 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1974/1307
K: 1974/1158
T: 04.04.1974
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı Gaziantep A. 2. Hukuk Hakimliğince verilen 20.2.1974 tarih ve 1325/45 sayılı hükmün temyizen tetkiki davacılar avukatı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacılar, davalının dava dışı K.E. adında bir müteahhide, istikaklarının daha evvel kendisine temliki karşılığında malzeme verdiğini ayrıca müteahhide kefil olarak davalıya (576.000) liralık temlike teminat olarak emre muharrer senetler tanzim ve tevdi ettiklerini esas borç itfa edilmekle, bonoların hükümsüzlüğüne ilişkin ibraname olmalarına rağmen, icra takibine tevessül edildiğinden bonoların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Davalı, bonoların Batman icra dairesinde takibe konulduğunu ve Batman'da ikamet ettiğini ileri sürerek yetki itirazında bulunmuştur.
Mahkemece özetle (bonolarda ihtilaf vukuunda Batman Gaziantep mahkemelerinin selahiyeti, taraflarca kabul edilmiş olmakla beraber bu kayıt icra takibinin başlamasından önce, menfi tesbit davası açılması halinde, taraflara bir tercih hakkı sağlayabilir. Ancak dava konusu senetler hakkında Batman icra dairesinde takibe geçildiğinden İcra ve İflas Kanununun 72/8. maddesinin amir hükmü iktizası davalının selahiyet itirazı haklı görüldüğünden dosyanın Batman Asliye Hukuk Mahkemesine tevdiine) karar verilmiştir.
Hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
İcra İflas Kanununun 538 sayılı kanunla değişik 72. maddesinin son fıkrasında menfi tesbit ve istirdat davalarının takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının ikametgahı mahkemesinde de açılabileceği kabul olunarak genel yetkili mahkeme olan davalının ikametgahı mahkemesinin yetkisi teyit edilmekle beraber, takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinin de yetkisi kabul edilerek, bu mahkemenin de yetkili olması imkanı yaratılmıştır.
Bu itibarla bu fıkra H.U.M.K.nun hükümlerini bertaraf eden yetki mukavelesi yapılmasını önleyen bir nitelikte değildir.
Davanın dayanağı olan bonolarda Gaziantep Mahkemesinin de yetkisi kabul edilmiştir. O halde umumi hükümler dairesinde uyuşmazlığın çözülmesi gerekirken davanın yetki yönünden reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarda yazılı sebeplerden dolayı davacıların temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine 4.4.1974 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.