 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
10. Hukuk Dairesi
E: 1974/3193
K: 1974/3934
T: 06.06.1974
DAVA : Türk Ulusu adına yargı yetkisini kullanan Yargıtay 10. Hukuk Düiresi'nin başkanı M.Ç. ve Üyeleri F.U., A.G., N.İ. ve İ.G.'un katıldığı 06.06.1974 tarihli oturumda Tetkik Hakimi E.A. tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan ve temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra işin gereği düşünüldü:
KARAR : Davalının savunmasının temeli, kurumca gösterilmesi istenilen defter ve kayıtları, gösterebilme olanağına sahip bulunmadığı yönünde toplanmaktadır.
Hiç şüphesiz, işverenin davete rağmen defter ve kayıtlarını göstermemiş bulunması olay tarihinde yürürlükte bulunan mevzuat açısından dahi bir ölçümleme nedenidir. Şu varki, şayet bu göstermeyiş, maddi ve hukuki bir olanaksızlıktan (imkansızlıktan) doğmuşsa, sadece bu neden, kuruma ölçümlemeye gitme hakkını bağşetmez. Değişik söyleyişle, olanaksızlık, ilişkin bulunduğu neden çerçevesinde bir ölçümleme engelidir.
Bu olayda, davalı işveren, davet üzerine kurumun ilgili memuruna başvurarak elinde bulunan defteri sunmuş, diğerini de göstermek üzere önel istemiş; ancak -bu önelden önceki-, işyerini devralan kollektif şirketin tasfiye halinde bulunup defterlerin de tasfiye memurlarında olduğunu söyleyerek defter ve kayıtları göstermekteki olanaksızlığı açıklamıştır. Sonraki işlemler de bu imkansızlığı davalının bildirisi doğrultusunda doğrulayacak niteliktedir. Özellikle, tasfiye memurlarının 02.11.1972 tarihli cevabi yazıları, bu yönü belirgin olarak doğrulamaktadır. Hatta bu yazı, defter ve kayıtların mahkemece mühürlenmiş bulunduğu yolundaki iddiaya dahi hak verecek bir nitelik taşımaktadır. Mahkemenin böyle bir hukuki olanaksızlığının kanıtlanmış bulunduğunu kabul etmemesi, ya da, bu konuda şüpheye düşmesi durumunda ise, gerekli incelemeyi yapacağı ve bu suretle gerçek durumu saptayacağı doğaldır. Her halde açık olan yön, savunulduğu üzere bir durumun varolması halinin bir hukuki imkansızlık teşkil ettiği ve bu sebebe dayanan ölçümlemeyi engellediğidir.
Bundan başka, defter ve kayıtların "ibraz" veya gösterilmesinden maksat, ilgili kurum memurlarının işyerinde veya bu kayıt ve defterlerin bulunması gerektiği yerde bunların gösterilmesidir; yoksa, işverenin defter ve kayıtların ilgili memurun bulunduğu yere getirmekle yükümlü bulunduğunu öngören açık, ya da üstü kapalı bir yasa buyruğu yoktur.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular üzerinde durulmaksızın ölçümleme hakkının varlığının kabulü ile yazılı şekilde karar verilmesi, usule ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, bu yönü hedef tutan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz olunan hükmün gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA ve bozma nedenine göre sair yönlerin şimdilik incelenmesine yer olmadığına 06.06.1974 gününde oybirliğiyle karar verildi.