 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
2. Hukuk Dairesi
E: 1974/2221
K: 1974/2692
T: 02.05.1974
DAVA : S. ve C.Y. taraflarından N. ve İ.S.Y. aleyhlerine açılan tenkis davalarınını tevhiden ve bozmadan sonra yapılan muhakemesi sonunda verilen yukarıda tarih ve numarası yazılı hükümtaraflarca temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : 1 - Eş intifa hakkını seçtiğine göre onun saklı payı furuun saklı payına eklenmek gerekir. şu durumda terekenin 6632 si tasarruf nisabı, 26/32 si saklı paydır. Ancak saklı payın 13/32 si tam mülkiyet, 13/32 si ise çıplak mülkiyettir. Uygulama bu doğrultudadır. (Fazla bilgi için 1. Türk Hukukçular Kongresi ve Medeni Kanunun miras bölümünde yetersiz bazı hükümler adlı tebliğ 1971 Sh. 6-7) Mahkemece 1/4 tasarruf nisabı, 3/4 saklı pay esasından hareket edilerek hüküm tesisi yanlıştır. Ancak bu yanlışlık davacılar aleyhinde olup, onların da bu hususta temyizi bulunmadığı için keyfiyet boza sebebi yapılmamış, yanlışlığa işaret edilmekle yetinilmiştir.
2 - Tenkis davasının inşai dava (yenilik doğuran) olduğunda ilmi ve kazai içtihatlar söz birliği içindedir.
İnşai davalar hakimin hükmü ile sonuç meydana getirirler. "Boşanma ve evlenmenin feshinde" olduğu veçhile, ileriye doğru hükümler doğuran inşai kararlar yanında "nesebin reddi, babalık, ölüme bağlı tasarrufların iptali" davalarından olduğu gibi, karardan önceyi içine alan inşai hükümler de vardır. (Prof. İ.P. Medeni Usul Hukuku Dersleri 1970 Sh. 242, Prof. B.K. Hukuk Yargımaları usulü 1970, Sh. 248, Prof. S.Ü. Hukuk Yargılamaları Usul Dersleri 1973 Sh. 189 - 190 Prof. S.Ş.A. Hukuk Muhakemeleri Usulü, Sh. 234, Prof. S.Ü. Medeni Hukukta Kanun Yolları ve Tahkim 1971, Sh. 11)
Genellikle inşai dava iki isteği kapsar, biri inşai hakkın tesbiti diğeri ise eda bölümüdür. bu ikisinin biribirine karıştırılmaması gerektir. tenkis davasında miras bırakanın saklı payı giderme amacı ile hareket ettiğinin tesbitine ilişkin bölüm inşai olup, hakimin kararı ile yeni bir durum meydana gelir. saklı payın zedelenmesinden ötürü mirasçının mal varlığında meydana gelen eksilmenin giderilmesine dair bölüm ise eda'ya taaalluk eder. (Prof. İ.P. Medeni Usul Hukuk Dersleri, 1970 sh. 244) Esasen Tenkis davasının amacı, saklı pay sahibi mirasçının mal varlığını gerçek durumuna getirmeyi sağlamaktadır. Öyle ise, istek halinde dava tarihinden itibaren faiz ödetilmesine karar verilmesi zorunludur. Ancak İ.S.Y. hakkındaki dava dilekçesinde faizden söz edilmemiş N.Y. Hakkındaki davada faiz istenmiştir. Davalar birbirinden bağımsız olduğu için birindeki istek diğerini etkileyemez. O halde N. faizle yükümlü tutulması doğru ise de, İ.Y. faizle yükümlü tutulması usulün 74 madesine aykırıdır.
3 - Tenkis davalarında harca esas olarak ve tahimini şekilde miktar bildirilmesi halinde dilekçede yazılandan fazlaya karar verilmesinin caiz olduğu yolundaki içtihat, harcı verilerek açılmış davada istekten aza kara verildiği takdirde reddedilen bölüm için vekalet ücreti verilmesiniengellemez. Onun için davacılar vekilinin bu yönü ile temyiz itirazı yerinde değlise de takdir edilen vekalet ücreti hem dava günündeki tarifeye, hem de hüküm altına alınan miktarlara göre fazla olduğundan hükmün bozulması gerektiği gibi, yargılama giderinin paylaştırılmasında da hata yapılması usulün 417. maddesine aykırıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen kararın 3. bentde yazılı sebeple davacılar yararına BOZULMASINA davacıların diğer temyiz itirazları ile davalıların temyiz itirazlarının reddine 2.5.1974 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.