 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1974/3444
K: 1974/3595
T: 12.12.1974
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı Salihli As. hukuk Hakmiliğince verilen 17.6.1974 tarih ve 511/417 sayıl hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalar avukatı tarafından istenmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacılar vekili, davalılara ait ve davalı Abdullah idaresindeki otobüste yolcu olarak 28.4.1968 tarihinde seyahat etmekte olan müvekkillerini otobüs devrilmesiyle çıkan yangında 11 bavul içinde bulunan eşyalarından dava dilekçesine ekli listede yazılı olanların yanarak tamamen hasara uğramış ve onlarla beraber bulunan (4.000) liralık tasarruf bonolarından zayi olmuş bulunduğundan iki müvekkiline ait zarar toplamı (35.000) liranın faiziyle davalılardan tahsiline karar verilmesini idida ve talep etmiştir.
Davalılar vekili, müvekkillerine atıfı kabil bir kusur bulunmadığını ve aşyaların Türk Ticaret Kanununun hükümlerine uygun bir şekilde teslim yapılmadığını ve tesbiti delail sırasında alınan bilirkişi raporlarını kabul etmediklerini ve talebin fahiş olduğunu savunmuştur.
Mahkemece, dinlenen şahitlerin şahadeti ve 17.4.1974 tarihli bilirkişi raporu münderecatı ile iddia sabit görüldüğünden davacılardan Leyla'nın zararı(12.685) lira ve davacı Kamilin zararı (11.500) lira ile tasarruf bonoları bedeli (4.000) lira toplamı (28.185) liranın davalılardan tahsiline savunma ile fazla talebin reddine karar verilmiştir.
Hükmü davalılar temyiz etmiştir.
1 - Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalıların diğer temyiz itirazları yerinde değildir.
2 - Ancak ziyaa uğradığı iddia olunan eşya arasında tasarruf bonosu ve altın kıymetli eşyanında bulunduğu ileri sürülmüştür. Türk Ticaret Kanununun 786/2. maddesi gereğince taşıyıcı kendisine teslim olunurken beyan edilmeyen kıymetli eşya, para, kıymetli evrak ve diğer vesikaların hasar ve ziyanından sorumlu olmaz ise de, aynı maddenin ikinci fıkrası zararın taşıyıcının ağır kusuru veya hilesinden doğduğu takdirde tam tazminata hükmolunmasını amirdir.
Ağır kusur yönü mahkemece inclenmediği gibi kıymetli evrak niteliğindebulunan tasarruf bonolarının Türk Ticaret Kanunu gereğince iptali yolundan ve tasarruf bonoları hakkındaki 930 sayılı Kanun ve tüzüğün hükümleri de gözönünde bulundurulmak suretiyle karşılığını hazineden almak olanağı bulunup bulnumadığı, bir başka deyişle zararın doğup doğmadığı da araştırılmamıştır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalıların diğer temyiz itirazlarının reddine ve ikinci bentte yazılı nedenle temyiz olunan hükmün davalılar yararına BOZULMASINA ve (1.000) lira duruşma vekillik ücretinin davacılardan alınarak davalılara verilmesine ve ödediği temyiz peşin harcının isteği halinde temyiz edene iadesine 12.12.1974 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.