 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1974/3523
K: 1975/31
T: 08.01.1975
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı İstanbul As. 5. Ticaret Mahkemesince verilen 10.6.1974 tarih ve 318/240 sayılı hükmün temyizen tetkiki davacı avukatı tarafından istenmiş ve temiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu; gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacılar, Denizcilik Bankası ile Türk Hava Yolları A.O. ayrı ayrı açtıkları davalarda, davalı şirket idare heyetinin basiretsiz idarelerinden dolayı ortağı oldukları bu şirketin iflas eğtiğini,kendilerinin muhalif kaldığı, genel kurulun idare heyetini ibra eden kararın afakı iyi niyet kurallarına aykırı olduğundan bu kararın iptalini istemişlerdir.
Davalı vekili savunmasında, şirketin teşekkülünden beri her sene bilançosunu zararlı kapattığını bu itibarla şirketin iflasında müvekkilinin bir kusurunun bulunmadığını ileri sürmüştür.
Mahkeme, davacıların, şirketlerde idare meclisinin sorumluluklarını gösteren T.T.K.nun 336. ve müteakip maddelerini derpiş ettiği hususları ispat etmedikleri gibi 3 kişilik bilirkişi heyetininde şirketin iflasında, idare heyetinin bir kusurunu bulunmadığını bildirdiğinden, umumi heyet toplantasında idare heyetinin ibrası için oy kullananların afakı iyi niyet kurallarına aykırı hareket ettiklerini anlaşılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir.
Hüküm, davacı Denizcilik Bankası tarafından temyiz edilmiştir.
Davalı şirketin 22.3.1972 tarihli Genel Kurul kararı ile ibra edilen müdürler Kurulu, 23 sayılı kanunun 2. maddesi gereğince idare meclisi yetki ve görevleri olduğundan, şirket sözleşmesinde yer alan işletme konularına dahil işlerde, kanunu ve esas mukavelenin kendisine yüklediği görev ve yetkileri aşmamak kaydıyla bütün idari tasarrufları yapmak ve gerekli kararları almakla yükümlüdür. Anonim Şirketlerde esas amaç ve galip vasıf karlılıktır. Bu nedenle idare meclis, son yıla ait bilançodan esas sermayenin yarısının karşılıksız kaldığını görmesi halinde, genel kurulu toplantıya davet etmeğe ve şirketin acze düştüğünü gösteren belirtiler varsa aktiflerin satış değeri esas alınarak birara bilançosu düzenlenmeğe ve şirket aktifleri şirket borçlarını karşılamağa yetmediği takdirde, durumu derhal mahkemeye bildirmeğe mecburdur. (T. Ticaret Kanununun 324 ve 325. maddeleri) Bu amaçla idare meclisine, görüş ve önerilerine ters düşen genel kurul kararları aleyhine, koşulları da varsa, iptal davası açmak yetkisi dahi tanınmıştır. (T.T.K. 381. maddesi) Buna mukabil T. Ticaret Kanununun 332, 334, 335, 336, 339. maddeleri gereğince idare meclisi üyelerinin kanun ve esas sözleşmeyi ihlal etmeleri, şirket, münferit pay sahiplerine ve şirket alacaklılarına karşı müteselsilen sorumlu sayılmışlardır. (TTK. 336, 433, 392 vee 346. maddeleri).
Olayda iptal konusu yapılan genelkurul kararı ile ibra edilmiş olan Müdürler Kurulu, görevli bulunduğu 1970 yılı şirket bilançosunun (185.184,69) lira ve 1971 yılının iki buçuk aylık dönem bilançosunun (28.506,59) lira zararla kapatmış ve 1969 ve 1970 yıllarına ait murakıp raporlarında şirketin, sermayesinin tamamını kaybedecek duruma geldiğine işaret edilerek T.T.K. nun 324 ve 334. maddelerinin uygulanmasına işaret edilmiş olmasına rağmen 1970 yılında normal faaliyetlerine devam etmiş ve ancak Yüksek Denetleme Kurulunun raporu ve Ticaret Bakanlığının 15.9.1970 tarihli yazısı üzerine ve (1.250.000) lira sermayeye karşılık (4.692.828) lira zarar tahakkuk ettikten sonra 28.12.1970 tarihinde şirketin iflasının mahkemeden talep edilmiş olmasının nedenleri üzerinde gereği gibi durulmadan ve yukarıda değinilen kanun hükümleri ile esas sözleşme gereğince kurul üyelerinin kendilerine düşen ve basiretli bir iş adamından beklenen ihtimamı gösterip göstermedikleri, zararın meydana gelmesinden ve artmasında kusur ve ihmalleri bulunup bulunmadığı tartışılmadan bilirkişilerin yetersiz ve mücerret beyanlarına dayanılarak davanın red edilmesinde isabet görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda gösterilen nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı şirket yararına BOZULMASINA, 8.1.1975 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.