 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E: 1974/512
K: 1974/971
T: 20.04.1974
DAVA : Taraflar arasındaki satış vadi sözleşmesinin iptaliyle verilen paranın geri alınması davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı sebeplerden dolayı Ankara 10. Noterliğince düzenlenen 10/2/1971 günlü ve 3323 sayılı gayrimenkul satış senedinin iptali ile 186.000 liranın davalıdan alınarak davacıya verilmesi hakkındaki hükmün davalı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde, davacı adına Avukat A.D. ile davalı adına Avukat E.Ş. ve S.Ö.in gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra dosya incelendi, gereği konuşuldu:
KARAR : Davacı hile, ikrah, muvazaa ve gabin sebeplerine dayanak satış vadi sözleşmesinin iptaliyle verdiği 186.000 liranın geri alınmasına karar verilmesini istemiştir.
1 - Bir davada birbirinin tamamiyle zıddı olan bir kaç hukuki nedene dayanma olanağı yoktur. Bu hukuki nedenlerden birinin veya birbiriyle bağdaşır olanlarının tercih edilmesi şarttır. Davacının, gabin, ikrah, hile ve muvazaadan birbiriyle bağdaşır durumda bulunanlardan hangilerine dayandığı sorularak davasının tavzih ettirilmesi, bu hukuki nedenlere dayanan olayların açıklattırılması, kendisinden bu husustaki delillerin istenilerek incelenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden sadece ivazlar arasındaki nisbetsizlik esas alınarak ve bu nedene dayanılarak isteğin hüküm altına alınması bozmayı gerektirir.
2 - Mahkemece ivazlar arasında açık nisbetsizlik bulunduğu gerekçesiyle sözleşmenin iptaline karar verilmiştir. Borçlar Kanununun 21. maddesi hükmüne göre, gabinin varlığının kabul edilebilmesi için ivazlar arasındaki açık nisbetsizlik yanında hiffet veya tecrübesizlik veya müzayaka içinde bulunun bir kimsenin bu durumundan yararlanmak suretiyle bir sözleşmenin yapılmış olduğunun isbat edilmesi zorunludur. Davada bu subjektif unsurlar aranmamıştır. O halde verilen karar kabul şekli yönünden de usul ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın gösterilen nedenlerle BOZULMASINA ve davalı yararına takdir edilen 1.000 lira duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınmasına, aşağıda yazılı 832.500 kuruş temyiz harcının istek halinde iadesine 20/4/1974 gününde oybirliğiyle karar verildi.