 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
10. Hukuk Dairesi
E:1974/4209
K:1974/6011
T:08.10.1974
* MEMUR - DD.Y. BEKÇİSİ
ÖZET : Devlet Demiryolları bekçisi 657 saydı Yasanın 1. maddesinin 1. fıkrası kapsamına girmez.
(657 s. DM m. 1)
Davacı, iş kazasında yaralanan sigortalı işçiler için yapılan harcamalar üzerine uğranılan Kurum zararının rücuan ödetilmesini istemiştir.
Mahkeme,
1 - Davalılardan H. H. T. hakkındaki davanın vazgeçme nedeniyle reddine,
2- Diğer davalı M. K. hakkındaki davanın husumet yönünden reddine karar vermiştir.
Hüküm, davacı Avukatı tarafından temyiz edilmiştir.
Türk Ulusu adına yargı yetkisini kullanan Yargıtay 10 ncu Hukuk Dairesinin Başkanı M. Ç. ve Üyeleri F. U., A. G., t. G. ve C. K. nın katıldığı 8.10.1974 tarihli oturumda Tetkik Hakimi M. Ç. tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan ve 58 temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi:
Davalı M. K. in Devlet Demir Yollarında geçit bekçisi olduğu yönü olayda uyuşmazlık konusu teşkil etmemektedir. Uyuşmazlık, davada Devlet Memurları Kanunu'nun 13 ncü maddesinin uygulanma olanağının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
Anılan madde hükmüne göre, "kişiler, kamu hukukuna tabi görevlerle ilgili olarak uğradıkları zararlardan ötürü, bu görevleri yerine getiren personel aleyhine değil ilgili Kurum aleyhine dava açarlar." Öbür yandan, aynı Kanun'un "kapsam" kenar başlığını taşıyan 1 nci maddesinin 1 nci fıkrasında, Devlet Memurları Kanunu'nun bu fıkrada sınırlı olarak belirtilmiş bulunan genel ve katma bütçelerle kuruluşlardan, fonlardan, kefalet sandıklarından ve beden terbiyesi bölge müdürlükleri bütçelerinden aylık alanlara uygulanacağı yazılır. Devlet Demir Yolları geçit bekçisinin bu çevreye girmediği ise ortadadır. Bundan başka, sözü edilen Yasa'nın ek geçici 9ncu maddesi ile 6186 Sayılı Kanun'un TCDD memurlarını yalnız Türk Ceza Kanunu uygulanmasında memur sayan 26 ncı maddesi de bu yönü ayrıca doğrulamaktadır.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın yazılı düşüncelerle davanın husumet yönünden reddi cihetine gidilmesi usule ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacı Kurumun bu yönü hedef tutan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
Sonuç: Temyiz olunan hükmün yukarıda gösterilen nedenlerden ötürü BOZULMASINA ve bozmanın niteliğine göre sair yönlerin üzerinde şimdilik durulmasına yer olmadığına ve Üye A. G. ile 1. G. in muhalefetlerine karşı Başkan M. Ç., Üye F. U. ve C.K. oylarıyla ve oyçokluğuyla 8.10.1974 gününde karar verildi.
KARŞI - OY YAZISI
Sigortalı H.H.T. in İzmir - Kemer Köprüsü üzerindeki tro gergi telinin onarımında çalışırken davalı M. K. in vazifesi esnasında % 75 kusurlu hareketi sonucu düşerek başından yaralanmasına sebebiyet verdiği hususu taraflarca maddi olay yönünden bir ihtilaf konusu değildir, esas uyuşmazlık davalı M. K. nin bu kusurlu hareketinden dolayı açılacak davada husumetin doğrudan doğruya kendisinemi, yoksa vazifesini gördüğü TCDD. İdaresine ait olacağında toplanmaktadır.
Davalı M. K. TCDD. İzmir 3 ncü İşletme Müdürlüğünün 13.4. 1974 gün ve 382- 65508/10099 Sayılı Personel ve İdari İşler Dairesinin yazılarına göre 65508 Sicil sayıda geçit bekçisi olup 11/9 kadro ile çalışma personellerinden olduğu açıkça belirtilmektedir.
TCDD. Genel Müdürlüğü 6186 sayılı kanun'un 2 nci maddesinde yazılı 'Devlet Kamu hizmetlerinden olan demir yollan ve diğer bu maddede yazılı işleri daimi ve mecburi olarak görmekle yükümlü iktisadi bir kamu kuruluşudur, sermayesinin büyük bir kısmı genel bütçeden ödenmekte ve davalıda gördüğü kamu hizmetine mukabil bu kuruluştan ücret alan personelidir. Davacının davalıdan istediği tazminatta bağlı bulunduğu müesseseye ait hizmeti görürken meydana geldiğine göre 657 Sayılı Kanun'un 13 ncü maddesi uyarınca bu gibi davalarda; yukardaki açıklamalar gereğince personel aleyhine değil, rücu hakkı saklı kalmak kaydıyla, mensup olduğu Kurum aleyhine açılması gerekir.
Bu yönü hedef tutan kararın onanması oyunda olup aksi düşüncelerle bozmayı öngören çoğunluk görüşüne karşıyız.