 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
14. Hukuk Dairesi
E: 1974/504
K: 1974/493
T: 13.03.1974
DAVA : Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 19.9.1973 gününde verilen dilekçe ile ölünceye kadar bakma akdine dayanarak davalının miras bırakanı A.A. adına tapuda kayıtlı olan taşınmaz malın 3/4 payının müvekkili ile N.P. adına tescili istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; tapu memuru huzurunda takrir vermeden akit tekemmül etmeyeceğinden davanın reddine dair verilen 28.12.1973 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı avukatı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü :
KARAR : B.K.nun 512. maddesi hükmüne göre kaydıhayat ile bakma mukavelesi, mirasçı nasbını tazammun etmese bile miras mukavelesi şeklinde düzenlenmesi gerekir. Medeni Kanununun 492. maddesi miras mukavelesinin resmi vasiyet şeklinde düzenleneceğini 479. maddesi ise vasiyet senedinin iki şahit huzurunda sulh hakimi, noter yahut bu husus ile tavzif edilen memur tarafından tanzim edileceğini belirtmiştir. Noterlikçe resen düzenlenen 25.12.1970 günlü "ölünceye kadar bakma mukavelesi" belirtilen şekle uygundur. Gerçi 2644 sayılı Tapu Kanunu'nun 6127 sayılı yasa ile değiştirilen 26. maddesi mülkiyete, mülkiyetten gayrı ayni haklara ilişkin resmi senetlerin düzenlenmesi yetkisini tapu sicil muhafızlarına veya memurları M.K.nun 479. maddesinde yer alan "bu husus ile tavzif edilen memur" durumundadır. (10.12.1952 gün ve 4/5 sayılı içtihadı birleştirme kararı) Bütün bunların sonucu olarak B.K.nun 512, M.K.nun 492 ve 479. maddeleri koşullarına uygun olarak düzenlenen kaydıhayat ile bakma mukaveleleri kendi borcunu yerine getiren bakma sorumlusuna sözleşmeyi yerine getirmeyi istemek hakkını verir. ayrıca tapuda takrir verilmiş bulunması zorunlu değildir. Aksi halde ifa davasının yeri olmaz. O halde mahkemece işin esası incelenerek, bakma borcununun yerine getirildiği hakkında davacıdan delil istenmeli, sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Davacı avukatının itirazları bu bakımdan yerinde, yazılı olduğu şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, 13.3.1974 gününde oybirliğiyle karar verildi.