 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1974/951
K: 1974/1601
T: 09.05.1974
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı Ankara Asliye 1. Ticaret Mahkemesince verilen 30.11.1973 tarih ve 171/370 sayılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı avukatı tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 7.5.1974 gününde davacı avukatı G.T. ile davalı avukatı M.T. gelip temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması duruşmadan sonraya bırakılmıştır. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı, Adana Belediyesinin kendilerinden satın aldığı 10 adet otobüs bedelinin ödenmesini temin zımnında davalı tarafından 20.12.1972 tarihli bir kefaleti havi teminat mektubu verildiğini, davalının bu mektup ile Adana Belediyesinin ödeme şartlarını ihlal etmesi halinde durumun yazı ile kendisine bildirilmesi kaydı ile kefalet edilen paranın tamamını ödemeyi taahhüt etmiş olduğunu, esas borçlu Adana Belediyesinin Ocak 1973 ayı taksidini (zamanında ödenmemesi sebebile davalı bankanın) vadesinden sonra ve 9.2.1973 tarihinde ödediğini, böylece bütün alacağın muacceliyet kesbettiğini davalıya gönderilen 8.2.1973 tarihli yazı ve 14.2.1973 tarihli ihtarnameye rağmen tüm borcun ödenmediğini belirterek alacağın tamamının muaccel hale geldiğinin tespitini ve alacaktan şimdilik (5.000) lirasının 1.2.1973 tarihinden kanuni faizi ile tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı savunmasında, davacının 29.9.1972 tarihli yazı ile ayda (100.000) lira taksitle ödeme yapılmasını kabul ettiğini, belediyenin de buna uygun şekilde 28.10.1972 tarihli meclis kararını istihsal ettiğini, böylece taksitle ödeme anlaşmasının tekemmül eylediğini, kendilerinin de tip teminat mektubunu verdiklerini, bankanın bu mektupla her ay (100.000) liranın tamamının tediyesine kefil olduğunu zira alacaklı ve borçlu arasındaki anlaşmanın bu yolda bulunduğunu, esasen E.G.O.'nun 29.9.1972 günlü taksit talebini kabul yazısında taksitlerden birinin ödenmemesi müeyyidesini özel surette tespit ederken, bunun borca faiz yürütmekten ibaret alacağını ifade ettiğini, bu durumda davacının bir taksidin zamanında ödenmemesi neticesi borcun tamamının muaccel olacağı yolundaki iddiayı asıl borçluya karşı ileri sürmeye hakkı bulunmadığından kefil olan bankaya karşı da dermayen edemiyeceğini, kaldı ki taksitle satışlarda muacceliyet şartının Borçlar Kanununun 224. maddesi hükmüne göre tahakkuk edebileceğini, halbuki olayda bu şartın gerçekleşmediğini, Ocak 1973 ayı taksidindeki aksamadan sonra diğer taksitlerin bankaca zamanında ödenmiş ve ödenmekte bulunduğunu, aylık taksitlerin ödenmesi günü belli edilmediğinden Ocak ayının son gününe kadar beklenmesi gerektiğini, kefil olan kendilerine müracaatın ise her halde Şubat ayına intikal edeceğini, bankanın Ocak ve Şubat taksitlerini 9.2.1973 tarihinde ödemiş olduğunu ileri sürmüştür.
Mahkemece, teminat mektubu münderecatına ve Ocak 1973 taksidinin zamanında ödenmemesine göre alacağın tamamının davalı yönünden muaccel hale geldiği kabul edilmiş, davacının 29.9.1972 tarihli yazısı ve Borçlar Kanununun 224. maddesi sonucuna müessir görülmemiş ve kat'i teminat mektubunda yazılı (5.285.000) liranın davalı yönünden 1.3.1973 tarihinde muaccel hale geldiğinin tespitine, (5.000) lirasının dava tarihinden hesaplanacak % 10 temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, ayrıca 1.3.1973 tarihinden dava tarihine kadar (166.66) lirayı geçmemek kaydı ile % 10 faiz yürütülmesine karar verilmiştir.
Hüküm davalı tarafından temyiz olunmuştur.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve davalı bankanın davacıya verdiği 20.12.1972 tarihli teminat mektubu ile davacı ile arasında satış akdinin dışında bir garanti akti vücut bulmuş olmasına ve bu akit gereğince (5.285.000) liraya kadar davacının yazı ile istenmesi halinde protesto çekmeğe ve mahkemeden hüküm ve belediyeden rıza almağa hacet kalmaksızın hemen ve geciktirmeden faizi ile birlikte ödeme taahhüdünde bulunmasına ve garanti akdinin niteliği itibarile lehinde teminat mektubu verilen Adana Belediyesinin satış akdinden doğan def'ilerini ve bu arada Borçlar Kanununun 224. maddesine müstenit savunma hakkını davalının kullanamıyacak olmasına göre davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi gerekir.
SONUÇ : Yukarda yazılı sebeplerden dolayı davalının temyiz itirazlarının reddile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA ve (1.000) lira duruşma vekillik ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine aşağıda yazılı bakiye 51.505,00 lira temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına 9.5.1974 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.