 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
10. Hukuk Dairesi
E: 1974/3403
K: 1974/4546
T: 20.06.1974
DAVA : Davacı, prim itiraz komisyonu kararının iptalini istemiştir.
Mahkeme, anılan prim itiraz komisyonu Başkanlığının ölçümleme işlem ve uygulamasını onayan kararının iptaline karar vermiştir.
Hüküm, davalı Avukatı tarafından temyiz edilmiştir.
Türk Ulusu adına yargı yetkisini kullanan Yargıtay 10 ncu Hukuk Dairesinin Başkanı M.Ç. ve Üyeleri A.G.N.İ.C.K. ve T.U. nun katıldığı 20.6.1974 tarihli otturumda Tetkik Hakimi E.A. tarafından düzenlenen raporda dosyadaki kağıtlar okunduktan ve temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi:
KARAR : 506 Sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'nun 3 ncü maddesinin (İ) bendinde (yalnız ceza ve islah evleri içindeki atölyelerde çalıştırılan mahkumlar)'ın sigortalı sayılmıyacakları öngörülmüştür. Bu hükmün karşıt kavramından ceza ve islah evleri dışında çalıştırılan hükümlülerin sigortalı sayılmaları gerekeceği yönü belirgin olarak anlaşılmaktadır. Esasen anılan ayrık hükmün başlıca konuluş nedeni, ceza ve islah evlerinde görülen işin ceza ve islah evlerinde görülen işin ceza ve islah evleri idaresini doğrudan doğruya ve en kesin biçimde yönetiminde yürütülmesi ve kamu hukukundan doğma yükümlülük niteliğini taşımasıdır.
Ceza ve İslah evleri dışında hükümlülerin hizmet sözleşmesi gereğince gördükleri işin kamu hukukundan doğma bir yükümlülük şeklinde nitelendirilmesine olanak yoktur. Özellikle bunların aynı işi gören diğer sigortalılardan farklı olarak Sosyal Sigortalar Hukukunun koruyucu hükümlerinden yararlandırılmamaları ve böylece de bu kimselerle diğer sigortalı işçiler arasında bir ayrılık gözetilmesi, haklı hiçbir nedene dayatılamaz.
Nitekim bu görüş, Yargıtay'ın birçok kararlarında ve bilimsel nitelikteki esaslarda da açıkça belirtilmiştir. Olayda hükümlüler ile davacı işveren arasında bu yöne ilişkin mevzuat hükümleri çevresinde Adalet Bakanlığı aracılığıyla hizmet sözleşmesi düzenlenmiş bulunduğuna göre hükümlülerin sigortalı sayılmamaları, yukarıda belirtilen hukuki esaslara aykırıdır ve bozma nedenidir.
O halde, bu yönü hedef tutan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz olunan hükmün yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, 20.6.1974 gününde oybirliğiyle karar verildi.