 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
2. Hukuk Dairesi
E: 1974/2936
K: 1974/2795
T: 06.05.1974
DAVA : H.D. tarafından kocası M.D. aleyhine açılan ve dava sırasında davacını ölümü sebebiyle mirasçıları F.A. ve Z.K. taraflarından takip olunannafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda verilen yukarıda tarih ve numarası yazılı hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : 1 - Miras bırakanın sağlığında kulanmadığı nafaka isteme hakkı, ölümü halinde mirasçıları tarafındn kullanılamaz ise de, dava açıldıktan sonra hak sahibi öldüğü takdirde mirasçılar, davayı küli halef olarakyürütebilirler. Çünkü: dava açılmakla hak, mameleki nitelik alıp, ölü de ölenin terekesine dahil olur. Ancak açılmış davayı yürütme imkanı, dava günü ile ölüm günü arasındaki süre için gerçekleşmiş nafaka ile sınırlıdır. O halde mahkemenin aynı doğrultudaki uygulaması uygun olup bu yöne ilişen temyiz itirazları yerinde değildir.
2 - Davalının mali durumu ve bugünkü geçim şartları karşısında takdir edilen nafaka onu gerçekten sıkıntıya düşürecek kadar fazladır. Oysa nafakanın mali güçle orantılı olması gerektir. Bu hususun gözetilmemiş olması usul ve kanuna aykırıdır.
3 - Davacı, davalının eşi olup, çocukları bulunmadığı için ölümü ile mirası davalı kocası M. ile Kardeşleri Z. ve F.'ye kalmıştır.
Davalı bu davada bir yandan nafaka borçlusu, öbür yandan ise, ölen eşinin mirasçısı olarak alacaklı durumda olup, şahsında alacaklılık ve borçluluk sıfatı birleştiği için, miras payı oranında borç kendiliğinden düşer. (B.K. 116) Öyle ise Mahkemece yapılacak iş, dava günü ile ölüm tarihi arasındaki süre içinde birikmiş nafaka tutarı hesaplanmak, davalıda alacaklı borçlu sıfatı birleştiği cihetle sadece davacıların miras payına düşeni ödetilmesine karar vermekten ibarettir. Buna rağmen alacağın tümünün davalıdan alınmasına karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır.
4 - Ölenin çocuğu olmayıp, eşi ve kardeşleri kaldığı için mirası, 8 pay itibariyle birer pay tam, ikişer pay çıplak mülkiyet davacılara, iki pay tam mülkiyet ile 4 pay intifa hakkı ise davalıya ait olur. O halde, tam ve çıplak mülkiyet hakları ile sınırlı olmak üzere ödetme kararı verilmesi zorunlu iken, bu yön gözetilmeden alacağın tümünü teksitsiz şekilde davalıdan alınmasına karar verilmesi bozmayı gerektirir.
SONUÇ : Temyiz edilen kararın gösterilen sebeplerle BOZULMASINA 6/5/1974 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.