 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
10. Hukuk Dairesi
E: 1974/3664
K: 1974/4478
T: 18.06.1974
DAVA : Davacı, yemek parasından haksız kesilen sigorta primlerinin geri verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm, davalı Avukatı tarafından temyiz edilmiştir.
Türk Ulusu adına yargı yetkisini kullanan Yargıtay 10 ncu Hukuk Dairesinin Başkanı M. Çenberci ve Üyeleri F. Uluç, N. İstemi, İ. Gürsoy ve T. Uygur'un katıldığı 18.6.1974 tarihli oturumda Tetkik Hakimi M.S. İnce tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan ve temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi:
KARAR : 506 Sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'nun 126 ncı maddesi hükmüne göre harçtan bağışlık, "hasren" Sosyal Sigortalar Kurumu için söz konusudur; yoksa işçi dahi bu madde gereğince harçtan bağışıklıktan yararlanamaz. Şu duruma göre, davacı işçinin harçtan bağışık bulunup bulunmadığı yönü, 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 11 nci maddesini değiştirmiş bulunan Harçlar Kanunu'nun 123 ncü maddesi gereğince belirlenmelidir.
Anılan maddenin 2 nci fıkrası hükmünde ise, (İş Kanunu'na tabi işçilerin İş Mahkemelerindeki dava ve bu mahkemelerden almış oldukları ilamların takiplerinde harçtan muafiyet yövmiyeleri 20 lira veya aylıkları 600 lirayı geçmeyen işçiler hakkında uygulanır),
Buradaki günlük 20 lira veya aylık 600 liranın işçinin dava tarihinde - şayet o tarihte işçi olarak çalışmıyor ise kural olarak dava tarihine en yakın tarihte - almış bulunduğu günlük ve aylık olduğu hususu söz götürmez.
Öbür yandan, dava, 1973 yılında açılmıştır. 27.10.1972 tarih ve 14349 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan 19.10.1972 gün ve 2 Karar sayılı "Asgari Ücret Tesbit Komisyonu Kararı" gereğince burada olduğu gibi, birinci guruba giren İstanbul İlinde asgari ücret 25 lira olarak saptanmıştır. Hal böyle olunca, dava dilekçesinde belirtildiği gibi davacı işçinin harca esas teşkil edecek asıl ücretinin günlük 20 lira veya aylık 600 liradan aşağı olması mümkün değildir. Meğer ki işverence bunun cezai yaptırımı gözönüne alınarak kanuna aykırı şekilde ücret ödenmiş durumu bulunsun. Böyle ayrık bir durumun varlığı da mahkemece araştırılmış ve tesbit edilmiş değildir.
Bunden başka, harca ilişkin hükümler, kamu düzenine ilişkindir ve mahkemece görevi gereğince kendiliğinden gözönünde tutulması gereklidir. Harç alınması gereken bir davada harç alınmadıkça davaya devam olunamayacağı ise, Harçlar Kanunu'nun 30 ncu maddesinin açık hükmü gereğidir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın davacı işçinin gündeliğinin 20 liradan az olduğundan bahisle harçtan bağışık olduğu sonucuna varılması ve davaya devam olunarak uyuşmazlığın karara bağlanması, usule ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, temyiz itirazı kabul edilerek hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz olunan hükmün yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA ve bozmanın niteliğine göre sair yönlerin şimdilik incelenmesine yer olmadığına 18.6.1974 gününde oybirliğiyle karar verildi.