 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
14. Hukuk Dairesi
E: 1974/279
K: 1974/280
T: 14.02.1974
DAVA : Davacı H. ve arkadaşları vekili tarafından, davalı aleyhine 2.4.1958 gününde verilen dilekçe ile kadastroca hazine adına tahdit edilen 6,7 parsel sayılı taşınmazların bu tahditlerinin iptali müvekkilleri namına tapuya tescili istenmesi üzerine yapılanduruşma sonunda; davanın kabulü ile 6,7 parsel sayılı taşınmazların davacılar adına payları oranında tapuya tesciline dair verilen 16.51973 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi hazine vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
KARAR : Davacılar; kadastroca hazine adına tahdit edilen 6,7 parsel sayılı taşınmazların kazandırıcı zaman aşımı süresinde binaen adlarına tapuya tescilini talep ve dava etmişlerdir.
Davacı haizen ve belediye vekili; dava konusu taşınmazlarını, askeriyece 955 yılında talim yeri olarak kullanılmak üzere hizmete tahsis edildiğini ve etrafının tel örgü ile çevrildiğini iddia ederek 221 sayılı kanun hükümleri uyarınca hazine adına yapılan kadastro tahdidinin doğru bulunduğunu savunmuşlardır.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
221 sayılı kanunun 1. maddesi hükmü: 6830 sayılı kanunun yürürlüğe girdiği 8.10.1956 tarihine kadar kamulaştırma işlerine dayanmaksızın fiilen tahsis edilen taşınmazlar hakkında uygulanmakta ve aynı kanunun 2. maddesi kamu hizmetinin gayesine uygun şekilde tesisat ve inşaat vücuda getirilmiş olması halinin fiili tahsisi sayılacağına işaret etmiştir.
Mahallinde yapılan keşifte, çekişmeli taşınmazlarda fiili tahsisi belirleyen tesisat ve inşaaat olmadığı tesbit edildiği gibi, mahkemece dinlenen şahitlerde askeriyece taşınmazlara 958-960 yıllarında fiilen el konulduğu söylemişler, ayrıca davacıların harici satışa ve ırsen intikale dayanan zilyetliklerinin sözü edilen fiili işgalden önce aralıksız ve çekişmesiz olarak 25 yılı aşkın bir süre devam ettiğin ifade etmişlerdir.
Bundan başka 5.3.1971 tarih 233-3364 sayılı belediye Başkanlığı yazısında, askeriyenin eğitim sahasına katılmak üzere hazineye tahsis olunan 93 parça belediyeye ait tapulu bağ ile vatandaşlardan satın alınıp aynı amaçla hazineye verilen 63 parça bağ yerleri arasında davacıların murisi İsmail'den satın alınna yer olmadığı bildirilmiştir.
Davalı hazine vekili belediye vekili, savunmalarını doğrulayıcı nitelikte bir delil göstermemiş ve belgeleri ibaraz etmemişlerdir.
Bu bakımdan davalı hazine vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarda açıklanan nedenlerle usul ve yasay uygun olan hükmün ONANMASINA, 2613 sayılı kanun gereğince harç alınmasına yer olmadığına 14.2.1974 gününde oybirliği ile karar verildi.