 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
2. Hukuk Dairesi
E: 1974/1019
K: 1974/1887
T: 28.03.1974
DAVA : Nedim tarafından küçük Alpaslan Göktürk, Gökhün ve Oktaya velayeten Ahmet aleyhine açılan tenkis davasının yapılan muhakemesi sonunda davanın reddine dair verilen hükmün temyizen mürafaa icrası suretiyle tetkiki davacı tarafından istenilmekle dosyadaki bütün kağıtlar okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü :
Kural olarak tenkis davacı açmak hakkı saklı pay sahibi mirasçılara tanınmıştır. Ancak şartları bulunduğu zaman bu hakkını kullanmayan kişiler adına onların alacaklılarına da istisnai tenkis davası açma imkanı sağlanmıştır (MK.m.504)
Alacaklıların tenkis davası açabilmeleri için saklı pay sahibi kişide mevcut alacakların tahsil etme imkanı bulunmadığını gösteren bir aciz belgesi (İİK.m. 105) almış olmaları ihtara rağmen saklı pay sahibi olan kişinin tenkis davası açmaya yanaşmamış bulunması gerekir. Bu hükmün amacı saklı pay sahibi kişinin alacaklıları zarara sokmasına engel olmaktır.
İhtar keyfiyeti dava şartlarından olup defi itiraz sebebidir. Onun için karşı taraf ileri sürmese dahi mahkemece resen gözetilmesi gerektir. Ancak dava şartının yerine getirilmiş olmamasından dolayı bir davanın reddedilmiş olması şartlar gerçekleştiğinden yeniden dava açmağa engel değildir. Diğer bir deyimle şart eksikliğinden dolayı bir davanın reddedilmiş olması davanın dayanağı olan hakkın özünü ortadan kaldıran bir kazai karar değil davanın içine girilmesini mümkün kılmayan geçici nitelikte usulü ihbar karardan ibarettir. Örneğin : Vadesi gelmemiş bir alacaktan dolayı açılmış bir davanın reddi halinde borç muaccel olduğu zaman dava açılabileceği gibi aciz belgesi olmadan açılan iptal davasının reddi halinde aciz belgesinin istihsal edilmesiyle yeniden dava açılması mümkündür. (İİK.m.277). Bu örnekleme çoğaltılabilir. İşte olayda da ihtar şartı yerin getirilmediği için ilk dava reddedilmiş ve bu kerre ihtar hususundaki merasim tamamlanarak temyize konu dava açlmıştır. O halde az önce açıklanan ilke ve gerekçeler karşısında uyuşmazlığın esasanının incelenmesi zorunlu iken olaya uymayan düşüncelerle ve özellikle usulün 237. maddesinin yorumunda veya mK.nun 504. maddesinin kapsamında hataya düşülerek kesin hükümden bahisle davanın reddedilmesi usul ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen kararın gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, duruşma için takdir olunan bin lira vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine 28.3.1974 tarihinde karar verildi.