 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1974/1119
K: 1974/1000
T: 25.03.1974
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı Kocaeli As. 2. Hukuk hakimliğince verilen 7.5.1973 tarih ve 973/318 sayılı hükmün temyizen tetkiki davacı avukat tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesini süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu; gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili; Altaş El Aletleri Doğma Çelik Sannayi ve Ticaret A.Ş. ait presin şirketlerince 16.12.1969 tarihli poliçe ile nakliyat sigortası yapıldığını, bahsi geçen presin 14.11.1970 tarihinde davalılara ait kamyonla nakli yapılırken, devrildiğini yaptırdıkları ekspertis sonucu sigortalı malda hasar tesbit edilmiş olup (67.025) lirayı sigortalılarına ödediklerinden bu miktarın rücuen davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar savunmalarında; Sigortayı Tam Sigortanın yaptığını davacının sigorta akdi yapmadığını, ayrıca da nakliyeci firmanın kendileri olmadığını, sadece ara taşıyıcı olduklarını ileri sürmüştür.
Mahkemece, işbu nakliyeden doğan ödeme sorumluluğu Uçar Nakliyat S. Uçar firmasına ait olduğundan davalılar aleyhine takipte bulunmak için hasar doğumunda İlliyet Rabıtasını bulunup, kusurlu olduklarını ispat edilmesi gerektiğinden davanın reddine karar verilmiştir.
Hüküm, davacı şirket vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, sigortacı rizikonun gerçekleşmesi dolayısıyla ödediği bedel nisbetinde sigorta ettirenin halefi olur ve onun hakları sigortacıya geçer. Mal sahibini mala zarar iras eden herkese karşı dava hakkı vardır.
Bundan başka Türk Ticaret Kanununun 787, 796 ve 797. maddeleri gereğince davacı sigortacının, taşıdıkları zaman zararın meydana gelmesine sebep olduklarını iddia etiği davalı taşıyıcılar aleyhine dava açmak hakkı da vardır.
Bu itibarla tarafların idida ve savunmaları da gözönünde bulundurularak davanın görülmesi gerekirken esasen davacıya karşı sorumlu olan girince taşıyıcı aleyhinde dava açılması gerektiğinden bahisle ve bu davacı yönünden seçimlik hakkını ortadan kaldırır nitelikte husumet yönünden davanın reddi yolunda hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarda yazılı sebeplerden dolayı davacının temyiz itirazlarını kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 25.3.1974 tarihinde oybirilğiyle karar verildi.