 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
10. Hukuk Dairesi
E: 1974/2502
K: 1974/3486
T: 03.05.1974
DAVA : Davacı, Prim İtiraz Komisyonu kararı ile tahakkuk ettirilen prim borcunun iptalini istemiştir.
Mahkeme, davacının prim fark ve faizden dolayı 19.681,26 lira borçlu bulunduğuna, bu kısmın dışında kalan Prim İtiraz Komisyonu kararının iptaline karar vermiştir.
Hüküm, davalı Avukatı tarafından temyiz edilmiştir.
Türk Ulusu adına yargı yetkisi kullanan Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin Başkanı M.Ç. nin mazereti nedeniyle kurula katılmamasından dolayı kıdemli üye F.U.un başkanlığında üye A.G., N.İ., İ.G. ve C.K.nın katıldığı 3.5.1974 tarihli oturumda Tetkik Hakimi G.E. tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan ve temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi:
KARAR : Ölçümleme sonucunda tesbit edilen prim borcunun gösteren belge 3.9.1970 tarihinde, Avukat K.E. a tebliğ edilmiştir. Avukat K.E. ise, mahkumiyeti nedeniyle, 10.3.1970 tarihinde vesayet altına alınmış işverene M.Y.ın 3.12.1962 tarihli hususi vekaletname ile tayin kıldığı vekilidir. Başka deyimle, borçlandırma mektubu, artık vekalet yetkisi kalmamış bulunan bir kişiye yapılmış ve Prim İtiraz Komisyonu'na 22.9.1970 tarihinde başvuran da vasi olmayıp, önceki tarihli vekaletname ile tayin kılınmış olan ve tebliğ zamanı yetkisi kalmamış bulunan Avukat K.E. tur. Komisyon, borçlandırma belgesinin usulünce tebliğ edildiğini farzetmiş ve fakat 15 günlük sürenin geçirilmiş olduğundan söz ederek itirazı red etmiştir. Davayı ise, vasi Sulh Hakiminden aldığı 29.6.1971 tarihli izin üzerine, 27.1.1971 tarihli vekaletname ile tayin kıldığı Avukat K.E. marifetiyle açmış bulunmaktadır.
506 Sayılı Kanun'un 79. maddesine göre ölçümleme sonucunda tesbit edilerek prim borcunun, işverene tebliğ edilmesi gerekir. Borçlandırma belgesinin tebliği sırasında ise, işveren, mahkum ve kendisine vasi de tayin kılınmış olduğuna göre, bu tebligatın kanuni temsilcisi olan A.Y.a yapılması ve onun Sulh Hakiminden alacağı izne göre, ya kendisinin veya onun bu sıfatla tayin kılacağı vekilin Komisyona itiraz etmesi gerekir. Prim İtiraz Komisyonunca, yetkisiz kimsenin yapmış olduğu itiraz üzerine, 15 günlük sürenin geçirildiğinden bahisle, itirazın red edilmiş olmasına göre, mahkemece, sadece Prim itiraz Komisyonunun bu geçersiz kararının kaldırılmasına karar verilecek yerde, işin esasına geçirilerek, yazılı şekilde karar verilmiş bulunması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O halde, davalının bu yönü hedef tutan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz olunan hükmün yukarda açıklanan nedenlerden ötürü BOZULMASINA 3.5.1974 gününde oybirliğiyle karar verildi.