 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
2. Hukuk Dairesi
E: 1974/2122
K: 1974/2083
T: 06.04.1974
DAVA : (A) tarafından (M) ve arkadaşları aleyhlerine açılan tenkis davasının yapılan muhakemesi sonunda, verilen hüküm davalılar tarafından temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Davacı daha önce açtığı dava ile, fazalaya ait hakkı saklı kalmak üzere tenkis isteğinden bulunmuş, iddiası haklı görülerek d=tahsile karar verilmiş, hüküm kesinleşmiş, temyize konu işbu dava ile de evvelce saklı tuttuğunu beyan ettiği bölümünün ödetilmesini istemiş, davalı, zamanaşımı def'inde bulunmuş, mahkeme bu def'i reddedip tenkise karar vermiştir.
Borçlar Kanununun 132. maddesinde, zamanaşımını durduran, 133. maddesinde ise zamanaşımını kesen sebepler açıklanmıştır. Medeni Kanunun 5. maddesi delaletiyle Borçlar Kanununun az önce açıklanan hükümleri Medeni Hukuk ilişktilerinde ve özellikle tenkis davalarında da uygulanır.
Yukarıda işaret edilen Borçlar Kanununun 132. ve 133. maddelerinde öngörülen durma ve kesilme sebepleri arasında (bir hakkın saklı tutulması) keyfiyeti yer almamıştır. Onun için bir dava açılırken isteğin bir bölümünün ileriye bırakılması,diğer deyimle saklı tutulması zamanaşımının işlemesine engel olamaz. Olayda ölüm 1966 yılında meydana gelmiş, temyize konu dava ise 1973 tarihinde açılmış olup Medeni Kanunun 513. maddesi gereğince gerek bir yıllık ıttıla zamanaşımını, gerekse beş yıllık mutlak zamanaşımı süresi sona ermiştir. Hal böyle olunca zamanaşımı sebebiyle davanın reddi sorumlu iken, ilk davada esasan ödetilmesi mümkün olan bir alacak için her zaman dava açılabileceğinden söz edilerek zamanaşımı def'i reddedilip uyuşmazlığın esasının incelenmesi usul ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen kararın gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer yönlerin incelenmesine yer olmadığına 6.4.1974 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.