 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
10. Hukuk Dairesi
E: 1974/5981
K: 1974/7150
T: 09.10.1974
DAVA : Davacı ve karşılık davalı Kurum ile davalı ve karşılık davacılar prim itiraz komisyonu kararının iptalini istemişlerdir.
Mahkeme, her iki davanın da reddine karar vermiştir.
Hüküm, davacı Avukatı tarafından temyiz edilmiştir.
Türk Ulusu adına yargı yetkisini kullanan Yargıtay 10 ncu Hukuk Dairesinin 12.12.1974 tarihli oturumda Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan ve temyiz istediğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi:
KARAR : Taraflar arasındaki uyuşmazlık davalıların, işveren durumuna girdikleri 19.4.1970 gününden önceki döneme ilişkin defter ve belgeleri Kurum'un incelemesine sunmak yükümlülüğü altında bulunup bulunmadıkları noktasında toplanmaktadır. Prim İtiraz Komisyonu ve mahkeme, davalıların önceki döneme ilişkin defter ve belgeleri gösterme yükümlülüğü bulunmadığı görüşündedirler. Bu nedenle de, Prim İtiraz Komisyonu kararının iptal edilmesi istemiyle Kurum'ca açılan dava reddolunmuştur.
Davada, işyeri dava suretiyle değil, miras yoluyla davalılara geçmiştir, ve bu konuda taraflar arasında bir uyuşmazlık yoktur. Öbür yandan, Sosyal Sigortalar Kanunundaki düzenleme boşluklarının - Sosyal Sigorta Hukuku'nun istek ve gerekleriyle bağdaştığı ölçüde - ana kanunlarla doldurulmasına cevaz bulunduğu söz götürmez. Bu nedenle, Sosyal Sigortalar Kanunu m. 82'nin bu yönden Medeni Kanun m. 582 ile tamamlanması doğaldır. Anılan madde hükmüne göre ise, mirasçılar, miras bırakanın her türlü borcundan müteselsilen sorumludur. Buradaki sorumluluk külli halefiyet esasına dayanır. Bu bakımdan, ölmüş bulunan önceki işverenin defter ve belgelerini Kurum'un incelemesine sunmak görevi, mirasçı sıfatıyle doğrudan doğruya davalılara düşmektedir. Medeni Kanun'da öngörülen bu genel kural, Türk Ticaret Kanunu'nun 68 ve Vergi Usul Kanunu'nun 12 nci maddelerinde yer alan özel hükümlerle dahi belirgin biçimde desteklenmektedir.
Açıklanan bu hükümler önünde, Prim İtiraz Komisyonu Kararının 1965/ Haziran ila 1970/Mart dönemi ölçümlemesinin bozulmasına ilişkin kısmının iptaline mahkemece karar verilmek gerekirken, davanın reddedilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
O halde, davacı Kurum'un bu yönleri hedef tutan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Kurum'un açtığı davanın reddine ilişkin hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz olunan hükmün yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA 09.10.1974 gününde oybirliğiyle karar verildi.