 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1974/2308
K: 1974/2814
T: 07.11.1974
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı (Zonguldak Asliye 2. Hukuk Hakimliği)nce verilen 3.12.1973 tarih ve 198/534 sayılı hükmün temyizen tetkiki davalı (E) avukatı tarafından istenmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü :
KARAR : Davacı vekili müvekkiline ait 67 AH 625 plakalı taksi otomobil 14.5.1970 tarihinde nizami şekilde park yerinde durmakta iken davalıya ait ve dava dışı (Ş) idaresindeki 67 AH 052 plakalı minibüsün çarpması sonucu hasara uğramış ve davalı vasıtası şoförünün kusurlu olduğu anlaşıldığından hasar bedeli (6.800) lira ile işten kalma tazminatı (1250) liranın toplam (8050) liranın faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini iddia ve talep etmiştir.
Davalı vekili davacı vasıtasının gayrı nizami şekilde park edildiğini ve kusurun tamamen ona ait olduğunu ve esasen kazanın teknik bir arızadan doğması nedenile müvekkilesinin tazmin ile yükümlü tutulamıyacağını savunmuştur.
Mahkemece olay sırasında davacı vasıtasının trafik kurallarına uygun şekilde park yerinde durduğu ve davalı vasıtasının ise furya somununun kırılarak çıkması arabanın frenlerinin tutmaması suretinde teknik bir arıza sonucu olmuş ve şoförün duvara çarparak yolcuların hayatına mal olacak bir kazayı hafif atlatmak için davacı arabasına çarpması Borçlar Kanununun 55 ve Trafik Kanununun 50/ 2 nci maddesine göre vasıta sahibi davalıya mesuliyetten kurtaramazsa da Borçlar Kanununun 44 ncü maddesi mucibince işten kalma tazminatının tamamının tenkisi hakka muvafık görüldüğünden hasar bedeli (6.800) liranın davalıdan tahsiline ve fazla talebin reddine karar verilmiştir.
Hükmü davalı temyiz etmiştir.
Davalı vekili 13.6.1970 tarihli cevap layihasının 2 nci sahifesinde müvekkilinin arabasının bir hafta evvel Ankara'da defransiyel tamiri sırasında arka sol tekerlek furya somununun emniyet sigorta pulunun çevrilmemiş olması neticesinde furya somununun boşalarak sol arka tekerleğin yerinden çıktığını ve bu sebeple arabanın fren tertibatının tutmadığını kazanın bundan ileri geldiğini bu hususu trafik raporunun da tevsit ettiğini olay yerindeki yol meylinin % 20 den fazla olduğunu yolun (U) virajı kısmında derin uçurum kenarında korkuluk duvarı mevcut bulunmadığını kabul ve beyan etmiş, dosyada mevcut 15.5.1970 tarihli trafik raporunda olayın oluş şekli yönünden bu beyan teyit edilmiş 30.1.1973 tarihli bilirkişi raporu furya somununun dönmemesi için sigorta pulunun kopmuş olması nedeniyle bu durumun meydana geldiği belirtilmiş ve 4.6.1973 tarihli üç kişilik bilirkişi raporunda da arızanın vukuunda tamir ve bakım sırasında yapılan hata veya ihmalin rolü olabileceği bildirilmekle beraber yol şartları ve arızanın şekline göre alınabilecek tek tedbirin yandaki duvara vasıtanın öne yan tarafını sürttürüp durmaya çalışmak olduğu ifade edilmiştir.
Tespit edilen bu vakıalar karşısında, olayda davacı ve davalı taraflar ile minibüs şoförünün kusurlu olmaması istihdam eden davalının sorumluluğuna engel olmaz. Olayın 6085 sayılı değişik Trafik Kanununun kapsamına giren niteliği dolayısiyle kural olarak bu kanunun 50 inci maddesinin uygulanması gerekirse de dava edilen zarar miktarının (2000) liralık mecburi trafik sigortası sınırı geçmesi nedeniyle aynı maddenin 5 nci fıkrası delaletile istihdam edenin sorumluluğuna ilişkin Borçlar Kanununun 55 nci maddesi hükmünün, mahkemenin doğru olarak yaptığı gibi, gözönünde tutulması lazımdır. Bu sorumluluk esaslarına göre davalı istihdam edenin fiil ve hareketi ile olayın meydana gelmesinde ne oranda etkili olduğunun bilirkişi aracılığı ile tespiti gerekir. Tamirin iyi yapılmamış olmasından dolayı, istihdam eden sorumludur. Ancak tamiratı yapana rücu etmek olanağı vardır.
Kaldıki Borçlar Kanununun 52/2 nci maddesi hükmü gereğince davalı şoförün kendisini ve minibüste bulunduğu iddia edilen yolcuları zarardan ve derhal vuku bulacak tehlikeden korumak için davacının malına verdiği zarardan dolayı hükmedilecek tazminat miktarını hakimin, hakkaniyete tevfikan takdir etmesi lazımdır.
Olayda yukarıda açıklandığı gibi davalı istihdam edenin, fiil ve hareketi ile yani tamirattaki hata sebebile ve istihdam ettiği şoförünün son bilirkişi raporunda belirtilen kenardaki duvara minibüsün ön yan tarafını sürttürüp durmaya çalışmamasından dolayı, zararın meydana gelmesindeki etki oranının, tespit olunması ve ondan sonra tazminatın hakkaniyete tevfikan Borçlar Kanununun 44 ncü maddesinin son fıkrasında da belirtildiği şekilde takdir ve hükmolunması iktiza eder. Mahkemece davalının etki oranı tespit edilmeden mücerret hakkaniyete müsteniden yazılı olduğu şekilde hüküm tesisinde isabet görülmemiştir. Zira kanundan doğana bu gibi sorumluluk hallerinde sorumluluğun unsurlarının araştırılıp incelenmesi, tazminata hükmetmenin başka gelen koşuludur.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, ve (1000) lira duruşma vekillik ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine 7.11.1974 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.