 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
2. Hukuk Dairesi
E: 1974/2038
K: 1974/1987
T: 01.04.1974
DAVA : (P) tarafından (N) ve (A) aleyhlerine terekenin borca müştağrak olduğunun tesbiti talebiyle açılan davanın yapılan muhakemesi sonunda, davanın reddine dair verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : İstek, terekenin borca batık olduğunu tesbitine ilişkin olup, dava reddedilmiştir.
Ölenin ölüm gününde terekesinin borca batık olması halinde miras hükmen reddedilmiş sayılır (M.K. 545). Bu konuda kanun bir süre öngörmemiştir. Şartların gerçekleşmesi halinde miras kendiliğinden reddedilmiş olur. Ancak mirasa ait işleri devam ettirmenin gerekli olmadığı işlemleri yapan veya terekeye ait bir malı gizleyen yahut zimmetine geçiren mirasçı, ortak terekenin borca batık olduğunu ileri süremez (M.K. 550).
Terekenin borca batık olduğunun ileri sürülebilmesi için, ölüm gününde bu durumun ilam, aciz belgesi ve benzeri şekilde belge veya delillerle tevsik edilmiş olması zorunlu değildir. Sonradan yapılacak tesbit ölüm gününe raci sonuçlar doğrur. bu bakımdan incelemenin bu çerçevede yapılması ve madde hükmünü de bu yolda yorumlanıp uygulanması gereklidir.
Az önce açıklanan 550. maddenin özü ve sözü karşısında, mirasçıların icra takibine yahut bir davaya karşı koymuş olmaları, kira toplama, bir işletmeyi terekenin yararına olmak üzere idare gibi eylemler terekeyi kabullenmek anlamına gelmez. Öyle ise terekenin korunması amacını güden bu çeşit basit ve fakat zorunlu işlemler borca batıklık iddiasının ileri sürülmesine engel değildir.
Ölenin sağlığında kızı adına bankada açtığı hesaptaki paranın ölümünden sonra çocuğun velisi sıfatıyla davacı anası tarafından alınmasını terekeyi kabullenmekle hiç bir ilgisi yokken bu davranışın isteğin reddi için gerekçe sayılmasında isabet olmadığı gibi Medeni Kanunun 550. maddesi çerçevesinde inceleme yapılmadan dava ve icra takiplerine karşı konulmadığından söz edilerek ve özellikle süre konusunda da hataya düşülerek davanın reddedilmesi de usul ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen kararın gösterilen sebeple BOZULMASINA, 1.4.1974 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.