 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
2. Hukuk Dairesi
E: 1974/5184
K: 1974/6141
T: 25.10.1974
DAVA : H.E. tarafından açılan veraset davasının Ç.A.'nın müdahalesiyle yapılan muhakemesi sonunda verilen hüküm temyizen mürafaa icrası suretiyle tetkiki müdahil Ç.A. tarafından istenilmekle duruşma için tayin olunan günde temyiz eden adına vekili Av. R.N. geldi. Tebligata rağmen aleyhine temyiz olunan adına kimse gelmedi. Gelen avukatın konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için başka güne bırakılması uygun görüldü. Bu gün dosyadaki bütün kağıtlar okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : H.E., H.İ.'nin mirasçısı olduğunu ileri sürüp, hasımsız bir dava ile veraset belgesi verilmesini istemiştir.
Ç.A. vekili M.B. 11/3/1974 günlü dilekçe ile H.E.'nin H.İ.'nin mirasçısı olmadığını, kendisinin, mirasçısı olduğunu beyanla müdahale isteğinde bulunmuş, 13/3/1974 günlü oturumda bu isteği kabul edilerek duruşmaya alınmış 9/5/1974 günlü oturumda ise ara kararından dönülerek müdahale talebi reddedilmiş karar müdahale isteğinde bulunan vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Usul Kanunumuzda fer'i müdahale ile ilgili hükümler 53-57. maddelerde açıklanmıştır. Aslı müdahale yönünden kanunda bir açıklık olmamakla beraber kazai içtihatlarda asli müdahalenin mümkün olduğu kararlı bir suretde kabul edilmiştir. İlmi içtihatlarda aynı doğrultudadır.
Bir kimse açılmış bir davada taraflar ile yarar çatışması halinde bulunduğunu ileri sürdüğü takdirde o davaya asli müdahil olarak katılabilir. Böylece müdahil bir anlamda o davanın taraflarını karşısına alarak davacı durumuna gelmiş olur. Onun için dava ister hasımlı ister hasımsız olsun asli müdahil olarak davaya katılmak istenebilir.
Olayda müdahil Ç.A. kendisi H.İ.'nin mirasçısı olup davacının mirasçılık sıfatı bulunmadığını ileri sürerek davaya katılmak istemiş, başlangıçta mahkemece asli müdahil olarak duruşmaya alınması karşılaştırılmış iken, sonradan bu karardan dönülmesi yanlıştır. Yapılacak iş, müdahale isteği kabul olunmak, aslı müdahilden davacı imişcesine dava harcı alınmak ve tarafların delilleri toplanıp sonucu uyarınca karar vermekten ibarettir. Bu yönün gözetilmemiş olması bozmayı gerektirir.
SONUÇ : Temyiz edilen kararın gösterilen sebeplerle BOZULMASINA ve duruşma için takdir olunan Bin lira vekalet ücretinin davacıdan alınıp müdahil Çelebi Al'a verilmesine 25/10/1974 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.