 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
14. Hukuk Dairesi
E: 1974/378
K: 1974/359
T: 25.02.1974
DAVA : Davacılar vekili tarafından, davalı T.G. aleyhine 3.7.1973 gününde verilen dilekçe ile ipotekle temin edilen borç ödendiğinden ipoteğin fekki istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 7.11.1973 günlü hükmün Yargıtayca, incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü :
KARAR : Davacılar, satın aldıkları taşınmaz malı, satış bedelinden arta kalan borçları 53.000 lira için satıcı M.A.Ö. ye ipotek ettiklerini, ayrıca aynı borç için bono verdiklerini, ipoteğin devir ve alacağın temlikinden haberdar edilmediklerinden ipotek vade gününe kadar M.A.Ö. ye borçlarını ödetiklerini, davalı T.G. nin ipoteğin paraya çevrilmesi için yaptığı icra takibinin yerinde olmadığını ileri sürerek ipoteğin fekkine karar verilmesini dava etmişler; Mahkemece, ipoteğin senetle ödeneceği hususunda tapuya şerh verilmediğinden, davalı ipoteğin iyi niyetle devraldığından ve borcun itfa edildiğinden haberi olmadığından söz edilerek davanın reddine karar verilmiştir.
Borçlar Kanununun 165. maddesi hükmü gereğince, temlik veya temellük eden tarafından alacağın temlik edildiği kendisine bildirilmezse evvelki alacaklıya ve mütevali temlikler vaki olmuş ise alacağı temellük edenlerden tercihi lazım gelen biri var iken diğerine hüsnüniyetle ödemede bulunan borçlu borçtan kurtulur. Aynı yasanın 167. maddesi hükmüne göre borçlu temlike vakıf olduğu zaman, temlik edene karşı haiz olduğu defileri temellük edene karşı dermeyan edebilir. Alacağın ipotekle temin edilmiş olması, Borçlar Kanununun 165 ve 167. maddelerinin uygulanmasını önlemez. İpotekli alacağın temlikinden borçlu haberdar edilmemişse ilk alacaklıya yapılan ödeme dolayısiyle borcundan kurtulur. Bu itibarla, ipotek akit tablosu celb edilerek ipotekle temin edilen alacak için ayrıca senetle ödeme hususunda anlaşmanın var olup olmadığının, tevali eden ipotekli alacağın temlikinin borçlulara bildirilip bildirilmediğinin tesbiti ve davacıların alacağın ödendiğine dair delillerinin toplanması ve varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve soruşturmaya dayanılarak hüküm tesisinde isabet görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacıların temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 25.2.1974 gününde oybirliğiyle karar verildi.