 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
14. Hukuk Dairesi
E: 1974/534
K: 1974/469
T: 11.03.1974
DAVA : Taraflar arasındaki satış vaadine dayanan tescil ve sözleşmenin feshi davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 21.12.1973 gün ve 1973/578 Esas, 1973/725 Karar sayılı ilamiyle BOZULMASINA, karar verilmiştir. Süresi içinde F.Ş.O. mirascıları avukatı tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya içeresindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü :
KARAR : Bozmaya mütedair dairemiz ilamından daha önce de belirtildiği gibi F.Ş.O. ya ait tapu kapsamından bir kısmı için davacıya ifrazen satış vaadinde bulunulmuş, buna konu olan yer sınırlandırılmış, durumu gösterir plan yapılarak satılan kısım işaret edilmiştir. aslolan ifrazen satış vaadi yapılmış olmasıdır. Buna ek olarak satılan kısma belli bir pay itibar edilmesi, güdülen amaca, senedin düzenleniş şekline ve palan da yapılmak suretile açıklığa kavuşturulan tarafların ifadelerine göre, ifrazen satış vaadinin varlığını ortadan kaldırmaz. Pay itibarından başka yapılacak inşaat için irtifak hakkı tesisine satıcının muvafakat etmesi alıcı adına orman idaresi ile uyuşmazlık çıkması halinde bir tescil olanağının sağlanmasından başka bir şey değildir. Bir başka deyimle bunlardan hangisi için tapuda ferağ takriri vermek mümkün olursa satış vaadinde bulunan bunu yerine getirecektir. Kural olarak imar bakımından ifrazen tescilde sakınca bulunmadıkça bu yerin tapu malikine iadesini önleyecek (orman sayılan yerlerden olması gibi) bir yasa engeli çıkmadıkça gerek ifrazen ve gerekse belli payın satış vaadin de yasaya aykırı bir yön yoktur. Noterlerin irtifak hakkı tesisi vaadini kapsayan sayılı içtihadı) ortada satış vaadine konu olamıyacak bir sözleşme bulunmadığı gibi birbirleriyle bağdaşmayan hukuki sorun da mevcut değildir. Açıklanan şu durum karşısında satılan yerin belirsiz olduğundan, satış vaadi sözleşmesinin muallel ve geçersiz bulunduğundan söz edilemez. alıcı tarafından satış vaadinde bulunan aleyhine bu yerine getirme davası açıldıktan çok sonra satıcının tek taraflı olarak sözleşmeyi fesh etmesi kabul edilemez. Aksi hal iyiniyet kuralları ile bağdaşmaz.
Satış vaadine konu olan yer çin orman idaresi ile tapu maliki arasında taşınmazın orman sayılan yerlerden bulunduğuna ilişkin bir uyuşmazlık çıkmışsa bu, sözleşmenin geçersizliğini gerektirmeyip daha önce bozma ilamında belirtildiği gibi sadece bekletici mesele olabilir. Kadastro tahdidi ile ilgili itirazlar bakımından da aynı hal vardır.
İfraz bakımından 6785 sayılı İmar Kanunu'nun 39. maddesi hükmünün resen gözetilmesi yasaya gereğidir.
Bozmaya mütedair ilamda da bütün itirazlar gerekçeleri ile ve yeterince karşılanmış bunun değiştirilmesi ya da kaldırılması için bir neden bulunmamıştır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle HUMK. nun 440. maddesindeki hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteğinin REDDİNE aynı yasanın 442. madesi uyarınca takdiren 11.3.1974 gününde oybirliğiyle karar verildi.