 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
1. Ceza Dairesi
E: 1974/4331
K: 1974/5662
T: 05.12.1974
DAVA : Takdiri azaltıcı sebebin vücudiyle M.Ç.kan gütme saikiyle tammüden öldürmekten ve izinsiz silah taşımaktan sanık İ.Ö.nün TCK.nun 450 - 4 - 10, 59, 31 33 ve 1308 sayılı kanunla değişik 6136 sayılı kanunun 13. maddeleri uyarınca öldürmekten müebbet ağır hapis silah taşımaktan 10 ay hapis ve 416 lira 60 kuruş ağır para cezaları ile mahkumiyetine ve TCK.nun 73. maddesi gereğince işbu cezaları içtima ettirilerek takdiren 2 ay geceli gündüzlü bir hücrede tecrit edilmek suretiyle müebbet ağır hapis cezası ile tecziyesine ve sürekli olarak kamu hizmetlerinden yasaklanmasına ve cezası zarfında kanuni kısıtlılık halinde bulundurulmasına ve 104 lira 50 kuruş yargılama giderinin sanıktan tahsiline dair beraber yargıtay'ca incelenmesi sanık tarafından da istenilmiş ve para yatırılmış olduğundan dava dosyası Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan tebliğname ile dairemize gönderilmekle okundu, ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
Ağır Ceza Mahkemesine, nezdindeki C.Savcısının dava açabileceği Mer'iyet kanunun teşkilat ve usule ilişkin 25. ve onu takip eden gereği olduğu usulün 171. maddesinde yapılan değişikliğin bu ilkeyi değiştirmediği gözetilmeden GEDİZ C. Savcılığı'nın 29.3.1974 günlü ve 170/147 sayılı iddianemesiyle dayanılarak duruşma açılıp yazılı şekilde hüküm kurulması,
Usul ve yasaya aykırı bulunduğundan sanık tarafından temyiz olunan ve re'sen de temyize tabi bulunan hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi sair cihetleri incelenmeksizin bu nedenle BOZULMASINA ve depo parasının iadesine 5.12.1974 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
İşlenen suçlar hakkında gerekli işlemleri yapmak suçun işlendiği yer C.Savcısının görevi içindedir. Nitekim ağır cezalık bir suç işlendiği zaman ademi -takip kararını mahalli C.Savcısı vereceği gibi, işi ilk soruşturmaya tabi tutmak istediği zaman talebname ile sorgu hakimliğine dava açacak olan da mahalli C.Savcısıdır. Bütün bu hallerde mahalli C.Savcısının görevli ve yetkili kabul edilmesi nasıl zorunlu ise; iddianame ile dava açmak yetki ve görevinin de mahalli C.Savcısına ait olması usul yasasına daha uygun düşmektedir. Aksi halde ağır ceza mahkemesinin bulunmadığı yer C.Savcısının suçun işlendiği mahalli C.Savcısının takdir ve yetkisine müdahale ederek işin ilk tahkikatten geçmesini istemeye haklı olduğunu kabul etmek gerekirdi. Usul yasalarında ağır cezanın bulunduğu yer C.Savcısının suçun işlendiği yerin mahalli C.Savcısına böyle bir emir verebileceğine dair bir hüküm yoktur. Bütün bu sebepler karşısında mahalli C.Savcısının iddianamesine göre açılan davanın görülmesi yasalara uygundur aksi düşünceye dayanan bozmaya karşıyım.