 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
10. Hukuk Dairesi
E: 1974/2403
K: 1974/3356
T: 18.04.1974
ÖZET: 1- davalı işverenin yapıyı bitirdiğini bildiren tutanaktaki tarihle yapının bittiği tarih arasındaki sürenin uzunluğu, dış sıvanın yapılmamış veya geç yapılmış olması ihtimalini ortaya koymaktadır.
2- Binanın ne zaman tamamlanacağı belli bulunmadığına göre ölçümleme işleminin yapılması, böylesine bir belirsizliğe bağlı tutulamaz. Bu nedenle olayda zorunluk durumunun gerçekleştiğini kabul etmek gerekir.
3- İşlerden bir bölümünün tamamlanmış olması durumunda bu oranların ne yolda hesaplanacağı konusunda genelgede bir açıklık yoktur. Ölçümleme hakkını kullanan Kurum, eksiklik oranını % 3 olarak saptamış tır. Varılan sonuç belirtilen esaslara uygundur. İhtisas komisyonu kararının iptali gerekir.
4- Harçtan bağışık olan Kurum'dan harç alınması yasaya aykırıdır.
(506 s. S.S.K. m. 79,126)
(S.S. İşlem. Tüz. m. 28, 29/2)
Davacı, prim itiraz komisyonu kararının iptali ile yapılan ölçümlemenin geçerli sayılmasına karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, davanın reddine karar vermiştir.
Hüküm, davacı avukatı tarafından temyiz edilmiştir.
Türk Ulusu adına yargı yetkisini kullanan Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin Başkanı M. Ç. ve Üyeleri F. U. A. G. N. t. ve C. K. katıldığı 18.4.1974 tarihli oturumda Tetkik Hakimi E. A. tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan ve temyiz 84 isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
1- Davacı Kurum, yetkili müfettişin raporuna dayanarak bitmemiş yapı için zorunlu nedenlerle ölçümleme hakkını kullanmıştır. İşverenin 1232 Sayılı Genelgenin 16, 17, 19, 20, 22 nci maddelerine aykırı davrandığı ve 506 Sayılı Yasanın 79 uncu maddesinin 2. fıkrasına göre Kurumun ölçümleme işlemi yapma hakkı doğduğu konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık yoktur.
Ölçümlemede, Genelgenin 28 nci maddesi ile ilgili çizelgedeki kategorilerin fıkralarında yazılı işlerden bir kısmının yapılmamış olması nedeniyle bu fıkralar mevcut işler için bulunmuş yüzde oranları iş sayısına bölünerek elde edilen orana göre yapılmayan iş saptanmış ve yapının tüm tutarından düşülmüştür.
Prim itiraz Komisyonu, saptanan duruma göre yapının 28 inci maddeye ilişik çizelgede bu yapının girdiği kategoride belirtilen duruma uymadığını ve ölçümlemenin anılan maddenin gayesine aykırı düştüğünü belirterek yapılan işlemi bozmuştur.
Davacı Kurum, Prim İtiraz Komisyonunun söz konusu kararının iptalini istemektedir.
- Mahkeme, ölçümlemenin, yapının tamamen bitirilmesinden önce yapılmış olması ve Genelgenin getirmediği sübjektif bir oranın ölçümlemede esas tutulmuş bulunması nedenleriyle Prim İtiraz Komisyonu kararının iptali istemini reddetmiştir.
Davalı işveren, tek katlı dükkandan ibaret bu yapıyı 1968 yılında bitirdiğini, imzasını taşıyan 19.11.1969 günlü tutanakda açıklamıştır. Tutanakdaki bu sözler ve yapım işlerinin sona erdirildiği tarih ile tutanağın düzenlendiği gün arasında geçen sürenin uzunluğu, davalının yapının dış sıvasını hiç yaptırmama, ya da geç yaptırma ihtimalini ortaya koymaktadır. Bu durum, davalının 25.9.1968 günü Kuruma sunduğu dilekçesiyle de doğrulanmaktadır. Herhalde, binanın ne zaman tamamlanacağı yönü olayda belli bulunmamaktadır. Ölçümleme işleminin yapılması, hatta pratik bakımdan akibeti, tamamlanmaması dahi ihtimal içinde bulunan böylesine bir belirsizliğe bağlı tutulamaz. Bu nedenlerle, olayda, zorunluk durumunun gerçekleştiğini kabul etmek gerekir. Kaldı ki bu yön, Prim İtiraz Komisyonu kararında da - ölçümlemenin bir başka nedenle bozulması olgusundan anlaşılacağı üzere - kabul edilmiştir. Öte yandan, Prim İtiraz Komisyonu kararına karşı mahkemeye başvurulması durumunda mahkemece çözümlenmesi gereken yön, kural olarak, bu kararla başgöstermiş uyuşmazlıkla sınırlıdır. 506 Sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'nun 79 ncu maddesinde Prim İtiraz Komisyonu kararı aleyhine mahkemeye başvurulacağının belirtilmiş bulunması da bu yönü belirgin hale getirmektedir.
Öbür yandan, ilgili çizelgedeki yüzde oranlarını kapsayan işlerden herhangi birinin veya bir bölümünün tamamlanmamış olması durumunda bu oranların ne yolda hesaplanacağı konusunda Genelgede açık bir hüküm yoktur. Sadece V nci kısımda, sigorta primlerinin hesabına esas tutulacak kazançlar toplamının ölçümlenmesi ile ilgili kısımlarda yer almamış işlerde çalıştırılan sigortalıların prim hesabına esas tutulacak kazanç toplamı, yapılan işin niteliği ve hacmi gözönünde tutularak kamusal yer veya Kurum veya kuruluşlardan alınacak bilgiye göre ve bunun olmaması halinde Kurum'ca yaptırılacak ekspertizle saptanabileceği hükmü yer almış bulunmaktadır.
Yeni tüzüğün 29 ncu maddesinin 2 nci fıkrasında zorunlu durumlarda ölçümlemenin yapının cetvelde gösterilen durumlarına uygun oranlarına göre, uymaması halinde ise yapılmıyan kısımlar yapılanlara oranlanarak bulunacak tutar esas alınarak yapının herhangi bir evresinde yapılabileceği kabul edilmiş ve uygulamada doğan kuşkular açıklığa kavuşturulmuştur.
Davanın konusu olayda ölçümleme hakkını kullanan Kurum, inşaatın yapılmayan dış sıvasının, yapının tümüne göre göstereceği noksanlık oranını, anılan çizelgenin yapıya uygun düşen kategorisinde, ilgili fıkrasında yer alan iş dilimlerine oranlama yaparaktan % 3 olarak saptanmıştır. Varılan bu sonuç yukarıda belirtilen esaslara tamamen uygundur. Bu maddi olgu önünde Prim İtiraz Komisyonu kararının iptali gerekirken tersine bir görüşle iptal isteminin reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
2- 506 Sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'nun 126 ncı maddesi uyarınca Kurumun harçtan bağışık bulunduğu gözetilmeden, dava dilekçesi ile birlikte yersiz olarak alınan harcın, kabule göre, yargılama giderleri arasında davacı Kurum üzerinde bırakılması da ayrıca yasaya aykırıdır.
Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, 18.4.1974 gününde oybirliğiyle karar verildi.