 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu
E: 1973/3
K: 1973/5
T: 24.12.1973
DAVA : A) İçtihadı birleştirmeye konu olan kararlar:
1 - Ceza Genel Kurulunun 21.3.1966 tarih ve 196/60 sayılı ilamı özeti: İstanbul İcra Hakimliğince yapılan duruşma sonunda borçlu sanıklar hakkında İcra ve İflas Kanununun 337 nci maddesinde yazılı iki nevi cezadan hafif hapis cezası takdir ve tayin edilmiştir. Alakalıların 647 sayılı Kanunun geçici 3 üncü maddesine dayanarak başvurmaları üzerine adı geçen Kanunun 4 üncü maddesi uyarınca önceki takdir ve seçmenin aksine bir kabul ile hükmedilen hafif hapis cezaları, para cezasına çevrilmiştir. Bu karar 12 nci Hukuk Dairesince bozulmuş ve itiraz üzerine Ceza Genel Kurulu itirazı reddederek önceden tercih ve kabul edilen hafif hapis cezasının paraya çevrilmiyeceğini kabul etmiştir.
KARAR : 2 - Ceza Genel kurulunun 11.10.1971 tarih ve 224/321 sayılı ilamı özeti: Müessir fiilden sanık hakkında yapılan yargılama sonunda mahkemece TCK?nun 456/4 üncü maddesi uyarınca tayin edilen iki ay hapis yerine 647 sayılı Kanunun 4 üncü maddesi uyarınca 600 lira ağır para cezasına hükmolunmuş ve Özel Dairece bozulan bu kararda mahkeme TCK.nun 456/4 üncü maddesiyle verilen hapis cezasının 647 sayılı Kanun gereğince paraya çevrilmesine engel bulunmadığı gerekçesiyle direnmiştir. Direnme kararı aşağıdaki gerekçe ile Ceza Genel Kurulunca bozulmuştur. Uygulanan maddede yer alan hürriyeti bağlayıcı ceza ile ağır para cezasından birisinin tayin ve takdiri mahkemeye aittir. Mahkeme bu takdirini hapis cezası olarak belirtmiştir. Sanığa ağır para cezası vermeyi uygun görmesi halinde daha başlangıçta doğrudan doğruya TCK.nun 456/4 üncü maddesine göre ağır para cezasına hükmetmesi gerekirdi. Hapse karar verdikten sonra bunun 647 sayılı Kanunla sonradan ağır para cezasına çevrilmesi kanuna aykırı olur.
3 - 2. Ceza Dairesi 22.8.1970 tarih ve 6889/7845 ve 22.4.1971 tarih ve 3016/4153 sayılı kararları ile maddede yazılı cezalardan kısa süreli hürriyeti bağlayıcı cezaya hükmedildiği hallerde bunun 647 sayılı kanunla paraya çevrilebileceği görüşünü belirtmiştir. Özel Dairenin içtihatına göre hakim evvela maddedeki hapis cezasını vermekle nihai bir hüküm kurmuş değildir. Bu cezayı sonradan paraya çevirdiğine göre asıl maksat ve iradesi para cezası vermektir.
B ) Sözü edilen konuda Ceza Genel Kurulu ile 2. Ceza Dairesinin İçtihatları arasında aykırılık bulunduğu kabul edilerek içtihadın birleştirilmesine oybirliğiyle karar verildikten sonra yapılan görüşme sonunda :
Hakimin evvela maddedeki hapis cezasını vermiş olması sebebiyle nihai takdir hakkının kısıtlanamayacağı ve hükmedilen kısa süreli hürriyeti bağlayıcı cezasının 647 sayılı Kanunla para cezasına çevrilmesinin sözü edilen İnfaz Kanununun ruh ve amacına uygun düşeceği, bu nedenlerle 2. Ceza Dairesi karar ve içtihadının yerinde olduğu, ayrıca çevrilme sonunda kanun maddesinde yazılı para cezasının aşağı haddinin aşılabileceği görüşüne varılmıştır.
SONUÇ : Bir eylem için uygulanacak kanun maddesinde kısa süreli hürriyeti bağlayıcı ceza veya para cezasından birinin tayini öngörüldüğü hallerde mahkemece para cezası verilmiyerek kısa süreli hürriyeti bağlayıcı ceza tercih ve tayin edilmiş ise bu cezanın 647 sayılı Kanunun 4/1 inci maddesi uyarınca para cezasına çevrilmesinin mümkün olacağına birinci toplantıda karar nisabı elde edilemediğinden ikinci toplantıda ve 24.12.1973 tarihinde çoğunlukla karar verildi.