Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1974/4254
K: 1975/185
T: 16.01.1975
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı İstanbul Asliye 16. Hukuk Hakimliği'nce verilen 11.04.1974 tarih ve 995/217 sayılı hükmün temyizen tetkiki davalılar N. Şahin ve avukatı tarafından istenmiş olmakla ..... işin gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacılar, davalıların murisi ile inşaat ve ticarete ilişkin kollektif şirket kurarak kredi temini için sözü geçen murise (527.500) lira tutarında 9 adet hatır bonosu verdiklerini, bihalare verese tarafından bankaca tahsil ve takibe tevessül edildiğinden borçları bulunmadığının tesbiti ile bonoların iptalini talep ve dava etmişlerdir.
Davalılar, bonoların karşılıklı olduğunu, bedelsiziği natık belgenin murisleri tarafından verilmediğini, davacılar tarafından hazırlanmış bulunduğunu beyanla davanın reddi lazım geldiğini ileri sürmüşlerdir.
Mahkemece, özetle (davalıların savunması, gerek icra merciinde gerekse mahkememizde davacıların dayandığı ve murise atfolunan bedelsizliğe ait belgedeki imzanın inkarı mahiyetindedir. Bilahare ilk müdafaadan dönülerek imzayı kabul ile sahtelik ve hile savunması ademi muvafakat nedeniyle savunmanın tevsii kabul edilmiştir. 18.05.1972 tarihli bedelsizlik belgesinde imzanın murise aidiyeti rapor ve ikrar ile sabit olduğundan davanın kabulü ile bonoların bedelsizlik nedeniyle iptaline) karar verilmiştir.
Hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
Yukarıda kısa açıklamadan da anlaşılacağı gibi, davacılar, 9 adet belli emre muharrer senedin, davalıların murisi tarafından verilen 18.05.1972 tarihli belge ile hatır senetleri olduğu sabit bulunduğundan bahisle, bu senetlerden dolayı borçlu olmadıklarının tesbitini ve senetlerin iptalini istemişlerdir.
Buna karşılık süresinde verilen 02.10.1972 tarihli cevap dilekçesinde miras bırakanın 22.05.1972 tarihinde vaki ölümünden sonra murisin şirketteki (2.200.000) lira tutan alacağını ve 9 adet senet tutarı (525.000) lirayı ödememek içcin suiniyetli tutum ve davranışlara tevessül ettiklerini, niekim İstanbul 5. Ticaret Mahkemesi'nce davacılardan Jirayir'e verilen imza yetkisine müşteniden 13 gün içinde 3 daireyi muvazaalı bir şekilde satmış ve müvekkilesini şirketten ihraç etmiş olduklarını, halbuki davacılarla murislerinin ortağı bulunduğu (Canoğlu İnşaat ve Ticaret kolektif Şirteti)'ni murislerinin finanse ettiğini, davacılara da 9 senet tutarı meblağı verdiğini ve ödememeleri üzerine senetlerin temdit edildiğini ve iptali istenilen senetlerin en son tanzim edilen senetler olduğunu beyan ederek, davacıların dayandığı 18.05.1972 tarihli belgenin murisleri tarafından verilmiş bir belge olmadığını, bihakis, bu belgeyi davacıların hazırladıklarını ileri sürmüşler ve 07.12.1972 tarihli ilk oturumda davalılar vekillerinin imzasız beyanları (dava mevzuu bonoların bedelsiz olduğuna ve murisimizin imzasına ait olduğunu murisimize ait değildir, dediler) şeklinde zabta geçirilmiş ise de zabıttaki bu imzasız beyan vazih görülmemiş, mütenaksız olarak yanlış zabta geçirildiği anlaşılmış ve 07.11.1973 tarihli dilekçede de özet olarak 18.05.1972 tarihli belgenin hem metin ve yazılı tarzı ve hem de aralarındaki münasebetler bakımından gerçe dışı olduğu, her hangi bir suretle alınmış imzanın üstünün sonradan daktilo ile doldurulduğu esasen muhasebecinin bu belgeye müsteniden bir işlem yapamaması iktiza ettiği, zira 08.05.1970 tarihli karar gereğince, üç ortağın kendi yazılı imzaları olmadan hesaplarından indirme ve yükseltme yapamayacağı, ortakların zimmet ve matluplarının üç imzalı kararlarla gerçekleştirildiği cari muamelelerin bu şekilde yapıldığı 07.06.1971 tarih ve 9 sayılı kararlar şirketteki alacaklarını tahsil edebilmesi için murise 09.06.1971 tarihli vekaletnamenin verildiği, kararlaştırılan şekle aykırı olarak murisinölümünden sonra defter tanzim ve kasa çıkışları yapıldığını iptali istenilen senetlerin tanzim tarihlerinin mebdeinin 24.03.1971 olduğu, 4 aylık fasılalarla yenilendiği, sonradan muris ile diğer ortağın aralarının bozulduğu, bedelsizliğe ait belgenin senetlerin ilk ihdası sırasında tanzim edilmesi gerektiği, esasen, murisin) mali durumunun hatır bonosu alarak bunları kırdırmaya ihtiyaç göstermeyecek bir hacimde bulunduğu savunulmuştur. Bu suretle 02.10.1972 tarihli cevap dilekçesindeki savunma esasları ile 07.01.1973 tarihli dilekçede dayanılan hususlar arasında bir fark olmadığı ve her ikisinde de belgenin muris tarafından verilmediği ve bilakis, davacılar tarafından hazırlandığı, esasen ortaklar arasındaki münasebetler ve kollektif şirketin cari muamelat bakımındn da bu belgenin murisin ölümünden sonra, davacılar tarafından imzanın üstünün doldurulmak suretiyle hazırlandığı ileri sürülmüştür.
Bu durumda mahkemece, davalıların 07.11.1973 tarihli dilekçesindeki savunmanın tesvii olarak kabulü doğru görülmemiştir. Şu halde savunmanın gerektiği şekilde incelenmemesi ve eksik tahkikata müsteniden yazılı olduğu vechile karar tesisi doğru değildir.
Kaldı ki, mahkemece savunmanın tevsii olduğu kabul edildikten sonra bu hususta birara kararı ittihaz olunarak davalı tarafın usule ilişkin yetkilerini kullanmasına olanak verilmesi gerekirdi.
Bu itibarla mahkemece, her şeyden önce davacıların dayandığı 18.05.1972 tarihli murisin imzasını havi belgenin ölümden sonra davacılar tarafından doldurularak bu belgenin hazırlanıp hazırlanmadığının incelenmesi gerekir. İhtisası icap ettiren bu işin, ortaklar arcasındaki münasebetler de gözönünde tutularak, yetenekli bilirkişiler aracılığı ile tayin ve takdiri lazımdır. Bu arada şirket muamelatınhda murisin bu şekilde açığa imza atması olanağının bulunmadığı belgeyi teşkil eden kağıdın durumu ve murisin 22.05.1972 tarihindeki ölümünden dört gün önceki 18.05.1972 tarihini taşıyan bu belgedeki (ve'fatım halinde dahi bankalarındaki paralarımdan ve mülklerinden mirasçılarım ödeyeceklerdir.) şeklindeki beyanın, murisin enfaktüsten ölmesi ve adeta ölüm halini dahi öngörmesi karşısında, üzerinde durulması bu yönlerden de salim bir kanaata vasıl olacak tetkikat ve tahkikatın ikmali ve tarafların iddia ve savunmalarının nazara alınması iktiza eder. bundan başka, dava bedelsizliğe dayandığına ve bonoların hatır için verildiği iddia edildiğine ve davallar tarafından murisin şirketi finanse etmek için hatır bonosu almaya ihtiyaç bulunmayacak mali kudret içinde bulunduğu savunulduğuna göre, senetlerdin incelenmesi, bankada kırdırılıp kırdırılmadığının araştırılması, ilk senetlerin dahi gözönünde bulundurulması, muris ve davacılar bir kollektif şirketin ortağı olduklarına ve şirket çerçevesi içinde belli işlerle iştigal ettiklerine göre murisin davacılara bu kadar önemli bir meblağ tutarında borç vermesi nedenini ve davacıların böyle bir borcu gerektiren müstakil işleri olup olmadığının tesbiti, mali takatı yerinde olan bir tacirin dahi icabında hatır bonosu yolu ile kredi temin edebileceğinin hatayın ve ticari icapların bir gereği olduğunun ve şirket yönünden borçlanacak ortaklara karşı bir teminat teşkil edebileceğinin gözönünde tutulması ve sonucuna uygun bir karar vermesi gerekir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı davalıların temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve (1.000) lira duruşma vekillik ücretinin davacılardan alınarak davalılara verilmesine, ödedikleri temyiz peşin harcının isteklerin halinde temyiz eden davalılara iadesine 16.01.1975 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini