 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
E: 1973/996
K: 1975/1278
T: 12.11.1975
DAVA : Taraflar arasındaki tapu iptali, tescil, elatmanın önlenmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; (İstanbul Altınca Asliye Hukuk Mahkemesi)nce davanın kabulüne dair verilen 29.7.1957 gün ve 953/833-957/579 sayılı kararın incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 3.2.1961 gün ve 960/4826-961/877 sayılı ilamiyle, (dava konusu gayrimenkulün 2613 sayılı kanuna tevfikan yapılan kadastro tesbitinde davacı (Ş) bina zemininin kendilerine ait olmadığını beyan eylediğine ve vergi kaydında davacı murisin şagil olduğunun yazılı bulunmasına ve bu itibarla verginin dahi bu sıfatla denmiş olmasına ve davadan evvel davacılardan (Ş) gayrimenkulün Hazineye aidiyetini kabulle bedeli misli karşılığında kendisine verilmesi arzuhalle talep eylemesine göre davacılarla murislerinin sebkeden zilyetliklerinin malik gibi olamıyacağı düşünülmeden yazılı şekilde karar verilmesi, yolsuz) olduğu gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çervilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Temyiz eden: Davalı hazine vekili.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Medeni Kanununun 639uncu maddesi hükmence tescil isteminin kabulü için diğer koşullar yanında "malik sıfatı ile yedinde bulundurma" kaydı da aranmaktadır. Dosyadaki dilellerden olayda az önce belirtilen koşulun dahi gerçekleştiği anlaşılmaktadır. Vergi kaydındaki "Hazine şagili" ibaresinin ve davacılardan (Ş)nin Milli Emlak Müdürlüğüne verdiği dilekçedeki beyanı ile kadastro tutanağındaki açıklamanın, tüm deliller özellikle adı geçenin sosyal durumu ile hep birlikte değerlendirildiğinde, davanın kabulüne engel teşkil etmedikleri sonucuna varılmaktadır. diğer taraftan (Ş)nin sözleri kendi lehine olarak gerçekleşen koşullardan ferağat ettiği anlamına geleceği yolunda yorumlanamayacağı gibi kabul şekli itibariyle mirasçılardan birinin açıklaması olsada diğerlerinide bağlayıcı bir sonuç doğurmaz. Bu nedenlerle uslu ve yasaya uygun olan direnme kararı onanmalıdır.
SONUÇ : Davalı hazine vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle, yukarda açıklanan nedenlerle direnme kararının ONANMASINA ve (2200) kuruş ilam harcının temyiz edenden alınmasına 12.11.1975 gününde oyçokluğuyla karar verildi.