 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
14. Hukuk Dairesi
E: 1974/101
K: 1974/274
T: 14.02.1974
DAVA : Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 5.10.1971 gününde verilen dilekçe ile davalı tarafından N.S.'a verilip onun tarafından da müvekkiline verilen 400 metrekarelik yerin tescili istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kabulüne ve 11556 sayılı parselden 400 metrekarelik kısmın teftirik ile bedeli olan 40.000 liranın belediyeye ödenmesi suretyile davacı adına tesciline dair verilen 9.7.1973 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle tayin olunan 12.2.1974 günü için yapılan tebliğat üzerine temyiz eden davacı A.N.A. ve vekili Avukat T.G. geldiler. Karşı taraf ve vekili gelmedi. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra davacı vekilin sözlü açıklaması dinlendi. duruşmanınbittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisinde bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
KARAR : N.S. adındaki şahsın yola kalbedilen taşınmazına karşılık Belediye ait başka bir parselden 400 metrekarelik yerin verilmesi Encümence 28.5.1968 gün ve 369sayı ile karar altına alınmış, bilahare işbu 400 metrekarlik yerin N.S. tarafından davacıya devredilmesi sebebile bunda bir sakınca görmeyen aynı Ercümen 16.4.1971 günlü toplantısında davacı adına tesciline karar vermiştir.davacı, işte bu 400 metrekarelik yerin belediyeye ait parselden ifraz işleminin tapuda yapılamaması nedeniyle şahsi hakka dayanarak mahkemeden tescil isteğinde bulunmuştur.
Davanın bu niteliğ iitibariyle;
1 - Dava dilekçesinde, olayda uygulama yeri olmayan Medeni Kanununun 650. maddesinden sözedilmiş olması, mahkemece bu madede yazılı tazminatın hükmaltına alınmasını gerektirmez.
2 - Belediyenen 10.5.1973 ve 2.7.1973 günlü karşılık yazılarında dava konusu 400 metrekarelik yerin kadostro revizyon çalışmaları sonucu ifrazının mümkün ollduğu belirtildiğine göre bunun 11556 parsel sayısı alan 125511.08 metrekarelik taşınmazın hangi kısmı olduğu belediyeden sorularak bu kısım haritasında gösterilmek ve kararda da belirtilmek icabeder.
Bu yönler düşünülmeden yazılı şeklide hüküm tesisi doğru değildir.
SONUÇ : Yukarda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 14.2.1974 günüde oybirliğiyle karar verildi.