 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
1. Hukuk Dairesi
E: 1974/1302
K: 1974/990
T: 18.02.1974
DAVA : Davcacı, Bozcaada Tapu sicilinin 5/4/1954 tarih ve ne 52/2 de kayıtlı taşınmazın hakiki mesahası 30.000 metrekare olduğu halde tapuda 13200 metrekare olarak yazıldığından bahsile mesahasının tezyidine karar verilmesini talep eder.
Davalı, davaya cevap vermemiştir.
Mahkeme, dava konusu taşınmazın mesahasının 32520 metre hazine vekili tarafından temyiz edilmekle dosya tetkik olunarak kare olarak tashihine karar vermiştir. Bu karar süresinde davalı hazine vekili tarafından temyiz edilmekle dosya tetkik olunarak gereği düşünüldü:
KARAR : Taşınmazların gerçek yüzölçülerinin tapu sicilinde yazılı miktardan fazla olduğu hallerde 5520 sayılı Kanuna dayanılarak açılan bir dava sonunda bu yanlışlığın düzeltilmesi olanağı sağlanmıştır.
Ancak böyle bir davanın incelenip kabul edilebilmesi için bazı zorunlu koşulların araştırılması gerekli olduğunun gözden uzak tutulmaması lazımdır.
1 - Tapu kapsamını gösteren ve onun dayanağı olmak niteliğini taşıyan geçerli ve ölçekli bir kroki mevcut ise böyle bir dava dinlenilemez. Çünkü Medeni Kanunun 645 ve Tapulama Kanununun 42. maddelerin uyarınca bu gibi tapuların kapsamını belirtilmesinde Haritanın esas tutulması gereklidir. Kapsamı harita ile belirtilmiş bulunan bir tapu miktarının artırılması söz konusu olamaz. Mahkemece davacı tapusunun kapsamını gösteren bir Haritanınmevcut olup olmadığı araştırılmadan davanın kabul edilmesi doğru değildi.
2 - Haritanın mevcut olmadığı hallerde tapuda yazılı miktarın artırılabilmesi için kaydın tesi tarihindeki sınırların tecaüz edilmemiş olması ve taşınmazın yüzölçüsündeki fazlalığın sınırların aşılmasından ileri gelmemiş bulunması gereklidir. Bu yönün incelenebilmesi için tapunun tesisinden itibaren gördüğü tedavüllere ait bütün kayıtların getirilmesi zorunlu iken bu esasa uymayan soruşturmaya ve yanlık davacıya vaki intikal durumunu gösteren son kayda dayanılarak yazılı şeklide karar verilmesi yolsuzdur.
3 - Tesis tarihinden sınırların, tapu kapsamına girdiği ileri sürülen sahayı aralıksız ve kesintisiz olarak bir kuşak gibi sarıp çevirmesi, açık yön kalmaması gereklidir. Yazılı olduğu üzere inceleme yapılmadan davanın kabulüne karar verilmesi de yolsuzdur.
4 - Tapu kapsamına girdiği saptanan arazinin ölçekli bir krokisinin bu işlerde yeteneği bulunan ve hiç değilse fen memuru olan bir kimseye tanzim ettirilmesi zorunludur. Tapu sicil muhafızının fen memuru yeteneğine sahipolup olmadığı tesbit edilmeden düzenlediği krokinin tapuya dayanak olarak kabulü doğru değildir.
Temyiz edilen hükmün yukarıda yazılı nedenlerle HUMK. nu 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 18/2/1974 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.