 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
14. Hukuk Dairesi
E: 1974/500
K: 1974/491
T: 13.03.1974
DAVA : Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 17.1.1972 gününde verilen dilekçe ile ipotekle temin ettiği 25.000 lira borcundan sadece 8250 lirası kaldığından bunun tesbiti ve tayin edilerek mercie bakiye borcunu da yatıracağından davalı lehine olan ipoteğin kaldırılması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davacının yazılı delili olmadığından ve yemin hakkı da kullanılmadığından davanın reddine dair verilen 6.12.1973 günlü hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı avukatı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, müvekkilinin davalıya olan 25.000 lira borcu için taşınmazını davalı lehine ipotek ettiğini, aralarındaki anlaşma üzerine davalının eşi M.G. adına ayrıca bonolar düzenlendiğini, borcundan 16.750 lirasını ödediğini, bakiye 8250 lira borcu kaldığını, bunu da mahkemenin göstereceği yere yatıracaklarını ileri sürerek ödenmeyen borcun 8250 lira bulunduğunun tesbitini ve ipoteğin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir. Delil olarak lehdarı M.G. olan bonolar ibraz olunmuştur. İpotek başlangıçta davacıya ait 16 numaralı bağımsız bölüm üzerine konulmuş, sonra aynı koşullarla 18 numaralı daireye aktarılmıştır. Davalı M.G. lehine düzenlenen bonoların davacının ipotekle temin edilen borcu ile bir ilgisi olmadığını, borç sebebine ait senetteki kısmın sonradan doldurulabileceğini savunmaktadır. Mahkemece davacının yazılı delili bulunmadığından ve yemin hakkı da kullanılmadığından söz edilerek davanın reddi cihetine gidilmiştir.
Delil olarak ibraz edilen ve lehdarı M.G. olan bonolarda ödenen paranın ipoteğe mahsuben olduğu ve bir kısmında borç sebebinin ipotek bulunduğu yazılıdır. Şayet M.G. lehine ayrı bir ipotek yoksa, sureti iddiaya, tarafların beyanlarına ve savunmaya göre ödeme ipotekle temin edilen borç içindir. Ancak bonolardaki borç sebebine ait ipotek kaydının sıhhatı da şarttır. O halde önce davalıdan bonolarda yazılı ipotek kaydına karşı diyeceği sorulmalı, bunun sonradan doldurulduğu şeklinde bir itiraz gelirse o zaman bu yön araştırılmalı ve senet metnine ipotek kelimesinin sonradan eklenip eklenmediği tesbit edilmelidir. Bundan başka M.G. lehine teessüs etmiş ayrı bir ipotek varsa bu davalıya ispat ettirilmelidir. Daha önce de sözü edildiği gibi M.G. lehine ayrı bir ipotek yoksa ve bonolardaki ipotek kaydının sıhhatı da tesbit edilirse o zaman davacının ödediği paranın ipotekle temin edilen borcu için verildiğini kabul etmek gerekir. Belirtilen bütün deliller bir arada tartışılarak bir sonuca varılmalıdır. Eksik inceleme ve soruşturma ile yazılı olduğu şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı, yeterince delil toplanmadan davacıya yemin hakkı kullandırılması isabetsiz, davacı avukatının temyiz itirazları bu bakımlardan yerindedir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının isteği halinde davacıya geri verilmesine 13.3.1974 gününde oybirliği ile karar verildi.