 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
10. Hukuk Dairesi
E: 1974/5234
K: 1974/6836
T: 26.11.1974
DAVA : Davacı vekili, Kurumun Şişli Şubesinin 89836,32 numarasında işlem gören ve Limited Ortaklıkta ücretli müdür olarak çalışan müvekkilinin Limited Ortaklığın sahiplerinden olması gözönüne alınarak sigortalılık işleminin Kurumca iptal edildiğini, ücretli müdür olarak çalışması dolayısıyle sigortalılığının iptal edilmemesi gerektiğini ileri sürerek kurum işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, yerinde görülmeyen davanın reddine karar vermiştir.
Hüküm, davacı avukatı tarafından temyiz edilmiştir.
Türk ulusu adına yargı yetkisini kullanan Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin Başkanı Mustafa Çenberci ve Üyeleri Fahrettin Uluş, Nurettin İstemi, İdris Gürsüy ve Turgut Uygur'un katıldığı 26.11.1974 tarihli oturumda Tetkik Hakimi Melek Çelenoğnu tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan ve temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
KARAR : Davacı, ortaklarından bulunduğu bir Limited Şirketinin müdürüdür ve gördüğü bu müdürlük işinden ötürü sigortalı sayılması, gerektiği iddiasındadır. 506 sayılı SSK'nun 2 nci maddesine göre, "Bir hizmet aktine dayanarak, bir veya birkaç işveren tarafından çalıştırılanlar, bu Kanuna göre sigortalı sayılırlar." Şu duruma göre davada çözümlenmesi gereken sorun, Türk Ticaret kanunu'nun 540 ncı maddesinin öngördüğü "Ortak - Müdür " durumundaki kişilerin bu çalışmalarının "hizmet akti" ne dayanıp dayanmadığı yönüdür.
Türk Ticaret Kanunu'nun sözü edilen 540 ncı maddesinde, aynen : "Aksi kararlaştırılmış olmadıkça, ortaklar hep birlikte müdür sıfatiyle şirket işlerini idareye ve şirketi temsile mezun ve mecburdurlar.
Şirket mukavelesi veya umumi heyet kararı ile şirketin idare ve temsili ortaklardan bir veya birkaçına bırakılabilir.
Kuruluştan sonra şirkete giren ortaklar, bu hususta umumi heyetin ayrı bir kararı olmadıkça, idare ve temsile mezun ve mecbur değildirler.
Limited Şirketin temsilcileri arasında bir hükmi şahıs bulunduğu takdirde, ancak o hükmi şahıs adına limited şirketin temsil ve idaresini üzerine almış bulunan hakiki şahıs limited şirketin temsilcisi olarak tescil ve ilan edilir." denilmektedir.
Görülüyor ki, "Ortak-Müdür" gerçekte, kendi işini gören kimse durumundadır ve çalışmaları, sonuç olarak, SSK'nun 3 ncü maddesinin l/K fıkrasında anılan bağımsız çalışanlarınkiyle özdeştir.
Ortak ve Müdür niteliklerinin ayrı ayrı gözönünde tutulabileceği düşünülse bile, sonuç, gene ayrımsızdır. Zira, ortağın müdür olarak çalışmasının dayanağı bulunan özel hukuk ilişkisi Türk Ticaret kanunu'nda belirlenmemiştir. Bu bakımdan, bu konuda, sözü edilen Kanun'un 138 nci maddesi gereğince Borçlara kanunu'nun 520 - 541 nci maddelerinin uygulanması gerekir. Borçlar kanunu'nun madde 530'a göre ise, ortaklığı yöneten ortak ile diğer ortaklar arasındaki ilişkiler, kural olarak, "vekalet" hükümlerine bağlıdır. "Ortak - Müdür " ün ücret alması da - Borçlar Kanunu madde 386'ya göre vekilin ücrete hak kazanmasına olanak bulunduğuna göre - hukuki durumda bir değişiklik husule getirmez. Öbür yandan, düzenleme biçimleri bakımından anonim şirket müdürlerinin hukuki durumları hakkındaki Daire görüşünün burada uygulama olanağı yoktur.
SONUÇ : Bu ve karar yerinde gösterilen sair gerekçelere göre davacının temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 26.11.1974 gününde oybirliği ile karar verildi.