenlerle (BOZULMASINA) ve peşin harcın istek halinde geri verilmesine 5.2.1976 gününde oybirliğiyle karar verildi.