 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
10. Hukuk Dairesi
E: 1974/2460
K: 1974/3406
T: 25.04.1974
DAVA : Davacı Avukatı, müvekkili işçinin 506 Sayılı Yasa'nın 53/b ve 54 ncü maddeleri gereğince maluliyet aylığından yararlanması gerektiğini ileri sürerek, bundan doğan sataşmanın önlenmesiyle ödenmeyen 15 aylık asgari maluliyet aylığı tutarı 8100 lirarının tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, davanın reddine karar vermiştir.
Hüküm, davacı Avukatı tarafından temyiz edilmiştir.
Türk Ulusu adına yargı yetkisini kullanan Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin Başkanı M.Ç. ve Üyeleri A.G N.İ. H.D. M. ve C.K. katıldığı 25.4.1974 tarihli oturumda Tetkik Hakimi A.K. tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan ve temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi :
KARAR : Davacı, sonuç olarak, malullük aylığından yararlanması gerektiğinin tesbitini ve birikmiş malullük aylıklarının ödetilmesini istemiştir.
Mahkeme, uyuşmazlığı "tıbbi" nitelikte görmüş ve bu nedenle dayanarak da davanın reddi yolunda karar vermiştir.
1 - Davacının malullük durumunu saptayan ve malullük işlemine esas olması gereken raporlar yönünden taraflar arasında bir uyuşmazlık yoktur. Daha açık bir anlatımla, bu dava ile, mahkemeden bir doktorluk işi istenmemiştir. Tersine, temel nedeni yönünden uyuşmazlık, bu raporların saptadığı malullük durumuna göre, davacının malullük aylığından yararlanması gerekip gerekmediği konusunda toplanmaktadır. Şu duruma göre, davanın "tıbbi" değil belirgin olarak "hukuki" bir uyuşmazlığın çözümünü amaçladığı ortadadır.
Bu bakımdan, mahkemenin bunun tersini öngören görüşü benimsenemez.
2 - Malullük aylığından yararlanma şartları, 506 Sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'nun 54 ncü maddesinde gösterilmiştir. Bunlar, sırasiyle, malul sayılmak, belirli gün sayısında malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş olmaktan ibarettir.
Bu şartların birlikte gerçekleşmelri durumunda, sigortalı için, malullük aylığından yararlanma hakkı ve Sosyal Sigorta Kurumu için de, bu aylığı ödeme ödevi doğmuş olur.
3 - Bu olayda davacının sigortalılık süresini doldurduğu ve gereken primleri ödediği anlaşılmaktadır. Esasen davalı Kurum'un malullük aylığı bağlanması isteğinin red nedeni, "hasren" davacının çalışma gücünün en az üçte ikisini yitirmemiş olmasıdır. Gerçek, bu, doğrudur; şu var ki 506 Sayılı kanun'un kimlerin malul sayılacaklarını belirleyen ve 54 ncü maddesiyle yollamada bulunulan 53 ncü maddesinin (b) bendine göre, "Çalışma gücünün en az ücte ikisini yitirmiş durumda sayılmayanlardan 34 ncü madde gereğince yapılan tedavi sonunda, Kurum sağlık tesisleri sağlık kurullarınca düzenlenecek raporlarda çalışabilir durumdan "malul" sayılır. Esasen davacı da davasında anılan bendi hükmüne dayanmış bulunmaktadır.
Dosyadaki belgelerden ve özellikle, davalı Kurum'dan getirtilmiş davacının "şahsi dosyası" ndan açık olarak anlaşıldığı üzere, davacının 506 sayılı kanunun 34 ncü maddesi çevresinde geçici iş göremezlik ödeneği alıp tedavi gördüğüne ve tedavisi sonunda da Kurum sağlık tesisleri sağlık kurulunca düzenlenmiş rapor ile çalışabilir durumda olmadığı belirtildiğine göre, artık davacı için malullük aylığından yararlanma hakkının ve Kurum için de bu aylığı ödeme ödevinin doğduğunun kabulü gerekir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutularak davanın kabulü gerekirken reddedilmesi, usule ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, bu yönlere ilişkin temyiz itirazı kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz olunan hükmün yukarıda gösterilen nedenlerden ötürü BOZULMASINA, 25.4.1974 gününde oybirliğiyle karar verildi.